Ali Koçak
Irak`ta etnik yapıdan bahsedilirken çoğu zaman Arap ve Kürt`lerden söz edilir, ne hikmetse Türkmen`lerin adı pek geçmez!
Saddam iktidarı sonrası Irak`ta, Sünni ve Şii kavramlarının gündeme taşınmasına rağmen, Türkmen`lerin bu elmadan fazla dilim almadıklarını görmekteyiz>>>
Pazartesi, Ekim 30, 2006
Gizli-açık gündem Irak
Bölgemizin ateşi giderek yükseliyor. Irak konusunda gelinen aşama, farklı gerekçelerle olsa bile herkes için tedirginlik kaynağı. ABD yönetimi üzerinde artan ‘çekil’ baskısı, giderek tırmanan mezhep kökenli ‘iç çatışma’ ve Kerkük gibi ‘patlamaya hazır bomba’ diye tarif edilen sorunlar, kartopu gibi büyüyor.
Sorunlar büyüdükçe ve özellikle de Irak merkezli olarak belirsizlik tırmandıkça, diplomatik trafik de yoğunlaşıyor. Tedirginlikler bölge ülkelerini çeşitli platformlarda bir araya getiriyor. Bunların önemli bir bölümü de kapalı kapılar ardında gerçekleşiyor>>>
Sorunlar büyüdükçe ve özellikle de Irak merkezli olarak belirsizlik tırmandıkça, diplomatik trafik de yoğunlaşıyor. Tedirginlikler bölge ülkelerini çeşitli platformlarda bir araya getiriyor. Bunların önemli bir bölümü de kapalı kapılar ardında gerçekleşiyor>>>
Cumhuriyet'in 83.Kuruluş Yıldönümü Bağdat'ta Kutlandı
itc 30.10.2006
Türkiye Cumhuriyeti'nin 83. Kuruluş Yıldönümü Irak'ın Bağdat Büyükelçiliğinde çoşkuyla kutlandı...
Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi Ünal ÇEVİKÖZ'ün ev sahipliğinde düzenlenen Kutlamalara Irak Türkmenlerini temsilen ITC Lideri Dr. Sadettin ERGEÇ'katıldı.
Resepsiyonda ABD Bağdat Büyükelçisi Halilzad ile Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari de hazır bulundu...
Cumartesi, Ekim 28, 2006
Kuzey Irak güvencesi
Pentagon'un üç numarası Eric Edelman, Amerikan ordu birliklerinin olası bir Türk-Iraklı Kürt savaşını önlemek üzere Kuzey Irak'a kaydırılmasının gündemde olmadığını açıkladı>>>>>
Irak dersleri
AMERİKA Irak'ı işgale başladığında, kimse bugünkü durumu öngörmüyordu. Hemen herkeste iki türlü beklenti ya da tahmin vardı:1991'deki Körfez savaşında olduğu gibi, bu savaşta da Irak ordusu çabucak çözülecek, Amerika yeni bir düzen kuracaktı! Gerçekten, 2003 yılının 20 Mart'ında işgale başlayan Amerikan ordusu, 9 Nisan'da Bağdat'ta idi, Irak ordusu çözülmüştü.Bush da bu iyimserlikle savaşta acele etmişti... >>>>
Cuma, Ekim 27, 2006
Kerkük'ün güneyinde bir Şii türbesi dinamitle havaya uçuruldu
Irak'ın Kerkük kentinin güneyinde bir Şii türbesi, Sünni silahlı grupları tarafından dinamitle havaya uçuruldu. Kerkük polisinden Casim Keder, ''Şeyh İsmail türbesinin Sünni silahlı grupları tarafından dinamitle havaya uçurulduğunu ve türbenin tamamen yıkıldığını'' belirtti. Kerkük'ün 45 km güneyindeki Dakuk bölgesinde bulunan türbe, Şii Türkmenler tarafından kutsal sayılıyordu.
Guardian: Kerkük saatli bomba
Kerkük patlamaya hazır "saatli bomba"ya benzetildi. İngiliz The Guardian gazetesi, Kerkük sorununun taşıdığı önemi vurgularken, Kerkük’ün Irak’ın geleceğinin anahtarı olabileceği yorumunu yaptı. İngiliz The Guardian gazetesi, Kerkük sorununu Michael Howard imzalı uzun bir haberinde değerlendirirken, "Şiddet artarken, Irak’ın geleceğinin anahtarı Kerkük’ün elinde olabilir" başlığını kullandı..>>>>
Edelman: Kuzey Irak'a ABD askeri gitmeyecek
ABD Savunma Bakan Yardımcısı Eric Edelman, Irak hükümetinin ülkenin bölünmesine karşı olduğunu ve ABD'nin de Irak'ın birliğini desteklediğini söyledi.Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy tarafından, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla Washington Büyükelçiliğinde bir resepsiyon verildi.
Perşembe, Ekim 26, 2006
Kerkük'ün geleceği Türkiye'nin müdahalesini zorunlu kılıyor
Iraklı terörist gruplarından Mücahitler Şurası'nın Bağdat, El-Enbar, Diyala, Kerkük ve Selahaddin'i, Ninova ve Vâsıt'ın bir bölümünü içine alacak bölgede "Irak İslam Devleti"ni ilan etmesi, Kerkük tartışmalarına başka bir boyut kattı. Eş-Şarku'l-Evsat gazetesi yazarlarından Hüda El-Hüseyni, bugün yayımlanan ve yukarıdaki başlığı taşıyan makalesini, Kürdlerin Kerkük'ü ele geçirmesine ve radikal Sünnilerin Sünni bölgede kontrolü ellerinde tutmalarına Türkiye'nin izin veremeyeceği ve Sünni aşiretlerle diyaloğa geçerek Irak'a fiili müdahalede bulunacağı senaryosu üzerine kurguluyor.arapca...>>
ABD yeni planını anlattı
Irak Devlet Başkanı ve Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB) lideri Celal Talabani, ’Kürdistan Bölge Başkanı’ sıfatı taşıyan Irak Kürdistan Demokrat Partisi lideri Mesut Barzani ve ABD’nin Irak Büyükelçisi Zalmay Halilzad, dün Kuzey Irak’taki Süleymaniye kentine bağlı Dukan kasabasında bir araya gelerek ABD’nin yeni Irak planını görüştü.....>
Çarşamba, Ekim 25, 2006
Kerkük iç savaşın odak noktası
Irak'ın parçalanması için yasa altyapısı hazırYasanın Şii destekçileri, Irak bölgelerinin bundan sonra hiçbir zaman Saddam gibi merkezî bir diktatör tarafından yönetilmesinin önüne geçeceğini savunuyor. Kanuna muhalif Şia ise Irak'ın üçe bölünmesinin Irak devletine zararlı olacağını ve bölgeler üzerinde güçlü bir biçimde etkili olamayacağını söylüyor. Onlar, Irak'taki merkezî hükümetin güçlendirilmek yerine zayıflatıldığını savunuyor......>
Cuma, Ekim 20, 2006
SON DARBE
Savaş Nurettin
Irak, yine yeni yeniden!
Irak’ta işgal gücü konumundaki ABD’nin uyguladığı politikalar, Irak’ı parçalamanın eşiğine getirecek farklılar arası çatışmaların temelini oluşturmuştur.
Bu aşamada en çok merak edilen konu ise ABD’nin Irak geleceği, bundan sonra ne olacağıdır?
Özellikle son gelişmeler ve ABD’deki tepkiler gecikmiş bir öneri listesini ortaya koyuyor. Üst düzey yetkililerin bir kısmı Bush’un ’ZAFER’ stratejisini kurtarmak adına son bir kurtuluş hamlesinin imkanları üzerinde durmaktadırlar; ülkede dürenişi kıracak ve güvenliği sağlayacak yeni alternatif bir hükümet. Zaten sadece şeklen demokratik yollarla seçilmiş bir hükümet yerine alternatif bir hükümet ancak bu sefer şekli demokrasiden de vazgeçilmiş durumda. Nitekim Amerikan idaresindeki diğer bir kesim Malikiyi gözden çıkarmış, bir darbe ya da usulce zorunlu bir istifa ihtimali üzerinde dahil durulmaktadır. Senaryo, Irak’ı ABD müttefiği bir merkezi gücün kontrolüne devretmeyi öngörüyor.
Bu alternatif, Irak’ta demokrasiden vazgeçildiğini de göstermektedir. (NY Times 17 Oğustos 2006 Michael R. Gordon, Mark Mazzetti and Thom Shanker).
Darbe ihtimali, Dr. Salih Elmutlak’ın Arap ülkelerine yaptığı ziyaret sırasında anarşiye son verebilmek için mevcut hükümetin yerine 5 kişilik bir cunta idarenin kurulmasına destek arayışının yer aldığı TimesOline’da yayınlanan The Sunday Times yazarı Marie Colvin ve Washigton Post yazarı David İgnatius imzalı, CIA güdümlü Irak istihbaratının da dahil olduğunu belirttiği yazılarla netlik kazanıyor.
Darbe ihtimali James Baker’in ‘Irak Çalışma Grubu’nun da gündeminde.
Direniş grupları gelişmeleri yakından takip ederken, şii milisler darbe sonrası Irak ordusuyla karşı karşıya kalmanın hesaplarını yapmaktadır.
Böyle bir darbenin Irak’ta sorunları çözeceğine inanmak zor. Hatta imkansız. Irak’ta bu şartalarla gerşekleştirilecek bir darbe iktidarda mezhepsel siyasi partilerden oluşan şii çoğunluğun yerini sünni olmakla beraber daha az mezhepçi, dinci ve ideolojik, aynı zamanda merkeziyetçi bir idare alacaktır. Bu da Irak’ın parçalanmasını önlemek için, Saddam vari bir rejimden başka bir yenilik değildir.
Bilinmez, ancak bu darbe ile, sonucunda parşalanmiş bir Irak, batıda Sunni direnişçiler, güneyde İran destekli Şii milisler ve kuzeyde Kürt yerel militaristçiler arasında kanlı bir iç savaşa mı sahne olacaktır.
Bu aşamada en çok merak edilen konu ise ABD’nin Irak geleceği, bundan sonra ne olacağıdır?
Özellikle son gelişmeler ve ABD’deki tepkiler gecikmiş bir öneri listesini ortaya koyuyor. Üst düzey yetkililerin bir kısmı Bush’un ’ZAFER’ stratejisini kurtarmak adına son bir kurtuluş hamlesinin imkanları üzerinde durmaktadırlar; ülkede dürenişi kıracak ve güvenliği sağlayacak yeni alternatif bir hükümet. Zaten sadece şeklen demokratik yollarla seçilmiş bir hükümet yerine alternatif bir hükümet ancak bu sefer şekli demokrasiden de vazgeçilmiş durumda. Nitekim Amerikan idaresindeki diğer bir kesim Malikiyi gözden çıkarmış, bir darbe ya da usulce zorunlu bir istifa ihtimali üzerinde dahil durulmaktadır. Senaryo, Irak’ı ABD müttefiği bir merkezi gücün kontrolüne devretmeyi öngörüyor.
Bu alternatif, Irak’ta demokrasiden vazgeçildiğini de göstermektedir. (NY Times 17 Oğustos 2006 Michael R. Gordon, Mark Mazzetti and Thom Shanker).
Darbe ihtimali, Dr. Salih Elmutlak’ın Arap ülkelerine yaptığı ziyaret sırasında anarşiye son verebilmek için mevcut hükümetin yerine 5 kişilik bir cunta idarenin kurulmasına destek arayışının yer aldığı TimesOline’da yayınlanan The Sunday Times yazarı Marie Colvin ve Washigton Post yazarı David İgnatius imzalı, CIA güdümlü Irak istihbaratının da dahil olduğunu belirttiği yazılarla netlik kazanıyor.
Darbe ihtimali James Baker’in ‘Irak Çalışma Grubu’nun da gündeminde.
Direniş grupları gelişmeleri yakından takip ederken, şii milisler darbe sonrası Irak ordusuyla karşı karşıya kalmanın hesaplarını yapmaktadır.
Böyle bir darbenin Irak’ta sorunları çözeceğine inanmak zor. Hatta imkansız. Irak’ta bu şartalarla gerşekleştirilecek bir darbe iktidarda mezhepsel siyasi partilerden oluşan şii çoğunluğun yerini sünni olmakla beraber daha az mezhepçi, dinci ve ideolojik, aynı zamanda merkeziyetçi bir idare alacaktır. Bu da Irak’ın parçalanmasını önlemek için, Saddam vari bir rejimden başka bir yenilik değildir.
Bilinmez, ancak bu darbe ile, sonucunda parşalanmiş bir Irak, batıda Sunni direnişçiler, güneyde İran destekli Şii milisler ve kuzeyde Kürt yerel militaristçiler arasında kanlı bir iç savaşa mı sahne olacaktır.
"Türkiye bağımsız Kürt devletini engelleyemez"
Salih ZEKİ/WASHINGTON, (DHA)ABD'nin Irak'tan çıkış yollarının tartışıldığı Washington'da ülkenin üçe bölünmesi son günlerin en çok konuşulan çözüm önerisi oldu. Bölünmenin savunucusu eski ABD Hırvatistan Büyükelçisi Peter Galbraith 'CATO Institute' isimle düşünce kuruluşunda yaptığı konuşmada bölünmenin 'tek çıkış yolu' olduğunu anlatarak Türkiye'nin bağımsız Kürt devletini engelleyemeyeceğini ileri sürdü. ....>
Washington Post: Bush, Irak'ta önemli değişikliklere gidiyor
ABD’nin önde gelen gazetelerinden Washington Post, ABD yönetiminin Irak stratejisinde gelecek dönemde önemli değişiklikler beklendiğini yazdı.Gazetenin yorum haberinde, ABD’nin Irak’ta halen 140 bin asker bulundurmasına karşın giderek şiddetlenen mezhepler arası çatışmanın önüne geçilemediği, asker kayıplarındaki artışın kamuoyunda tepkiye yol açtığı ve 7 Kasımda yapılacak Kongre seçiminde Başkan George Bush’un Cumhuriyetçi Partisi’nin yenilmesinin kuvvetle muhtemel görüldüğü hatırlatılarak, bütün bu gelişmelerin, mevcut Irak politikasının artık sürdürülemeyeceği sonucunu ortaya koyduğu anlatıldı......>
Perşembe, Ekim 19, 2006
'Irak böyle gidemez'
ABD'nin son Irak raporu: Ülkede demokrasi kurmayı bir yana bırakın, istikrar sağlamaya bakın
19/10/2006 LONDRA/WASHINGTON - ABD'nin kasımdaki Kongre seçimleri sonrası Irak'ta rota değişikliğine gideceği haberleri ayyuka çıktı......>
Kerkük'te bombalı saldırı: 8 ölü
19 Ekim 2006 A.A
Irak'ın Kerkük kentinde bomba yüklü araçla düzenlenen saldırıda 8 kişi öldü.
Polis, kalabalık bir çarşıda düzenlenen saldırının devriye gezen Iraklı askerleri hedef aldığını, patlamada 70 kişinin de yaralandığını aktardı.
Patlama olduğu sırada, çok sayıda askerin de maaşlarını çekmek için çarşıdaki bankada bulunduğu belirtildi.
Çarşamba, Ekim 18, 2006
Kürtler Türkiye'ye sorun çıkarır
ABD Başkanı George W. Bush, Irak'ın üç özerk bölgeye ayrılması halinde, hem Sünni-Şii rekabetinin artacağını hem de Kürtlerin Türkiye ve Suriye için sıkıntı yaratacağını söyledi.....>
Zebari: Irak ve ABD, PKK'ya karşı savaşamaz
Ferit ASLAN/DİYARBAKIR, (DHA)Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Kuzey Irak'ta terör örgütü PKK yanlılarının kaldığı Mahmur Kampı'nın kapıtılamayacağını belirterek, “Türkiye bize anlayış göstermeli. Şu anki ortamda Irak ve ABD'nin PKK'ya karşı cephe açıp savaşması mümkün değil” dedi...>
Salı, Ekim 17, 2006
Bush: Irak 3'e bölünürse Kürtler Türkiye'ye sorun çıkarır
ABD Başkanı George Bush, Irak'ın üç özerk bölgeye bölünmesine kesinlikle karşı olduğunu söyledi.
Bush, Amerikan Fox News televizyonuna demecinde, Irak'ta üç özerk bölge kurulması durumunda bunun, hem Sünnileri Şii radikallerle yarışma ortamına sokacağını hem de Kürtlerin Türkiye için sorun yaratacağını kaydederek bu durumda da bölgede şimdikinden çok daha büyük bir karışıklığın çıkacağını belirtti.....>
Kürt Parlamentosu Başkan Yardımcısı: Türkiye’nin Kerkük ile bağı yok
İhsan DÖRTKARDEŞ DHA KUZEY Irak’taki Kürtler’i tek çatı altında toplayan Erbil kentindeki yerel Kürt Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve Kekük ile ilgili oluşturulan 140’ıncı Maddeyi İzleme Komisyonu Başkanı Kemal Kerküki, Kerkük kentini ‘Kürtler’in kırmızı çizgisi’ olarak nitelendirdi. Kerküki, Türkiye’nin bu kente müdahale edemeyeceğini öne sürdü...>
Pazartesi, Ekim 16, 2006
Talabani, 2003'te de PKK'ya af istemişti!
Bir öğrenci, Türk basınının ABD'nin Irak'ı işgaline bakış açısı ile ilgili bir dönem ödevi olduğunu söyleyip Yeniçağ'ın tutumu ile ilgili bilgi isteyince 2003 Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait arşivime bir göz attım....>
Cuma, Ekim 13, 2006
Kerkük Türkmenleri federalizme karşı gösteride bulundular
Video izlemek icin tiklayin
Kerkük şehrinde bayraklı bine yakın Türkmen Irak Türkmen Cephesi çatısı altında toplanarak gösteride bulunmuşturBu protestoya katılanların tek amacı Kerkük’ün bir Türkmen şehri olduğunu duyurmak ve Irak’ın toprak, millet birliğine karşı olanlara, cevap vermektedir . ....>
Video: Pesmergenin Türkmenlere Saldirisi
Kerkük şehrinde bayraklı bine yakın Türkmen Irak Türkmen Cephesi çatısı altında toplanarak gösteride bulunmuşturBu protestoya katılanların tek amacı Kerkük’ün bir Türkmen şehri olduğunu duyurmak ve Irak’ın toprak, millet birliğine karşı olanlara, cevap vermektedir . ....>
Video: Pesmergenin Türkmenlere Saldirisi
11 YIL ÖNCE KERKÜK UĞRUNA KENDİNİ YAKAN TÜRKMEN KIZI “ZEHRA”
“Masirim ölümdür, neden korkum ölümdenÇalışırım milletimçin, ne gelirse elimden
Ölürsem Şehit ölüm, gül gögersin canımdan
Yaşasın hur milletim şadlık görsün ardımdan”
Türkmen yerleşim merkezlerinin dağıtılması planına bağlı olarak, birçok Türkmen köyü gibi, Tisin halkı da evlerinden atılarak, Kerkük‘ün banliyösünde inşa edilen mahallelere yerleştirilmişlerdi. Dört çocuk sahibi Bektaş Ali Feyzullah adlı Türkmen de, ailesi ile birlikte 1 Haziran semtinde ikamet etmeye mecbur edilmişti. Sürekli tehdit altında olan Bektaş 14 Ekim 1995 tarihinde Kerkük Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü ve eline bir kâğıt tutuşturuldu.
Kendilerinden 24 saat içinde Kerkük’ü terk etmeleri isteniyordu. Ertesi gün kapıya dayanan emniyet güçleri, evin kızı Zehra ile karşılaştı. Türkmen kızı Zehra’nın Kerkük’ü terk etmeye niyetli olmadığı, emniyet güçlerine haykırdığı şu sözlerden de anlaşılıyordu
“ Ey ahali, ben Kerkük’ün kızıyım. Bu şehirden asla göç etmeyeceğim. Bu zulüm politikasını protesto etmek, Türkmenlere bağımsızlık yolunu açmak ve Türkmen sözcüğünü yükseltmek uğruna, şimdi kendimi yakacağım. Kerkük bize kalacaktır. Katillere ve zalimlere ölüm ”
Bu sözlerin ardından Zehra gaz bidonunu üzerine boşaltarak, kibriti çaktı ve herkesin gözleri önünden bir alev yumağına döndü.
Herkesi dehşete düşüren bu olaydan sonra, kızın ailesi taziye geleneğini tamamladı ve üçüncü gün baba Bektaş evine dönerken, tekrar emniyet güçlerini kapıda gördü. Güvelik güçleri son bir ihtar daha vermeye geldi. Ertesi gün 19 Ekim 1995 tarihinde Bektaş Ali, aile fertleri birlikte kamyona bindirildi ve aynı gün Erbil’e gönderildi. Irak Türklerinin günümüze kadar devamlı ve daha bitmemiştir. İnsan haklarının ve can güveliğinin olmadığı Irak’ta daha nice acılı günlerin Türkleri beklediğini söylemek, artık bir kehanet değildir.
Körfez krizinin Irak Türklerine getirdiği bir değişiklik de, birleşik güçleri, güvenlik bölgesi adı altında Irak’ın kuzeyinde 36. paralelin üstünde kalan bölgedeki Türklerin durumudur. 36. paralelin üstünde kalan güvenlik bölgesinin geleceği belirsizlik içinde olduğundan dolayı, bu bölgede yaşayan Türkler de huzursuz ve tedirgindir. 36. paralel altında, yani Saddam yönetiminin insafına terkedilmiş bölgede yaşayan Türkler de, can ve mal güvenliğinin olmadığı bir ortamda varlıklarını devam ettirmeğe çalışıyor. Kendi topraklarını, istemeyerek terk eden bu insanların dramı, Irak’ta insan haklarına saygının, demokrasinin, huzur ve istikrarın sağlanacağı güne kadar süreceğe benziyor.
Türk dünyası için can atan ve gönül veren usta kalemlerimizden şair ve yazar Fahri ERSAVAŞ Türkmen Kızı Zehra için duygu seli gibi insanların yüreğine esip geçen bir duygusal şiir kaleme almıştır.
KENDİNİ YAKAN KERKÜKLÜ
TÜRKMEN KIZI
ZEHRA’YA AĞIT
Yıllardır bitmek bilmiyordu
Kerküklü Türklerin çilesi
Zulüm işkence sürgün ölüm
Olmuştu alınlarının yazısı
Günlerden bir gün
Kerkük’ün Tisin köyünden
Bektaş Ali Feyzullah’a gelmişti sıra
Evini köyünü terk edecekti
Güney Irak’ta bilmediği
Tanımadığı bir yere
Göç edecekti
Böyle buyurmuştu çünkü
Gaddar Saddam’ın adamları
Üç gün mühlet vermişlerdi Bektaş Ali’ye
Bunca zulüm bunca horlanmadan sonra
Buda mı gelecekti
Bektaş Ali’nin başına
Ne bitmez çileydi
Irak İran savaşında
Askere alınmıştı Bektaş Ali’nin
İki oğluyla damadı
Savaş biteli yıllar olduğu halde
Hala dönmemişlerdi geri
Duyduklarına göre
Oğlunu esir düşmüştü biri
Diğeri de kayıp olmuştu
Damadından ise hiç haber yoktu
Bektaş Ali ve karısı
Savaştan dönmeyen oğullarına mı yansın
Yoksa yetim kalan torunlarına mı
İşte bu acılar içindeyken
Dayandı Saddam’ın adamları kapıya yine
24 saatte bu köyü terket diye
Bektaş Ali direndi
Köyümü yurdumu terketmem dedi
O direndikçe de coplayıp tekmelediler
Öfkelerini yenemeyen katiller
Sonunda karakula götürüp
Daniskasını yaptılar ona işkencenin
Anasından emdiğini burnundan getirdiler Baktaş Ali’nin
Artık ister istemez
Boyun eğecekti zulme
Fakat tam o sırada
Zehra çıktı ortaya
Bektaş Ali’nin küçük kızı Zehra
Kükredi Saddam’ın adamlarına
Bağırdı karşı koydu direndi
En sonunda gürledi Zehra
“Ey ahali” diye başladı söze :
“Ben Kerkük’ün kızıyım
Vatanımı asla terketmem
Kerkük Türkmen toprağıdır
Ben bu topraklarda doğdum
Bu topraklarda büyüdüm
Anam babamda
Bu topraklarda doğup büyüdüler
Atalarım da bu yerlerde yaşayıp öldüler
Bu insanlık dışı zulmü
Protesto etmek için
Türkmen kimliğimi yüceltmek için
Şimdi kendimi yakacağım ” diye haykırdı
Ve yanında bulundurduğu bir bidon gazı
Döküp üstüne
Ahalinin ve Saddam ’ın adamlarının
Şaşkın bakışları arasında
Çakıp kibriti yaktı kendini Zehra
Anasıyla babası mahvoldu o an
Taş kesildi Tisin köylüleri
Baka kaldı Saddam’ın o domuz adamları
Hayretler içinde
Halbuki Zehra
Henüz baharındaydı ömrünün
Ona kefen değil gelinlik yakışırdı bu yaşta
Ama olmadı
Yakarak kendini son verdi hayatına
O gün takvimler 1995 ‘in
Ekim ayının
16 ‘sını gösteriyordu
Verdiği sözde durdu
Yurdunu terk etmedi Zehra
Gelenek gereği Kerkük’te
Kadınlar gitmezdi marazlığa
Anası da gitmedi töreye uyup
Bağrı yanık çileli ana
Seslendi cenazenin ardından
’’ Kızımı ma zarına yavaşça indirin
Rahat yerleştirin yerine’’
Diyebildi ancak
Fahri ERSAVAŞ
Çarşamba, Ekim 11, 2006
Irak Meclisi, federalizm yasa tasarısını bugün kabul etti
BAĞDAT (A.A)
Sünni grupların itirazlarına rağmen kabul edilen federalizm yasası, 18 aydan önce uygulanamayacak. Bu süre zarfında anayasada Sünnilerin isteği doğrultusunda değişiklikler yapılacak.
Tasarı, meclisteki 275 milletvekilinden 138'inin katılımıyla yapılan oylamada kabul edildi. Bütün milletvekilleri tasarı lehinde oy kullandı.
Federalizm yasası, bugünkü 18 vilayetin sınır ve yetkilerini tamamen değiştirecek.
Siyasi ve idari yapıların değiştirilecek olması Sünnileri endişelendiriyor. Sünniler, büyük bölümü ülkenin batısında bulunan, petrolden yoksun, tarıma elverişsiz bölgelerinin tecrit edilmesinden korkuyor.
Güneydeki 9 Şii bölgesi ise petrol bakımından zengin. Petrol bakımından zengin bölgede yaşayan Kürtler de, 1991 yılından beri özerkliğe sahip ve dolayısıyla federalizm tasarısının en büyük destekçisi.
11 Ekim 2006
Sünni grupların itirazlarına rağmen kabul edilen federalizm yasası, 18 aydan önce uygulanamayacak. Bu süre zarfında anayasada Sünnilerin isteği doğrultusunda değişiklikler yapılacak.Tasarı, meclisteki 275 milletvekilinden 138'inin katılımıyla yapılan oylamada kabul edildi. Bütün milletvekilleri tasarı lehinde oy kullandı.
Federalizm yasası, bugünkü 18 vilayetin sınır ve yetkilerini tamamen değiştirecek.
Siyasi ve idari yapıların değiştirilecek olması Sünnileri endişelendiriyor. Sünniler, büyük bölümü ülkenin batısında bulunan, petrolden yoksun, tarıma elverişsiz bölgelerinin tecrit edilmesinden korkuyor.
Güneydeki 9 Şii bölgesi ise petrol bakımından zengin. Petrol bakımından zengin bölgede yaşayan Kürtler de, 1991 yılından beri özerkliğe sahip ve dolayısıyla federalizm tasarısının en büyük destekçisi.
11 Ekim 2006
Kerkük’e gitsene!
Türkmenler, mübarek Ramazan ayında bile kurşuna diziliyor, tecavüze uğruyor Erdoğan bu vahşeti görmezden geliyor.KERKÜK’TE HAVA DESTEKLİ SALDIRIDA 14 TÜRKMEN ÖLDÜRÜLDÜ
Hükümetten ses yok
Kuzey Irak’ta, ABD-Peşmerge işbirliği ile yürütülen Türkmen katliamı; Türkiye’de, ise AKP hükümetinin sessizliği sürüyor. Vatandaşlar dünyayı turlayan hükümet üyelerinin Kerkük’e seyirci kalmasına tepkili.....>
Hükümetten ses yok
Kuzey Irak’ta, ABD-Peşmerge işbirliği ile yürütülen Türkmen katliamı; Türkiye’de, ise AKP hükümetinin sessizliği sürüyor. Vatandaşlar dünyayı turlayan hükümet üyelerinin Kerkük’e seyirci kalmasına tepkili.....>
Salı, Ekim 10, 2006
Irak Parlamentosu'nun ‘Kerkük Komisyonu' bölgede
İhsan DÖRTKARDEŞIRAK'taki Kürtler'in 'Kürt bölgesine' bağlamak için çalıştığı Kerkük ve tartışmalı bölgelerin durumu, lrak Parlamentosu'nca oluşturulan komisyonun denetiminde hazırlanacak lrak Daimi Anayasası'nın 140'ncı maddesiyle netleşecek.....>
Halepçe katliamcıları Talabani ile kol kola!
Celal Talabani, ABD’nin Irak’a ilk müdahalesinin önünü açan Halepçe saldırısından önce Kimyasal Ali lakaplı Ali Hasan El Mecid ve Saddam Hüseyin’in sağ kolu El Duri’yle birlikte halay çekmiş....>
Türkmenlere Peşmerge Saldırısı
14 Türkmen öldürüldü 13 yaralı
Uğur ERGAN/ANKARA
Kürt Peşmergeler’in Kuzey Irak’ta güvenliği sağlamak bahanesiyle düzenledikleri operasyonlarda rastgele ateş sonucu 14 Türkmen öldürüldü, 13’ü yaralandı. ABD güçleri de helikopterle havadan destek verdi. TÜRKİYE’nin ABD ve Irak hükümet yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde sürekli gündeme getirdiği Kerkük’te, Kürt peşmergelerin güvenliği sağlamak bahanesiyle düzenlediği operasyonlarda 14 Türkmen öldürüldü. Irak Türkmen Cephesi (ITC) yetkilileri kendilerine bölgeden ulaşan haberlere göre, Kürt peşmergelerin cumartesi günü başlattığı operasyonlarda Kerkük’ün kuzeyinde rastgele açılan ateş sonucu 14 Türkmen hayatını kaybederken, 13 Türkmen de yaralandı.....>
Uğur ERGAN/ANKARA
Kürt Peşmergeler’in Kuzey Irak’ta güvenliği sağlamak bahanesiyle düzenledikleri operasyonlarda rastgele ateş sonucu 14 Türkmen öldürüldü, 13’ü yaralandı. ABD güçleri de helikopterle havadan destek verdi. TÜRKİYE’nin ABD ve Irak hükümet yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde sürekli gündeme getirdiği Kerkük’te, Kürt peşmergelerin güvenliği sağlamak bahanesiyle düzenlediği operasyonlarda 14 Türkmen öldürüldü. Irak Türkmen Cephesi (ITC) yetkilileri kendilerine bölgeden ulaşan haberlere göre, Kürt peşmergelerin cumartesi günü başlattığı operasyonlarda Kerkük’ün kuzeyinde rastgele açılan ateş sonucu 14 Türkmen hayatını kaybederken, 13 Türkmen de yaralandı.....>
Kentte geçtiğimiz günlerde 36 saat sokağa çıkma yasağı ilan edildiğini hatırlatan Irak Türkmen Cephesi (ITC) Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, şöyle konuştu:'Bölge, peşmergeler tarafından ablukaya alınmış durumda. Eskiden sadece kuzey kapısı peşmerge elindeydi, son dönemde her taraftan sarıldı. Son 3 ayda Kerkük'teki patlamalar bahane edilerek geniş çaplı bir arama-tarama başlatıldı. Bu faaliyetin sonunda 150 kişinin tutuklandığı, birçok silaha el konulduğu söyleniyor. Sağlıklı bilgi alamıyoruz. Tabii bu gelişmeler akla şu soruyu getiriyor; kentteki patlamalar acaba bunlar için mi yapıldı ve Türkmenler hedef seçildi?'
Peşmergelerin kapılarda arama noktaları kurduğunu belirten Muratlı, 'Kerkük'e güneyden, batıdan girenler çok sıkı kontrol ediliyor. Hatta özellikle Bağdat'ta güvenliğin olmamasından dolayı geri göç eden Türkmenler bile dönüşte sorun yaşıyor. Özellikle Kerkük Valisi, Türkmenlere çok zorluk çıkartıyor. Buna karşın Süleymaniye ve Erbil yönündeki kuzey kapıları açık. Yani Kürt bölgesinden gelenlere karşı bir serbestlik var' dedi.
Kerkük'ün Musalla Semtinde Kürt Yasağı
Kerkük şehrinin ( Musalla) semtinde Barzani'nin başkanlığını yaptığı KDP'li üyeler, Türkmen sokaklarındaki elektrik direkleri ve evlerinin kapılarını partinin sembol rengi sarı boya ve Kürt bayrağı ile boyama girişiminde bulundular. Olaya, Kerkük'ün Musalla semti sakinleri müdahale etti. Olay sırasında çıkan arbedede iki Kürt yaralandı. Gelişmelere geç müdahale eden emniyet güçleri catışmanın büyümesini engelledi.Türkmeneli TR
Kerkük
Cumartesi, Ekim 07, 2006
Türkmeneli Sahipsiz mi ?
AK Parti Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Turhan Çömez, Kuzey Irak'ta Kerkük ve Erbil şehirlerine yapmış olduğu ziyaretin ardından, gözlemlerini kaleme aldığı "Türkmeneli Sahipsiz Mi?" başlıklı makalesi;
Cuma, Ekim 06, 2006
Talabani'nin yeni Musul-Kerkük planı
Kerkük'te 2007 yılı sonunda yapılacak referandum öncesi bölgenin hem Musul ve Kerkük'teki Türkmenlerin eritilmesi hem de PKK'ya yönelik operasyonun önüne geçilmesi için yeni bir plan hazırlandı. K. Irak Devlet Başkanı Celal Talabani ile Irak Kürdistan Demokrat Parti Lideri Mesut Barzani tarafından hazırlanan planda PKK militanları, Kandil Dağı bölgesindeki köylere yerleştiriliyor, buradaki Kürtler ise Türkmenlerin yaşadığı Musul-Kerkük bölgesine göçe özendiriliyor.500 PKK'LI YERLEŞTİRİLDi
İlk etapta hasta ve yaralı 500 PKK militanı, aralarında Rezge, Karna, Poşt Aşan ve Şeyh Ayeş Köyleri'nin de bulunduğu 9 köye yerleştirildi. PKK'lıların gelmesi üzerine köylerini terk eden 75 Kürt aile ise Barzani tarafından Musul ve Kerkük'e yerleştirdi. Son iki yılda ise Kerkük ve Musul bölgesine 230 bin Kürt yerleşti.
İlk etapta hasta ve yaralı 500 PKK militanı, aralarında Rezge, Karna, Poşt Aşan ve Şeyh Ayeş Köyleri'nin de bulunduğu 9 köye yerleştirildi. PKK'lıların gelmesi üzerine köylerini terk eden 75 Kürt aile ise Barzani tarafından Musul ve Kerkük'e yerleştirdi. Son iki yılda ise Kerkük ve Musul bölgesine 230 bin Kürt yerleşti.
PLANI GİZLEMEYE ÇALIŞIYORLAR
Puk-Media internet sitesi, 'PKK, Kandil köylerini tehdit ediyor, halkı göçe zorluyor' başlıklı haberler geçerken, istihbarat kaynakları bu haberlerle planın gizlenmeye çalışıldığını belirtti.
Mutlu ÇÖLGEÇEN / ANKARA
Perşembe, Ekim 05, 2006
Kerkük'te Milislerin Rolü
Son zamanlarda Kerkük'te, Süleymaniye'den gelmiş olan Kürt silahlılar gözükmektedir. Bu silahılar, Kerkük'ün güney ve güneybatısında konuşlandırılmış Irak Ordusu'nun bazı birliklerinin adlarını taşmaktadırlar. Söz konusu silahlı kuvvetlerin getirilme nedeni, Kerkük'e teröristlerin sızılmalarını önlemesi iddia edilmektedir. Ancak, bu kuvvetlerin asıl amacı güvenliği sağlamaktan fazla siyasi olup, Kerkük ve dolaylarını tamamıyla kontrolleri altına almaktır. IKDP ve IKYP' ye mensup olan bu milisler, caddelerde geçici denetim noktaları kurup, vatandaşlara yönelik bazı kışkırtıcı eylemler başlattırmışlardı. Milisler, kendi dilleri olan Kürtçe ile konuşmayı vatandaşlara kabul ettirmek, yakıcı güneş altında uzun kuyruklarda beklettirmek gibi can sıkıcı davranışlarda bulunmaktalar. İnsan haklarına aykırı olan bu tür uygulamaların ilginç tarafı, Kerkük'ün sadece Türkmen ve Arap semtlerinde yapılmasıdır. Biz, Irak'ın Yeni Anayasasına aykırı olan bu denli durumları ortadan kaldırmak için, Ulusal Birlik Hükümeti'ni göreve davet ediyoruz.Türkmeneli Partisi,
Enformasyon Bürosu,
5.10.2006
Türkmenler, Kuzey Irak 1-2
Umit Ozdag
Bugün köşemi Kuzey Irak`ta yaptığı gözlemleri Akşam gazetesinde okurları ile paylaşan Güler
Kömürcü`ye bırakmak istiyorum. Kömürcü`nün iki gün arka arkaya çıkan yazılarını özetleyerek aktarmak istiyorum. "BARZANİ DANIŞMANI AYNI ZAMANDA AKP DELEGESİZ agros Grup`a ait Laveen Havayolları ile pazartesi akşam Erbil`e geldik ve sürpriz (!) havaalanında bizim ekibi gazeteci- işadamı İlnur ÇEVİK karşıladı, hangi kimliğiyle biliyor musunuz; kendi tanımıyla-KÜRDİSTAN DEVLETİ adına Türk ekibine hoş geldin dedi. Yanında ise Barzani`nin Dış ilişkiler yöneticisi Rawand Darwesh vardı. Bendeniz kanım buz tutmuş vaziyette Türkiye`nin ve de tüm dünyanın KÜRDİSTAN Devleti olarak kabul etmediğini İlnur Çevik beye hatırlatmama rağmen, beyefendi biz kabul etmesek de konuşmasının devamında Kürdistan Devleti vurgusunda ısrar ederek, Erbil`de yaptığı mükemmel işlerden, bu işlerinin cirosunun milyon doları aştığından, Barzani Ailesi ile olan yakın dostluğundan, Barzanilere de yıllardır danışmanlık yapmanın verdiği gururdan bahsetti. Bu arada Türk Genelkurmay`ının Güneydoğu politikalarına sert eleştiriler getirmeyi ihmal etmedi. ERBİL`DEN KANDİL`E DOLMUŞ VAR Bitmedi, işadamı - gazeteci ve de Barzani dostu İlnur Çevik bey dediler ki: `Eğer PKK`nın Kandil Dağı`ndaki kamplarına gitmek isteyen olursa Erbil`den bir taksiye binip, -Kandil-demeniz yeter." Bu arada İlnur ÇEVİK beyefendi tüm bu görevlerinin (!) haricinde AKP Büyük Kongre DELEGESİ olarak da faaliyetlerde bulunuyormuş. Evet; ne diyorsun ey okuuuur? NE! Erbil`de çeşitli gruplarla sohbet ederken öğrendik ki burada hala faaliyette bulunan, PKK`ya hizmet-destek sunan ofisler mevcut imiş. Soralım hemen: ABD`li yetkililer bize- Türkiye`ye güya PKK ile mücadelede destek verecek öyle mi? Peki ya Kürt Federe Bölgesi ERBİL`deki PKK`ya destek-hizmet ofislerini nasıl açıklayacak birileri? Ve geldik Kerkük`e… KERKÜK`ün hali içler acısı, sokaklar iç savaş vurgunu, özellikle Kürt gruplardan Türkmenlere yönelik saldırıların arkası kesilmiyor, diğer yanda Araplarla-Kürtler de birbirine girmiş, Sürekli bombalar patlıyor, silah seslerine kısa bir süre sonra kulağınız alışıyor. KERKÜK BAĞDAT`laşmış kısacası, peki Türkmen kardeşlerimizin hali? Bu arada hemen belirtmeliyim ki Balıkesir Milletvekili Çömez`in de bizzat açıkladığı gibi bizler (Erbil`den sonra) `Kerkük`te de dolaşırken KÜRT mahallelerinde PKK`nın bazı yan kuruluşlarının ofislerinin bulunduğunu gördük. Vekillerimiz ÇÖMEZ ve Sayın Diren bu bilgiyi Kerkük`teki İngiliz ve ABD`li konsolosluk yetkilileriyle yaptığımız görüşme esnasında dile getirip, Irak`ın patronlarına (!!!) sunarak -kayıtlara geçmesini- sağladılar. Kerkük`ü sinsi bir plan bekliyor; 2007`de petrol cenneti- Kerkük`ün referandum oyununa getirilip, Kürt Federe Bölgesi`ne katılması hazırlıkları tamamlanmış. Diğer bi ifade ile Washington`un şımarttığı Barzani ve Talabani, Kerkük`e el koymak üzereler. Yakın tarihe kadar şehirde nüfusun dörtte biri Kürt olmasına rağmen son 2 yılda çevre illerdeki 300 bin Kürdün Kerkük`e göçünü sağlayarak yapıyı bozmuşlar. Bitmedi, Kürtlerin silahlandırılıp, şehrin çevresinde pusuda bekletildiği, şehirde bir TÜRKMEN soykırımının her an beklendiği de öne sürülüyor. Türkmen Cephesi, hükümetin ilgisizliğinden şikayetçi hatta daha da ötesi, diyorlar ki: Ankara`nın acaba bir Türkmen-Kerkük politikası var mı merak ediyoruz. Bakın buraya son 3-4 yıldır tek bir milletvekili, siyasi gelmedi, (Çömez ve Diren bu anlamda ilk oluyor) Türk Dışişleri Bakanlığı Irak Özel Temsilcisi olarak 5 ay önce Büyükelçi Sn. Oğuz Çelikkol`u atadı ama Sayın Çelikkol aylardır buraya adımını atmadı. (Devamı )
Türkmenler, Kuzey Irak
Kuzey Irak'ta yaptığı gözlemleri Akşam gazetesinde okurları ile paylaşan Güler Kömürcü'nün izlenimlerini kaldığımız yerden aktarmaya devam ediyorum:"Peki hiçbir Türk siyasi, hiçbir Türk Dışişleri görevlisi gelmez ise Kerkük'ün sıkıntısı nasıl. bilinecek -kağıt üzeri rapor yazıp- okumak neye yarar?! Kürtlerin el koyma planlarından-zulmünden bizi kim kurtaracak, kim bize sahip çıkacak? Amerikalılar Kürtlere sahip çıktı dağınık haldeki- parçalanmış Kürtleri birleştirip, kalkındırdılar. Türkiye ise bizi Kürdün karşısına attı. Irak'ta herkesin bir sahibi var, bir Türkmenler sahipsiz kaldı. Türkmenler, Kürtlerin Kerkük'e el koymasına geçit verecek olan 2007'deki referandumun (Kürtler başka illerden mobil seçmen getirip-hileli seçimle istedikleri sonucu sandıktan çıkaracaklar diye inanıyorlar) iptal edilmesini, TÜRKMEN ÖZERK BÖLGESİ oluşturulmasını istiyorlar.Tabiat boşluklardan nefret eder, doldurur. Barzani ve Talabani'nin Washington ve Telaviv desteğiyle şımartılması, Türkmenlerin de kendileri gibi Kürtler'den şikâyetçi olan Araplar'la yakınlaşmasını- dayanışmasını sağlamış durumda. Kerkük'teki 2. günümüzde Arap İstişare Meclisi Üyesi Ahmet Hamid ve Ubeydi aşiretinin tepe ismi Abdurrahman el Ubeydi, milletvekillerimiz ÇÖMEZ ve Sayın DİREN'in şehirde olduğunu duyunca, apar topar randevu alarak gelip-Türken Meclisi'nde bizleri ziyaret ettiler. 2 saatlik görüşmede, Irak-Kerkük'ün önde gelen Arap partisinin ve Arap aşiretlerinin tepe isimleri, Kürtlerin Kerkük planına direnişte Türkmenlerle işbirliğine hazır olduklarını belirttiler. 'Arap-Türkmen el ele Kerkük'ün statüsünü bozdurmayalım' teklifinde bulundular. Neden olmasın?Şimdi de aynanın diğer yüzüne bakalım. Tüm bu yoğun tehdit algısına rağmen Türkmen Cephesi'nde ise ne yazık ki dağınık- parçalı bir politik duruş var. 8 Türkmen partisi bulunuyor ve bu partilerin tepe isimleri aralarında anlaşıp birleşerek tek güçlü siyasi yapı oluşturamıyorlar. Niye birleşemediklerinin sebebi bence malum koltuk kavgası- iktidar-güç çatışması. Saadettin ERGEÇ'in başkanlığını yaptığı Irak Türkmen Cephesi çatısı altında 4 parti bulunuyor: Milli Türkmen Partisi, Bağımsızlar Harekatı, Adalet Partisi ve Türkmen İslami Harekatı, diğer Türkmen partilerinin bazılarının Şiilere bazılarının da Kürtlere yakın durduğu belirtiliyor. Konuştuğum Türkmen Cephesi'nin önde gelen isimleri (Cemal SAN, Enver BAYRAKTAR, Ali SADIK…) 'parçalanmışlığımızın nedeni sahipsizliğimiz, Türkiye, acilen parçalanmış Türkmen harekatını tek- güçlü bir platformda birleştirmeli ki Kürtlerin Kerkük'ün statüsünü değiştirmesi planı bozulsun' diyorlar. Son olarak… Türkmen Meclisi'nin duvarında okuduğum bir not: Ey Türkmenler kalkınız sizler diz çöktüğünüzde onlar karşınızda büyük gibi görünürler."Güler Kömürcü'nün notları burada bitiyor. Üzerinde düşünmemiz lâzım. Türkiye'ye Türkmenler bilinçli bir şekilde unutturuluyor.
Bugün köşemi Kuzey Irak`ta yaptığı gözlemleri Akşam gazetesinde okurları ile paylaşan Güler
Kömürcü`ye bırakmak istiyorum. Kömürcü`nün iki gün arka arkaya çıkan yazılarını özetleyerek aktarmak istiyorum. "BARZANİ DANIŞMANI AYNI ZAMANDA AKP DELEGESİZ agros Grup`a ait Laveen Havayolları ile pazartesi akşam Erbil`e geldik ve sürpriz (!) havaalanında bizim ekibi gazeteci- işadamı İlnur ÇEVİK karşıladı, hangi kimliğiyle biliyor musunuz; kendi tanımıyla-KÜRDİSTAN DEVLETİ adına Türk ekibine hoş geldin dedi. Yanında ise Barzani`nin Dış ilişkiler yöneticisi Rawand Darwesh vardı. Bendeniz kanım buz tutmuş vaziyette Türkiye`nin ve de tüm dünyanın KÜRDİSTAN Devleti olarak kabul etmediğini İlnur Çevik beye hatırlatmama rağmen, beyefendi biz kabul etmesek de konuşmasının devamında Kürdistan Devleti vurgusunda ısrar ederek, Erbil`de yaptığı mükemmel işlerden, bu işlerinin cirosunun milyon doları aştığından, Barzani Ailesi ile olan yakın dostluğundan, Barzanilere de yıllardır danışmanlık yapmanın verdiği gururdan bahsetti. Bu arada Türk Genelkurmay`ının Güneydoğu politikalarına sert eleştiriler getirmeyi ihmal etmedi. ERBİL`DEN KANDİL`E DOLMUŞ VAR Bitmedi, işadamı - gazeteci ve de Barzani dostu İlnur Çevik bey dediler ki: `Eğer PKK`nın Kandil Dağı`ndaki kamplarına gitmek isteyen olursa Erbil`den bir taksiye binip, -Kandil-demeniz yeter." Bu arada İlnur ÇEVİK beyefendi tüm bu görevlerinin (!) haricinde AKP Büyük Kongre DELEGESİ olarak da faaliyetlerde bulunuyormuş. Evet; ne diyorsun ey okuuuur? NE! Erbil`de çeşitli gruplarla sohbet ederken öğrendik ki burada hala faaliyette bulunan, PKK`ya hizmet-destek sunan ofisler mevcut imiş. Soralım hemen: ABD`li yetkililer bize- Türkiye`ye güya PKK ile mücadelede destek verecek öyle mi? Peki ya Kürt Federe Bölgesi ERBİL`deki PKK`ya destek-hizmet ofislerini nasıl açıklayacak birileri? Ve geldik Kerkük`e… KERKÜK`ün hali içler acısı, sokaklar iç savaş vurgunu, özellikle Kürt gruplardan Türkmenlere yönelik saldırıların arkası kesilmiyor, diğer yanda Araplarla-Kürtler de birbirine girmiş, Sürekli bombalar patlıyor, silah seslerine kısa bir süre sonra kulağınız alışıyor. KERKÜK BAĞDAT`laşmış kısacası, peki Türkmen kardeşlerimizin hali? Bu arada hemen belirtmeliyim ki Balıkesir Milletvekili Çömez`in de bizzat açıkladığı gibi bizler (Erbil`den sonra) `Kerkük`te de dolaşırken KÜRT mahallelerinde PKK`nın bazı yan kuruluşlarının ofislerinin bulunduğunu gördük. Vekillerimiz ÇÖMEZ ve Sayın Diren bu bilgiyi Kerkük`teki İngiliz ve ABD`li konsolosluk yetkilileriyle yaptığımız görüşme esnasında dile getirip, Irak`ın patronlarına (!!!) sunarak -kayıtlara geçmesini- sağladılar. Kerkük`ü sinsi bir plan bekliyor; 2007`de petrol cenneti- Kerkük`ün referandum oyununa getirilip, Kürt Federe Bölgesi`ne katılması hazırlıkları tamamlanmış. Diğer bi ifade ile Washington`un şımarttığı Barzani ve Talabani, Kerkük`e el koymak üzereler. Yakın tarihe kadar şehirde nüfusun dörtte biri Kürt olmasına rağmen son 2 yılda çevre illerdeki 300 bin Kürdün Kerkük`e göçünü sağlayarak yapıyı bozmuşlar. Bitmedi, Kürtlerin silahlandırılıp, şehrin çevresinde pusuda bekletildiği, şehirde bir TÜRKMEN soykırımının her an beklendiği de öne sürülüyor. Türkmen Cephesi, hükümetin ilgisizliğinden şikayetçi hatta daha da ötesi, diyorlar ki: Ankara`nın acaba bir Türkmen-Kerkük politikası var mı merak ediyoruz. Bakın buraya son 3-4 yıldır tek bir milletvekili, siyasi gelmedi, (Çömez ve Diren bu anlamda ilk oluyor) Türk Dışişleri Bakanlığı Irak Özel Temsilcisi olarak 5 ay önce Büyükelçi Sn. Oğuz Çelikkol`u atadı ama Sayın Çelikkol aylardır buraya adımını atmadı. (Devamı )Türkmenler, Kuzey Irak
Kuzey Irak'ta yaptığı gözlemleri Akşam gazetesinde okurları ile paylaşan Güler Kömürcü'nün izlenimlerini kaldığımız yerden aktarmaya devam ediyorum:"Peki hiçbir Türk siyasi, hiçbir Türk Dışişleri görevlisi gelmez ise Kerkük'ün sıkıntısı nasıl. bilinecek -kağıt üzeri rapor yazıp- okumak neye yarar?! Kürtlerin el koyma planlarından-zulmünden bizi kim kurtaracak, kim bize sahip çıkacak? Amerikalılar Kürtlere sahip çıktı dağınık haldeki- parçalanmış Kürtleri birleştirip, kalkındırdılar. Türkiye ise bizi Kürdün karşısına attı. Irak'ta herkesin bir sahibi var, bir Türkmenler sahipsiz kaldı. Türkmenler, Kürtlerin Kerkük'e el koymasına geçit verecek olan 2007'deki referandumun (Kürtler başka illerden mobil seçmen getirip-hileli seçimle istedikleri sonucu sandıktan çıkaracaklar diye inanıyorlar) iptal edilmesini, TÜRKMEN ÖZERK BÖLGESİ oluşturulmasını istiyorlar.Tabiat boşluklardan nefret eder, doldurur. Barzani ve Talabani'nin Washington ve Telaviv desteğiyle şımartılması, Türkmenlerin de kendileri gibi Kürtler'den şikâyetçi olan Araplar'la yakınlaşmasını- dayanışmasını sağlamış durumda. Kerkük'teki 2. günümüzde Arap İstişare Meclisi Üyesi Ahmet Hamid ve Ubeydi aşiretinin tepe ismi Abdurrahman el Ubeydi, milletvekillerimiz ÇÖMEZ ve Sayın DİREN'in şehirde olduğunu duyunca, apar topar randevu alarak gelip-Türken Meclisi'nde bizleri ziyaret ettiler. 2 saatlik görüşmede, Irak-Kerkük'ün önde gelen Arap partisinin ve Arap aşiretlerinin tepe isimleri, Kürtlerin Kerkük planına direnişte Türkmenlerle işbirliğine hazır olduklarını belirttiler. 'Arap-Türkmen el ele Kerkük'ün statüsünü bozdurmayalım' teklifinde bulundular. Neden olmasın?Şimdi de aynanın diğer yüzüne bakalım. Tüm bu yoğun tehdit algısına rağmen Türkmen Cephesi'nde ise ne yazık ki dağınık- parçalı bir politik duruş var. 8 Türkmen partisi bulunuyor ve bu partilerin tepe isimleri aralarında anlaşıp birleşerek tek güçlü siyasi yapı oluşturamıyorlar. Niye birleşemediklerinin sebebi bence malum koltuk kavgası- iktidar-güç çatışması. Saadettin ERGEÇ'in başkanlığını yaptığı Irak Türkmen Cephesi çatısı altında 4 parti bulunuyor: Milli Türkmen Partisi, Bağımsızlar Harekatı, Adalet Partisi ve Türkmen İslami Harekatı, diğer Türkmen partilerinin bazılarının Şiilere bazılarının da Kürtlere yakın durduğu belirtiliyor. Konuştuğum Türkmen Cephesi'nin önde gelen isimleri (Cemal SAN, Enver BAYRAKTAR, Ali SADIK…) 'parçalanmışlığımızın nedeni sahipsizliğimiz, Türkiye, acilen parçalanmış Türkmen harekatını tek- güçlü bir platformda birleştirmeli ki Kürtlerin Kerkük'ün statüsünü değiştirmesi planı bozulsun' diyorlar. Son olarak… Türkmen Meclisi'nin duvarında okuduğum bir not: Ey Türkmenler kalkınız sizler diz çöktüğünüzde onlar karşınızda büyük gibi görünürler."Güler Kömürcü'nün notları burada bitiyor. Üzerinde düşünmemiz lâzım. Türkiye'ye Türkmenler bilinçli bir şekilde unutturuluyor.
Pazartesi, Ekim 02, 2006
Gül Newsweek'e konuştu: Talabani dikkatli olmalı!
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin PKK terör örgütüyle mücadele etmek için ne gerekiyorsa onu yapacağını söyledi. Gül, ''Eğer dostlarımız bize yardım etmezlerse biz bu işi kendimiz yaparız'' diye konuştu.
Gül, geçen hafta New York'taki temasları sırasında Newsweek dergisi editörü Lally Weymouth'a verdiği demeçte, Irak Devlet Başkanı Celal Talabani'nin son açıklamaları, Irak, terör örgütü PKK ve İran'ın nükleer programı ile ilgili olarak kendisine sorulan sorulara çarpıcı yanıtlar verdi.
Talabani'nin son açıklamalarıyla ilgili ne düşündüğünün sorulması üzerine Gül, ''Şaşırdım, çünkü Türkiye Iraklı Kürtlere gerçekten yardım eden tek ülke olmuştur. Irak'ta Saddam döneminde kimyasal saldırı yapıldığında Türkiye onları korumuştur'' dedi.....>
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)