Perşembe, Mayıs 18, 2006

ITC Berlin Temsilciliği Basın Bildirisi



ABD’nin 2003 yılında Irakı işgal etmesinin ardından ülkede yaşanan kaos ortamı bir türlü durulmazken, Irak, hemen herkes için, özellikle bölge ülkeleri, Türkiye ve orta doğu için çok tehlikeli bir yer haline gelmiştir.

Irak’ta 30 Ocak ve 15 Aralık 2005 yılında yapılan seçimlerin ardından hükümet kurma çalışmaları sürerken, ulusal birlik hükümetini kurmaya çalışan taraflar yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen hale bakanlar konusunda siyasi gruplar anlaşamadığı Sizlerinde bilgisi dahilindedir.

Irak’ta yaşamak, Irak’ta Türkmen olmak ve Türklüğü korumak hiçte kolay olmamıştır. Türkmenler, kimliklerinin yok edilmesi ve ülkedeki varlıklarının sona erdirilmesi amacıyla, sürekli insanlık dışı uygulamalara ve asimilasyona maruz bırakılmışlardır. Irak'taki yönetimin ve ABD’ güçleri PKK'ya destek verdiği açık ve net bir şekilde ortadadır...

Irak’taki son gelişmeleri, Türkmen’lerin durumunu, Kerkük sorununu Alman kamuoyuna basın aracılığıyla iletmek amaçlı Irak Türkmen Cephesi Berlin Temsilciliği 16.05.2006 tarihinde, saat 10,00 da ITC Berlin Bürosunda bir basın toplantısı düzenlemiştir:




IRAK TÜRKMEN CEPHESİ
BERLİN TEMSİLCİLİĞİ
Else – Lasker – Schüler Str. 22 , D. 10783 Berlin
Tel: 030 / 269 30 941 – 030 / 269 30 942 - Fax: 030 / 269 30 944
http://www.kerkuk.net/ e.mail: Irak.Turkmen @ t-online.de
Basın Bildirisi
Mayıs 2006
Sayın Basın Mensupları,
ABD’nin 2003 yılında Irakı işgal etmesinin ardından ülkede yaşanan kaos ortamı bir türlü durulmazken, Irak, hemen herkes için, özellikle bölge ülkeleri, Türkiye ve orta doğu için çok tehlikeli bir yer haline gelmiştir.
Irak’ta 30 Ocak ve 15 Aralık 2005 yılında yapılan seçimlerin ardından hükümet kurma çalışmaları sürerken, ulusal birlik hükümetini kurmaya çalışan taraflar yaklaşık 5 ay geçmesine rağmen hale bakanlar konusunda siyasi gruplar anlaşamadığı Sizlerinde bilgisi dahilindedir.
Saldırı, çatışma ve mezhep cinayetleri, Insan kaçırma olayları son dönemde Irak’ta yaşamın rutin bir parçası haline gelmiştir. İntihar saldırılarında binlerce insan ölürken, mezhebe dayalı faili meçhul cinayetlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Polis kıyafeti giymiş kimliği belirsiz kişiler tarafından götürülen ve sonra cesedi bulunanlar arasında, doktorlar, mühendisler, öğretim üyeleri, pilotlar ve subaylar var. (Bu çok kıymetli insanlar kimlerin tarafından öldürüldükleri de çok net bir şekilde bellidir). Faili meçhul cinayetlerin sayısı 15 bini geçmiş durumdadır, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani, sadece Nisan ayında Bağdat’ta 1091 kişinin öldürüldüğünü açıklamıştır. gerçek ölü sayısının bu rakamın çok daha fazla olduğu yönünde gelen haberler arasındadır.
Irak'ta geçen yıl yapılan rafrandum sonucu kabul edilen anayasa doğrultusunda Kerkük'ün gelecekteki statüsünün belirlenmesi için kentte 2007 sonundan önce Kerkük'te nüfus sayımı yapılmasını ve Kerkük'ün geleceğinin halkoyuna sunulmasını öngördüğünü 58. madde gereği, Iraklı Kürtlerin denetimini ele geçirmeye çalıştığı Kerkük'e ilişkin sorunun çok ciddi ve tehlikeli olduğu, Kürtlerin, Kerkük'ün kontrolünü ele geçirmeye kararlı olduğu, kente Kürt milislerin sürdüğü Kerkük halkına insafsızca baskı ve haksızlıkların devam etmesi halinde, bu durumun büyük gerginlik kaynağı olduğu, ve devam etmesi durumunda, kentte tüm ülkeyi, bölge ülkelerini ve Ortadoğu’yu sarsabilecek çatışmalar çıkabileceği bir gerçektir. Kürtler bağımsızlık istiyorsa, Kerkük'e ihtiyaçları var. Ancak, Kerkük'ün petrol kaynaklarını ihraç edemezlerse; hatta Kerkük'ü denetimleri altına almaları diğer toplumlar ve Bağdat hükümeti tarafından engellenirse, o zaman bağımsızlığa da kavuşamazlar. Kürt liderlerin pragma tik olduğunu düşünüyorum. Kerkük sorununu Iraklılara bırakma politikasının 'son derece yanlış olduğunu'' bilmeliğiz. Irak Türkmen Cephesi, Bölge ülkelerine, başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere Kerkük sorununa iş işten geçmeden el atmalarını ve birleşmiş milletlerin Kerkük’e derhal müdahale etmesini davalarca istemiştir, ne yazık şimdiye kader hiçbir taraftan yanıt alınmamıştır.
Değerli Basın Mensupları,
Irak Türkmenlerin zor şartlar altında yaşadıklarını ve Irak’a komşu ülkelerin özellikle Türkiye olmak üzere bölge konusunda önemli rolleri bulunduğunu, çünkü Irak`teki sorunların bu ülkelere sıçraya bileceğini çok iyi bilmeliğiz, Kerkük’e büyük oranda Kürt nüfusunun kaydırıldığı, Türkmenlerin çok zor şartlar altında yaşadıkları, Türkmenlere Türkiye’den ve bölge ülkelerinden manevi destek verilmesi gerekmektedir, Türkmenler Irak toprak bütünlüğü, barış, kardeşlik için mücadele veriyor, ancak Irak’ın 3. asil unsuru olan Türkmenlere verilen desteğin çok az olduğu kanaatindeyiz. Irak'ın işgalinden sonra çok kötü sonuçlar ortaya çıkmıştır, kırmızı çizgiler diye bir şey kalmamıştır. Türkmenlere verilen sözler hiç birisi yerine getirilmemiştir, Türkmenlerin içinde bulunduğu durum ortada. Bu sonuç, uygulanan politikalara çok güzel bir yanıttır diyebiliriz."
Irak'ın kuzeyindeki istikrarsızlığın kontrol edilmesi gerekmektedir, "Bu kontrol sağlanmazsa istikrarsızlık diğer komşu ülkelere de sıçrayacaktır. Ne tekim sıçramıştır, Özellikle de Türkiye bundan çok fazla etkilenecektir. Çünkü Türkiye'nin Irak'la bir tarihi bağı vardır". Terör örgütü PKK'nın Irak'taki varlığı sadece Kerkük'te değil, Bağdat'ta da ABD’nin bilgisi dahilinde faaliyetlerini sürdürüyor. PKK terör örgütü olmasına ve birçok ülkenin bunu kabul etmesine rağmen, kurduğu parti aracılığıyla ABD kontrolündeki seçimlere girdi". Irak'taki yönetimin ve ABD’ güçleri PKK'ya destek verdiği açık ve net bir şekilde ortadadır...
Irak’ta yaşamak, Irak’ta Türkmen olmak ve Türklüğü korumak hiçte kolay olmamıştır. Türkmenler, kimliklerinin yok edilmesi ve ülkedeki varlıklarının sona erdirilmesi amacıyla, sürekli insanlık dışı uygulamalara ve asimilasyona maruz bırakılmışlardır. Bu uğurda verilen şehitlerin kanı ise daha kurumamıştır. "Varlığımıza, toplumumuza yönelik hareketler çok büyük. İnsanların Türkmen olduğu için şiddete maruz kalmışlardır. Bu hareketler neticesinde toplumumuz sıkıntı yaşamaktadırlar. Kerkük'ümüze baktığımızda demografiyi bozmak için belli siyasi ve etnik gruplar tarafından yapılan büyük çabalar vardır . Türkmenlerin milli ve manevi değerleriyle oynanmıştır. Saddam rejimi döneminde Araplaştırma politikalarına maruz kalan Türkmenler, can ve mal güvenlikleri nedeniyle Arap kimliği lehine kendi etnik kimliklerini bırakmaya zorlanmışlardır. Bugün ise Kürtler, Türkmenlerin yaşadıkları şehirlerin demografik yapılarını bozarak, Türkmenleri azınlık durumuna düşürmek için uğraş vermektedir. Türkiye'nin savaşa katılmaması veya ABD'nin işgaline yardımcı olmamasının faturası, Türkmenlere kesilmiştir. Bu nedenle, Türkmenlerin yaşadığı bölgelerin siyasi ve demografik yapıları değiştirilmesine ABD sesini çıkarmamaktadır.
Artık Bizler ister Irak’ta ister Irak’ın dışında Türkmenler olarak bu olaylara dur demenin zamanı gelmiştir, Hak verilmez alınır düşüncesiyle haklarımızı kendi imkanlarımızla almasını da çok iyi biliriz ve Türkmen eli topraklarını hiçbir zaman kimselere yar etmeğiz, artık bundan sonra tehlike çanları çalmaya başlamıştır. Haklarımızı, topraklarımızı, hasiyetimizi, kendi gücümüzle çok kanlar dökülerek, son bir Türkmen insanı kalana kader savunmasını’da çok iyi biliriz.
Hepinizi tekrar saygı ve sevgiyle selamlıyorum
Ganim Authman
Irak Türkmen Cephesi
Berlin Temsilcisi