Türkiye ile Israil arasında krize neden olan Mavi Marmara yardım gemisi olayını, küresel algılamalar ve dünya kamuoyu bakımından ayrıca analiz etmek gerekir.
Israil, Mavi Marmara yardım gemisine saldırarak, provokasyon tuzağı olabilecegi ihtimaline rağmen, güç gösterisini tercih etti. Bu Israil’e hiç de yabancı sayılmayacak bir propaganda tuzağıydı.
Propaganda Savaşları
Çoğu zaman uzun vadeli politik oyunları okumak zordur. Çünkü olayları, bize servis edildiği gibi anlar ve algılarız. Böylece propaganda önem kazanmaktadır.
Exodus Gemisi,
Bu olay, II. Dünya Savaşı sırasında Siyonistlerin, dönemin Britanyasına karşı gerçekleştirdiği provoksyon eylemi olarak bilinir. Siyonistlerin, yahudileri Exodus isimli gemiye doldurup büyük Britanya kontrolündeki bugünkü Israil-Filistin topraklarına göndermesi ve Ingilizlerin gemiyi geri cevirmesi sonucu dünya kamuoyunda, Britanya’nin Yahudilere karşı uyguladığı insanlık dışı politikaya dikkat çekilmişti. Gemide, açlıktan ölen çocuklar ve yaşlılar da söz konusudur. Buna göre Ingilizler, Almanların yahudi soykırımını tamamlıyordu. Böylece yahudilerin uğradığı insan hakları ihlalleri küresel algılamalara servis edilmişti. Dünyada bu yönde bir kamuoyu oluşturulmuştur. Daha da önemlisi böylece Ingilizerin ekonomik ve emperyalist nedenlerle Araplarla isbirligini tercihi ve filistinlilere yaranmak adına yahudilere uyguladığı zulmü yine dünyaya gösterilmiş olundu. Üstelik Britanya kontrolündeki bölgelerde başkaldırıyı ve direnişi ateşlemeyi amaçlamıştır.
Exodus Gemisi kıtabı yok satmıştır ve bir sinema filmi de çekilmiştir.
Mavi Marmara gemisi de bir dizi Filistin davası propaganda yöntemlerinin günümüzdeki örneğidir.
Çoğumuz uçak kaçırma haberlerini hatırlarız. Haberlerde ve gazetelerde Filistinli teröristlerin uçak kaçırma olaylarıyla biz dünya kamuoyuna Filistin meselesini nasıl tanıttıklarını hatırlayalım. Bu olaylar ilk propaganda hareketleriydi. Daha sonraki yıllardan da Israil tanklarına ve askerlerine taş atan çocukları izledik haberlerde. Yıllarca mahalle aralarında asimetrik catisma(dengesiz guc) sahnelerine şahit olduk ekranlarımızda. Ellerinde balistik silahlarla Israil askerleri ile, sapan ve taş atan filistinli cocuklar arasindaki çatişmalarda, zayıf taraf filistinli cocuklara karşı büyük bir sempati oluştu. Bu görüntüleri, Israil bombalamalarında yaralanan ve ölen kanlı bebek görüntüleri takip etti. Bu sefer Israil ve yahudilere karşı bir nefret oluştu. Israil israrlarına devam ettikçe de, Filistin davasının dünya kamuoyuna tekrar tekrar aktarılması da kendisini yeniledi. Son yıllarda da bu durum canlı bomba saldırılarla kendini gösterdi. Filistinliler için artık sadece dünya kamuoyunun sempatisini kazanmak yetmiyor oldu ve bunun için de Israil’in güç gösterisi ve korku yaratma yöntemlerıyle acımsız saldırıları gibi, sivil hedeflere karşı kanlı saldırılar düzenlenerek güç gosterisi yapılmış ve korku yaratılmak istenmiştir.
Mavi Marmara hareketi de Israil’e karşı, Gazze için propaganda amaçlı provokasyon olarak tasarlanmıştır.
Exodus Gemisi, dünya kamuoyunun Yahudi karşıtı İngiliz politikaları konusundaki algılamalarını şekillendirmek amacıyla planlanmıştı.
Mavi Mamara Gemisi de insani etik sorgulamasının ötesinde, dünya kamuoyunda Israil karşıtı bir algılama yaratmak ve dolayısıyla batı ile Israil arasinda ayrışmayı zorlamayı hedeflemiştir.
Bu bakımdan olayların hiçbirinde haklı veya haksız, doğru veya yanlış sorgulaması önemli degildir. Olayların sunulduğu gibi yüzeysel haliyle üzerimizde bıraktığı etki ve sekillendirebildiği algılamalarımızdır önemlisi.
Mavi Marmara’nın da filmi yapılır herhalde.
Savas Karakaplan