Pazar, Aralık 24, 2006

Kirkuk, Tamim, Kerkük

Savaş Nurettin
savasn@gmail.com
Kerkük’ün Kürt işgaliyle birlikte en çok kullanılan ve İngiliz kaynaklı "Kirkuk" şekilindeki yazılışı , sadece Kürtler için geçerli. Tamim kelimesi ise Baas döneminde araplaştırma ve petrol kaynaklarının ulusallaştırılmasıyla birlikte kullanılan Arapça bir kelimedir. Kelimenin aslı Kara Koyunlu (1375 – 1468) Türkmen Devleti döneminde ilk defa Türkmenler tarafından ve ’Güzellik’ anlamına gelen ’KERK’ kelimesinden kaynaklanmaktadır.[i] Kelimenin değişik şekillerde seslendirilmesi ve yazılması Kerkük’ün farklı dillerde telaffuzu sorunudur. Görüldüğü gibi her etnik grup Kerkük kelimesini kendi diline uydurmak ve hatta yeni ad takarak kökünü öldürmek yoluyla sahiplenmeye çalışmıştır.

Aynı Dili Konuşmak
Geçen yıllar içerisinde ağır kültür ve dil savaşlarına maruz kaldık. Arap, İngiliz, Kürt asimile ve sömürge saldırında dilimiz ve kültürümüz büyük zarar görmüştür.
Dilimiz, sosyal bir varlık olarak Türkmen toplumunu ve Türk milletini birleştirmektedir. Birbirimizi günlük diyaloglarımızda anlamanın ötesinde bizi diğer milletlerden ayıran, tarihimiz ve kültürümüzün temel taşıyıcısıdır. Dilimizin, toplumsal yapılanmadaki önemini dikkate alarak özellikle kendi aramızdaki yazılı diyaloglarda, yazışmalarda kullanılması şarttır.
Toplumların asimile edilmesinde kullanılan en önemli yöntemin ana dil kullanımının engellenmesi olduğuna göre, Saddam rejimince uygulanan araplaştırma politikasının tanıkları olarak, konuşma ve özellikle yazı dilinde kendi dilimizi kullanmamız vazgeçilmezdir. En zor savaşlardan çıkan askerlerin yaralarının iyileştirilmesi misali kendi dilimize sıkıca sarılmalı ve diğer dillerin hegomonyasından kurtulmamız gerekmektedir.

Aynı dili konuşmak, aynı dille düşünmektir. Her dil kendine mahsus düşünceye sahiptir. Türkçe konuşurken Arapça düşünemeyeceğimiz gibi, Arapçayı kullanırken de dilin içinde taşıdığı kimliğin tesirinde oluruz. Arapça ve ingilizce makale yazarlarımızın hedef kitlesi bizim dışımızdaki dillere mensup okuyucular olmasından dolayı bu problematiğe dahil değildirler elbette. Ancak iç diyaloglarımızın, hedef kitlesi Türkmenler olan mesajların ve öz eleştirilerimizin başka dillerde yazılması, dilimize ve düşünce yapımıza büyük zarar verdiği gibi iç sorunlarımıza da dış müdahaleyi kolaytırmaktadır.
Burada en büyük rol, medyamız ve yazarlarımıza düşmektedir. Bu konuda gösterdikleri özen takdire şayandır.
Zaman zaman öz eleştirilerimizi de bilinçli şekilde yabancıların anlayacağı dilde yazıldığına da maalesef rastlayabiliyoruz. Özellikle bu grubun Türkmenlere ciddi zarar verdiğinin bilinmesi ve durdurulması gerekiyor. Türkmenler aleyhinde Arapça yazılara sadece Kürt ve bazı Türkmen sitelerinde rastlanmaktadır. Türkmen sitelerinden http://www.bizturkmeniz.com/ türkmenler aleyhinde arapça yayın yapan ilk sitedir. Yeni kurulmasına rağmen daha vahim yayınlarına şahit olduğumuz diğer bir site ise http://www.turkmentimes.net/ sitesidir. Kürt yazarlara da yer veren bu site bir taraftan Kürt sitelerle Kürt aleyhinde yazı yayınlamamak üzere anlaşırken diğer taraftan www.bizturkmeniz.com sitesiyle birlikte sözde bir Türkmen Basın Deklerasyonuna imza atmıştır. Bu deklerasyon meşruiyetini kazanamamış ve her iki site de Türkmenlerin iç meselelerini herkesin anlayacağı dilde yayınlayarak düşmanın işini kolaylaştırmakta. Üstelik isimsiz veya takma isimlerle yazılar yayınlayarak kendi yazdıkları deklerasyonu ihlal etmektedirler. Bu hata bilinçli veya bilinçsiz yapılsın, verdiği zarar ortadadır.Sözkonusu Siteler, rating kurbanı veya Türkmenlere Arapça ve diğer dillerde hakaret etmenin rehavetine kapılmış olsalar gerek.

[i] Eski Çağlarda Kerkük , Dr. Camal Reşit Ahmet , http://www.koord.com/webbook/book/aras/aras1/kerkuk.htm