TÜRKMENLER AZINLIK DEGILDIR
Irak’ta bu ay icerisinde yapilmasi öngörülen anayasa referandumuna Türkmenler HAYIR diyecek.
Yeni Irak anayasa taslaginin Türkmenler bakimindan haklarinin savunuldugu, anayasal garantiye baglandigini ve Irak tarihinde ilk defa gerceklestigini idda ederek bu anyasaya evet denmesi gerektigini savunan siyasi gruplar vardir. Bu siyasi sahis ve gruplarin kendi sahsi ve siyasi menfaatlerinin Türkmen menfaatleriyle catistigi ortaya cikmaktadir.
Anayasa taslaginda Türkmenlerin bir kisim haklarinin yer aldigi dogrudur. Bu haklar, uluslararasi hukuk cercevesinde yer alan haklardan ibaret evrensel insan haklaridir. Burada bir toplumun milli ve siyasi kimliginden ziyade, birey haklari ve vicdan özgürlügü söz konusudur. Bu bireyci yaklasim, ortak milli kimligi pasivize eden bir yaklasimdir; Buna göre her birey/fert’in, vicdan hürriyeti ve kisinin insan olmasinin sonucu sahip oldugu haklarin anayasada garanti altina alinmasidir. Irak anayasa taslaginda yer alan Türkmence egitim ve ögrenim hakki, bu kapsamda degerlendirilmesi gereken bir örnektir. Dilin insan kimligi icin temel bir unsur olmasini teyid eden bu anayasa, ayni zamanda dilin bir milli ve ulusal kimligi olusturdugu gercegini tehdit olarak algilmasindan dolayi resmi dil niteligini kabul etmemektedir.
Burada, Türkmenlere anayasa taslaginda taninan haklarin azinlik haklariyla sinirlandirilmaya calisildiginin altini cizmek gereklidir.
Latincede Minority diye gecen kavramin uluslararasi hukuk düzeninde pek cok örnegine rastlamak mümkündür; Avrupa ülkelerinde, göcmenlerin farkli dil ve dine sahip olmalarindan dolayi azinlik olarak nitelendirilmektedirler. Türkiye’de ise farkli dinlere sahip hiristiyan ve yahudiler yasal düzenlemelerde azinlik statüsüne sahiptirler.
Görüldügü gibi Irak anayasa taslagi, Türkmenleri, Irak’in esas etnik unsuru saymayip sadece farkli dile sahip azinlik bir grup statüsüne sokmayi amaclamaktadir.
Bu nedenledir ki Türkmenler’in Irak’i esas etnik gruplarindan birisi oldugunu göz ardi eden diger bir ifade ile sonradan yerlesik göcmen nitelemesiyle azinlik statüsü taniyan anayasaya, ve bu hayati nedenin disinda bir cok menfii hukuki düzenlemelerden dolayi, bu tarihi dönemecte HAYIR demeliyiz.
Tepkimizi disari yansitmak mecburiyetindeyiz. Özellikle avrupa ülkelerindeki dernek yöneticileri ve Türkmenlerin 15 Ekim günü meydanlara cikip anayasayi protesto eylemi yapmalari gerekmektedir.
Saygilarimla
Savas Nurettin Karakaplan
09.10.05
