Cuma, Haziran 09, 2006

Türkmen İdarsinde Gizli Kürt eli



Savaş NURETTİN

Irak'ın işgaliyle başlayan yeni siyasi süreçte, bütün çabalara rağmen gelişmelerin Türkmenlerin aleyhine işlemesine engel olunamıyor.
2003 yılı öncesiyle karşılaştırıldığında da görülüyor ki Erbil'de verilen mücadele bugün Kerkük'ten verilen mücadeleye oranla daha etkili olmuştur. Elbette ki siyasi şartların, aktörler, rollerinin değişmesi ve dış müdahalelerin artması ayrıca önemli etkenlerdir.
En önemli faktör ise Kerkük'ün işgal ile birlikte Kürtlere açılmasıdır. Bu durum, Kürt işgal politikalarına, Türkmen mücadelesi karşısında avantaj sağlamıştır. Bununla birlikte Türkmen idaresine Kürt müdahaleler de etkinleşmiştir. Kürt siyasileri Erbil döneminde Tabela partiler ile yetinirken Kerkük döneminin başlamasıyla birlikte Türkmen idaresinin içine kadar uzanma ihtiyacı duymaya başlamıştır.
Türkmen idaresine ilk açık müdahale Kerkkük'te ikincisi gerçekleştirilen Büyük Türkmen Kurultayında su yüzüne çıkmıştır. Ancak esas gizli müdahaleler daha öncelerine dayanmaktadır.
Türkmen siyasetine en büyük Kürt müdahalesindeki kilit isim Hasan Özmen'dir. Hasan Özmen ve kardeşi Ali Özmen Ankaradaki Özmen & co.'nun elebaşı ve kapıdaki bekçisine benzetilebilir.Hasan Özmen, Türkmenlerin bütün mal varlığının vakfedildiği Türkmeneli Vakfı'nın başında oturmaktadır. 20 yıllık bir Türkmen hareketinin bütün iktisadi kaynağı ve bağışların toplandığı Türkmeneli Vakfına giren bağış paraları ile bölgede kullanılan miktar arasında %70 lik bir azalma sözkonusudur. Talabani peşmergeliği yaptığı 1980'li dönemlerden günümüze kadar, Türkmenlerin yaşadığı onlarca depremin altından Ali Özmen'nin parmağı olduğu Türkmenlerce bilinmektedir. Erbil'de 1993'te Türkmen akıncılar arasında yaşanan silahlı çatışmadan Türkmen binalarına gerşekleştirilen Kürt baskınlarına, yine Erbil'de Irak Türkmen Cephesi Kal'a binasıda Irak Milli Türkmen Partisi başkanlığı döneminde M. Kemal Yayçılı'ya karşı ve Türkmeneli Partisi Başkanı Riyaz Sarıkahya'ya karşı konutunda girişilen başarısız suikast girişimlerinden PKK'ya Türkiyede silah tedarikine, Türkmen öğrencilerin Irak sınırında Kürtlerce tutuklatılmasından Kürt spiyonculuğuna kadar bir dizi Kürt kaynaklı müdahaleler.
Hasan Özmen ise BM Ankara Mülteciler Yüksek Komiserliği'nde görevli Kürt kökenli personel ile birlikte para karşılığı Kürtlere avrupa vizesi tedarikinden Türkmenlerin Tüerkiye'de ikamet alamaması ve Irak'a sınır dışı edilmesine, Kürt siyasileriyle istihbarat alışverisinden BM gıda karşılığı petrol anlaşmasının Türkmenlere tahsis edilen kontenjanın Kürt işadamlarına satılmasına, Türkmenler arasında nifak ve ayrımcılıktan birliklerini bozucu dış kaynaklı aktif faaliyetlere kadar ve daha saymadığım bir dizi etkenin kaynağıdır. Mezhep farklılıklarının milli bütünlük içerisinde kaynaştığı Türkmenlerde şii-sünni hassasiyetini de, yine Kürt müdahaleleri ile yaratan, son günlerdeki Kürt-Şii ittifakı siyasetine uygun hareket eden Hasan Özmen'nin ta kendisidir.
Türkiye vatandaşı ve Ankara'da ikamet eden Hasan Özmen, Türkiye devletinin hortumlanmasının kaçınılmazlığı konusundaki espirileriyle de bilinir. Hasan Özmen'nin BM aracılığı ile avrupaya kaçırdığı bir başka kardeşi daha var. 2002 yılında Danimarka'ya sahte pasaport ile gelen Hasan Özmen'in kardeşi, haftasonu bir yerel kanalın PKK düğününden görüntülerinde PKK bayraklarıyla donatılmış düğün salonunda gelin ve damadın kurdelesini keserken görüldü. Küçük Özmen kardeşin Danimarkada 'üfürükçü hoca' lık yaptığı biliniyor.
Türkiye'de ikamet eden Türkmenlerin Hasan Özmen'nin çoğalan malvarlığından hareketle 2004 yılında T.C. Ankara savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştu. Türkmenler Hasan Özmen'nin Mal varlığı beyanında bulunmasını ve Türkmen idaresinden uzaklaştırılmasını talep ediyor.
Türkmen idaresinden bu ve benzeri Kürt ajanlarının Türkmen hareketine verdiği zarar gözönüne alınarakö uzaklaştırıldıkları takdirde Türkmen siyaseti önemli bir engeli ortadan kaldırmış olacaktır.