Salı, Aralık 26, 2006

2007 Kerkük Yılı

Savaş Nurettin
Kurban Bayramı ile başladığımız 2007 yılının, Türkmenlere hayırlara vesile olmasının temennisi içerisindeyiz.


Her yılın sonunda geride bırakılan 12 ayın olayları gözden geçirilir ve gelişmeler değerlendirilmeye alınır. Bu geleneği Irak için biraz değiştirip önce geçen üç yıl süresini Kerkük merkezli bir değerlendirmeye tabi tutarsak önümüzdeki yıl/ların muhtemel gelişmelerini irdeleyebiliriz.

Bugün itibariyle 2003 yılına geriye bakıldığında Irak`ta Saddam rejiminin devrilmesiyle başlayan kanlı süreç büyük bir tırmanış gösermiştir. Dünya medyası her gün daha çok ölüm haberine ve ölü sayısı rakamlarına yer vermiştir. Irak siyasi dengeleri, uzman beklenti ve tahminlerinin de ötesinde
istikrarlı bir zemine oturmamıştır. Irak Ordusu ile işgal güçleri arasında çatışmalarla başlayan savaş, Iraklı gruplar ile işgal güçleri ve daha sonra da farklı Iraklı gruplarının birbirlerine karşı çatışmalarına dönüşmütür.
Türkmenler ise belirsiz ve değişken şartlarda en tehlikeli soykırım planlarına karşı, siyasi hayatlarının en zorlu sınavını vermiştir. Işgal gücü ABD ve Irak koalisyonu ile işbirliğindeki Kürtler, Talafer başta olmak üzere Türkmeneli’de Türkmen katliamını tarihi bir fırsat bilmiştir. Kürt siyasiler, Kerkük ve diğer stratejik Türkmen bölgelerinin kontrolünü ele geçirmek amacıyla her türlü siyasi ahlaktan uzak insanlık dışı yöntemlere başvurmuştur. Polis ve orduya peşmerge sokarak Kerkük’ün silahlı kontrolünü, seçim ihlalleri ve nüfus kaydırmaları ile de idari kontrolünü ele geçirmiştir. Ancak Türkmenler, içeride Kerkük, Talafer ve Türkmeneli’nin diğer bölgelerinde hiç bir baskıya, ihanete boyun eğmeden direnirken Irak dışında Türkmenler örgütlenerek Irak seçimlerine katılmak, dünya karar merkezlerine ve medyaya protestolar, açıklamalar yaparak , avrupa sokaklarında milli kıyafetlerle mitingler düzenleyerek ihlal ve katliamları dünyanın gözüne sokarak mevcut bütün demokratik yollara başvurmuştur. Türkmenlerin bütün ihanet ve dış saldırılara karşı gelerek direnişi,Türkmen topraklarının korunmasının ötesinde Irak’ın birliği ve dolayısıyla bölge güvenliğini de koruyarak bölgesel gücünü göstermektedir. Türkmenlerin silahsız ve barış politikalarıyla gerçekleştirdiği bu başarısı dünyaya örnek bir direniştir.

İşgal gücü komutanı Bush’un da başarızıslığını itiraf etmesinin zamanı gelmiştir. Dünyanın Irak konusunda en yetkin uzmanlarından oluşan IÇG raporu da Bush’a bu konuda yardım edecektir. Irak’a yeni stratejiler biçen baker-raporu, 2003 ile başlayan savaş politikalarına son noktayı koyuyor ve yerine yeni barış politikaları öneriyor[i].
Silah ve çatışmalar üzerine kurulmuş medya-politika-kapital üçlü ilişkisinin görmezden geldiği Türkmen barış politıkasına doğru bir eğilim beklenebilir. Raporun, 2007 yılında gerşekleşmesi beklenen referandumu ertleme önerisi, Kerkük’ü ve dolayısıyla Türkmenleri 2007 yılının merkezine taşıyor. Türkmenler de örgütlenme ve bütünleşmeye yönelik gerekli adamları atarak bölgenin kontrolünü tamamıyla sağlamak yoluyla barış yaymaya devam edecektir.

[i] Irak: Yeni Barış Stratejisi

Dr. Sadettin Ergeç'e Yılın Kuvvacısı Ödülü


Son olarak Yılın Kuvvacısı özel ödülüne layık Görülen Irak Türkmen Cephesi Başkanı Dr. Sadettin Ergeç’in yerine ödül almaya gelen Irak Türkmen Cephesi Türkiye Başkanı Ahmet Muratlı yaptığı konuşmayla izleyenleri gözyaşlarına boğdu. Salonda bulunanlar Muratlı’yı dakikalarca ayakta alkışladılar.

Pazar, Aralık 24, 2006

Kirkuk, Tamim, Kerkük

Savaş Nurettin
savasn@gmail.com
Kerkük’ün Kürt işgaliyle birlikte en çok kullanılan ve İngiliz kaynaklı "Kirkuk" şekilindeki yazılışı , sadece Kürtler için geçerli. Tamim kelimesi ise Baas döneminde araplaştırma ve petrol kaynaklarının ulusallaştırılmasıyla birlikte kullanılan Arapça bir kelimedir. Kelimenin aslı Kara Koyunlu (1375 – 1468) Türkmen Devleti döneminde ilk defa Türkmenler tarafından ve ’Güzellik’ anlamına gelen ’KERK’ kelimesinden kaynaklanmaktadır.[i] Kelimenin değişik şekillerde seslendirilmesi ve yazılması Kerkük’ün farklı dillerde telaffuzu sorunudur. Görüldüğü gibi her etnik grup Kerkük kelimesini kendi diline uydurmak ve hatta yeni ad takarak kökünü öldürmek yoluyla sahiplenmeye çalışmıştır.

Aynı Dili Konuşmak
Geçen yıllar içerisinde ağır kültür ve dil savaşlarına maruz kaldık. Arap, İngiliz, Kürt asimile ve sömürge saldırında dilimiz ve kültürümüz büyük zarar görmüştür.
Dilimiz, sosyal bir varlık olarak Türkmen toplumunu ve Türk milletini birleştirmektedir. Birbirimizi günlük diyaloglarımızda anlamanın ötesinde bizi diğer milletlerden ayıran, tarihimiz ve kültürümüzün temel taşıyıcısıdır. Dilimizin, toplumsal yapılanmadaki önemini dikkate alarak özellikle kendi aramızdaki yazılı diyaloglarda, yazışmalarda kullanılması şarttır.
Toplumların asimile edilmesinde kullanılan en önemli yöntemin ana dil kullanımının engellenmesi olduğuna göre, Saddam rejimince uygulanan araplaştırma politikasının tanıkları olarak, konuşma ve özellikle yazı dilinde kendi dilimizi kullanmamız vazgeçilmezdir. En zor savaşlardan çıkan askerlerin yaralarının iyileştirilmesi misali kendi dilimize sıkıca sarılmalı ve diğer dillerin hegomonyasından kurtulmamız gerekmektedir.

Aynı dili konuşmak, aynı dille düşünmektir. Her dil kendine mahsus düşünceye sahiptir. Türkçe konuşurken Arapça düşünemeyeceğimiz gibi, Arapçayı kullanırken de dilin içinde taşıdığı kimliğin tesirinde oluruz. Arapça ve ingilizce makale yazarlarımızın hedef kitlesi bizim dışımızdaki dillere mensup okuyucular olmasından dolayı bu problematiğe dahil değildirler elbette. Ancak iç diyaloglarımızın, hedef kitlesi Türkmenler olan mesajların ve öz eleştirilerimizin başka dillerde yazılması, dilimize ve düşünce yapımıza büyük zarar verdiği gibi iç sorunlarımıza da dış müdahaleyi kolaytırmaktadır.
Burada en büyük rol, medyamız ve yazarlarımıza düşmektedir. Bu konuda gösterdikleri özen takdire şayandır.
Zaman zaman öz eleştirilerimizi de bilinçli şekilde yabancıların anlayacağı dilde yazıldığına da maalesef rastlayabiliyoruz. Özellikle bu grubun Türkmenlere ciddi zarar verdiğinin bilinmesi ve durdurulması gerekiyor. Türkmenler aleyhinde Arapça yazılara sadece Kürt ve bazı Türkmen sitelerinde rastlanmaktadır. Türkmen sitelerinden http://www.bizturkmeniz.com/ türkmenler aleyhinde arapça yayın yapan ilk sitedir. Yeni kurulmasına rağmen daha vahim yayınlarına şahit olduğumuz diğer bir site ise http://www.turkmentimes.net/ sitesidir. Kürt yazarlara da yer veren bu site bir taraftan Kürt sitelerle Kürt aleyhinde yazı yayınlamamak üzere anlaşırken diğer taraftan www.bizturkmeniz.com sitesiyle birlikte sözde bir Türkmen Basın Deklerasyonuna imza atmıştır. Bu deklerasyon meşruiyetini kazanamamış ve her iki site de Türkmenlerin iç meselelerini herkesin anlayacağı dilde yayınlayarak düşmanın işini kolaylaştırmakta. Üstelik isimsiz veya takma isimlerle yazılar yayınlayarak kendi yazdıkları deklerasyonu ihlal etmektedirler. Bu hata bilinçli veya bilinçsiz yapılsın, verdiği zarar ortadadır.Sözkonusu Siteler, rating kurbanı veya Türkmenlere Arapça ve diğer dillerde hakaret etmenin rehavetine kapılmış olsalar gerek.

[i] Eski Çağlarda Kerkük , Dr. Camal Reşit Ahmet , http://www.koord.com/webbook/book/aras/aras1/kerkuk.htm

Perşembe, Aralık 21, 2006

Bilinçli Türkmen Düşmanlığı

Aşağıdaki yazida Baker Raporu ve Kuzey Irak konusu isleniyor sözde. Serhat Erkmen veya (diger adi Hasan Yilmaz veya Kuzey Irak'taki adı Mazin Hasan) Raporun Kerkuk ile ilgili maddelerinden sözederken Turkmen kelimisini kullanmaktan veya Turkmenlerden sozetmekten bilinçli şekilde kaçinmaktadir. bu yaklasimlarina butun yazilarda rastlanmasi dikkat cekicidir. Kerkuk Konusunu ozellikle sadece Kürt gruplariyla birlikte yanyana anmasi da ayni amaca hizmetediyor olsa gerek. Sanki Türkmenlerin Kuzey Irakla hiç bir ilgisi yokmuşcasına, sanki Kerkük Konusu Türkmenleri uzaktan yakından ilgilendirmiyor. Bölge ve Kerkük ile ilgili yaniltici bilgilendirmeleri de bilinçlidir. Yazida idda edildigi gibi raporun ikinci maddesinde KERKUK ile ilgili herhangi bir konu gecmiyor. yazinin sonunda belirtildigi gibi kuzey irakli gruplarin hepsinin rapora karsi tepki gosterdigi dogru degildir. Turkmenler buna önektir. Asam'in ulke statistiklerinde Turkmenleri, CIA kaynaklarindan alarak %2 gosteren de Asam'in Ortadogu masasindan Mazin Hasan (Hasan Yilmaz) ve Serhat Erkmen olunca, sadece arastirmacilik kabiliyetleri degil kisilikleri de buyuk suphe yaratiyor. siz Turkiye Cumhuriyeti'nin kaynaklariyla besleneceksiniz, bir Türk arastirma merkezinde bulunacaksiniz ve Türk/Türkmen menfaatlerine hizmet etmeyeceksiniz. Komünisti , solcusu ve her ideolojiden Türk milleti birlikte Türkmen menfaatlerine hizmet etmek amaciyla el ele verimisken, sozkonusu kisilerin davranislari kasitli Türkmen düsmanligindan baska bir anlama gelemez.

Yazı:
Baker-Hamilton Raporu’nun Kuzey Irak’a Etkileri
Serhat ERKMEN

8 aylık bir çalışma sonunda 6 Aralık 2006’da açıklanan ve ABD’nin Irak’ta karşı karşıya olduğu krizi aşmak için çözüm yolları arayan Baker-Hamilton Raporu, tüm dünyada ilgiyle karşılandı. Bazı ülkeler raporu memnuniyetle karşıladı. Fakat, raporun temel iki önerisi olan ABD’nin Irak’tan askerlerini çekmesi ve Irak sorununun bölgesel bir düzeyde ele alınması birçok Orta Doğu ülkesini rahatsız etti. Rapora Irak’taki gruplardan da farklı tepkiler geldi. Şii ve Sünni Araplar raporun beklentilerini karşılamadığını dile getirdi. Fakat, Kuzey Iraklı Kürt gruplar diğer tüm gruplardan daha şiddetli bir tepki gösterdi.
>>>www.kerkuk.net

Salı, Aralık 19, 2006

Ergec Istanbul'da Turkmenlerle bulusuyor

Irak Türkmen Cephesi Başkanı ve Kerkük Milletvekili Dr. Sadettin Ergeç, 20 Aralık 2006 günü 17:00 - 20:00 saatleri arasında, GRAND ÖZTANIK OTEL'de, Irak Türkmenleriyle buluşacak.Tüm Türkmen kardeşlerimiz davetlidir. Bu çağrı davetiye niteliğindedir.
Yer:Grand Öztanık Otel
Topçu Cad. 9/11
Taksim-İstanbul
Tel: 212-3616090
Gün: 20 Aralık 2006
Saat: 17:00-20:00 arası

Pazartesi, Aralık 18, 2006

Irak’ta Kürt devleti kurulamaz


Ergeç, The New Anatolian gazetesinin sahibi gazeteci İlnur Çevik’in Irak’ta yaptığı çalışmalardan söz ederken “İlnur Çevik dışında bütün Türk işadamları sıkıntı içinde. Çevik de kendisini Barzani’nin müsteşarı olarak takdim ediyor” >>>>www.kerkuk.net

Pazar, Aralık 17, 2006

Türkmeneli'ye Büyük Kurban Kampanyasi

Türkmenler Irak dışından Türkmeneli'ye kurban yardımı kampanyası başlattı.

Iraqiyoon sitesi Türkmen Evi yönetici ve üyeleri 2006 Kurban Bayramı münasebetiyle Kurban Yardımı Kampanyası düzenledi. geçen yıl başarı ile gerçekleştirilen hayır işlerinden sonra, bu yıl da büyük kurban kampanyasının bölgeye katkıda bulunması amaçlanıyor.


daha geniş bilgi için www.iraqiyoon.com adresine başvurunuz.

Cumartesi, Aralık 16, 2006

Ergeç: Normalleştirme olmazsa referanduma katılmayız

Irak Türkmen Cephesi (ITC) Başkanı Sadettin Ergeç, Irak'ta “normalleştirme” olmadığı takdirde, Iraklı Türkmenler olarak 2007'de yapılması planlanan referanduma katılmayacaklarını söyledi. >>>

Perşembe, Aralık 14, 2006

Ankara: Irak raporu doğruları anlatıyor

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Irak Çalışma Grubu'nun hazırladığı raporun, ilk değerlendirmeler ışığında Irak'taki sorunlara doğru şekilde işaret ettiğini söyledi. >>>

Çarşamba, Aralık 13, 2006

Irak Çalışma Gurubu’nun hazırladığı Irak Raporu’nda bizim görüşlerimize yer verildiğini gördük.


TÜRKMENELİ TV - Irak Türkmen Cephesi Başkanı Doktor Sadettin Ergeç, çeşitli temaslarda bulunmak üzere Türkiye’nin başkenti Ankara’ya gitti.Doktor Sadettin Ergeç’i, ITC Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı ve Türkmen yetkililer karşıladı. ITC Liderinin Türkiye ziyaretinde, kendisine bir heyet eşlik etti. ITC lideri, beraberindeki heyetle geldiği Ankara’da çeşitli temaslarda bulunacak. ITC Lideri Doktor Sadettin Ergeç, “Şimdi doğal bir şekilde Ankara’yı ziyaret etmek istedik. Temsilcimiz ve burada bulunan sorumlularla bir araya gelerek, çeşitli değerlendirmelerde bulunacağız.“dedi. Ankara Esenboğa Havaalanı’nda Türkmeneli Televizyonu’nun sorularını cevaplayan Irak Türkmen Cephesi Başkanı Doktor Sadettin Ergeç, Irak Çalışma Gurubu’na yazdığı mektuba ilişkin ilk kez bir açıklama yaparak, “Biz Irak’ta olup bitenleri göz önüne alarak, 2003 yılından bu yana yapılan yanlışlıkları dile getirdiğimiz bu mektubu muhataplarına gönderdik. Mektubu tam zamanında gönderdiğimizi düşünüyorum. Irak Çalışma Grubu, mektubumuzu dikkat aldı.” ifadesini kullandı. ITC Lideri, Irak Çalışma Grubu’na yazdığı mektubun, Irak raporu üzerinde etkili olduğunu belirtterek, “Şimdi biz, mektubumuzun akabinde net sonuçlar bekliyoruz. Irak Çalışma Gurubu’nun hazırladığı Irak Raporu’nda bizim görüşlerimize yer verildiğini gördük. Şimdi önümüzdeki günlerdeki gelişmeleri bekliyoruz. İnşallah, önümüzdeki günler Irak ve Türkmenler için güzel olur.” dedi.

Türkmen Gerçeği Ve Kerkük Sorunu

Yazan: Kasim Sarikahya
Dünya haritasına kısaca göz atıp kerkük’ün mevkini görecek olursak neden kutupların boğuştuğunu anlayacağız. Insan usuna birden çok sorular ve sornunlar yükleniyor, kerkük neden bu kadar önemli, neden çatışmaların odak noktası oluyor ?
Kerkuk.net >>>

"Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber"

Benim candan aziz gönüldaşlarım
Mücadeleci Avukat Abdulrahman Mehmet Emin kardeşimizin şehit edilmesi bizleri derinden sarstı. diyeceğimiz var ise oda "Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber" o mübarek vucudun bizden ayrılsa bile senin adın bize yeter. Yaptıkların ile içimizde yaşayacaksın.
Nur içinde yat. Allah'tan rahmet,sevenlerine ve yakınlarına başsağlığı dilerim. Gönlü gibi kabiride geniş olsun.
Mehmet ULUS

Türkmenler: "Göçe boyun eğmeyeceğiz"

CNN Türk 11.12.2006
Muratlı, göç baskısına boyun eğmeyeceklerini söyledi Irak Türkmen Cephesi Türkiye Temsilcisi Ahmet Muratlı, ''Irak Türkmenleri, göçe ne kadar zorlansalar da topraklarını sonuna kadar savunacak ve varlıklarını koruyacaktır'' dedi.>>>>>

Salı, Aralık 12, 2006

Türkmen katliamı protesto edildi Yeniçağ 11.12.2006

Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Refi Demirci, “Irak’taki Türkmeneli Bölgesi’nde ve Kerkük’te, Türkmenlere karşı insan hakları ihlalleri sürmektedir. Biz de bundan böyle her sene 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde eylemlerimize devam edeceğiz >>>
Yeniçağ 11.12.2006

Pazar, Aralık 10, 2006

Telafer'in düşmesi an meselesi

Türkiye’nin burnunun dibindeki Telafer’de bir insanlık dramı yaşandığını anlatan Ahmet Muratlı, “Hayat şartlarının dayanılmaz hale geldiği kentte can pazarı yaşanıyor." dedi. >>>>

Baker-Raporu ve Bölgesel Gerçekler

Savaş Nurettin
Baker raporuna en çok tepki Kürtlerden geldi.
Kürtçü yazarlar Baker’in Türk olduğunu bile yazmak zorunda kalırken, Barzani sesini daha güçlü ulaştıracağını ümit ederek sözde Kürt meclisinden kendi çapında başkan sıfatıyla Baker raporunu gerçekçi bulmadığını söyleyerek eleştirdi. Yalanlar üzere kurulu hayaller dünyasının Barzanisinin gerçekçilikten söz etmesine şaşırdığımdan fazlasıyla Barzani rapora şaşırmış anlaşılan. Aslında bu durum onlara tanıdık olması gerekirdi. Barzani ve Talabani’ye her fırsatta ilettik. ’Batı sizleri tarih boyunca kulllandı’ dedik. Bunun tekrarını görüyoruz. Kürt siyasiler için alışık bir durumdur. Raporda Kerkük’ün statüsü ile ilgili 2007 referandumunun ertelenmesi ve Uluslararası tahkime gidilmesi önerisi Kürt işgal politikalarının önünü kesiyor.

Kürt uzun vadeli işgal planlarının her üçü de raporda engelleniyor. Özellikle Türkiye, İran ve Suriye’nin dahil olduğu Irak anlaşmalarında Kürtler’in dışlanacağı başta olmak üzere , ABD güçlerinin çekilmesi, Irak’ın toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin korunması, Irak destek gurubunun, komşu ülkeler ve BM güvenlik konseyi daimi üyelerinden oluşmasının, farklı uluslararası denge ve menfaatlerin karar mekanizmasına dahil edilmesi konuları, Kürtlerin doğal kaynakların bölgesel kontrolü, Kerkük’e Kürt göçü ve merkezden ayrılma planlarını bozmaktadır.

Raporda en çok etki yaratan konu ise milis güçlerin dağıtılması konusudur. Özellikle Şii ve Sünni gruplardan rapor ile ilgili sessiz kalmaları bunun en önemli göstergesidir. Milislerin dağıtılmasını öngören raporda Şii ve Sünni grupları milisler içerisinde sayıyor. Kürt milis güçlerini aynı problematik içinde değerlendirmese de Peşmergeyi, sadece Irak için değil bölge için tehdit oluşturmayı hedefleyen muhtemel bir tehlike olarak tanıtmaktadır. Rapor, Peşmergeyi dağılacak milisler arasında görüyor.

Türkmenlerin azınlık gösterilmelerinin dışında bütün Kerkük ve Türkmenler ile ilgili tespit ve öneriler gerçeği yansıtıyor.
Baker Raporu gerçekçi öneriler sunuyor. Bunun sebebi ise Baker raporu Irak’ın işgalinin başlangıcından bu yana ilk defa sadece ABD menfaatlerinden ayrılıp Irak ve bölge menfaatlerini, hatta Türkmenlerin de menfaatlerini gözetmeyi amaçlıyor. Bu ABD’nin bilinen Ortadoğu politikalarıyla çelişiyorsa da, belki bir imaj sorunu ya da varılan noktada akut bir çözüm ihtiyacını karşılamaktadır.

Kürt siyasileri, raporda menfaatleri ile çelişen konulara konsantre olacaklarına, artık dar rüyalarından uyanıp bölge gerçeklerini görmeleri gerekmektedir.

Nitekim raporun yayınlanmasından önceki dönemde, bölge ülkeleri arasındaki diplomatik trafik, raporun içeriğini belirlemiş görünüyor.

Perşembe, Aralık 07, 2006

Referandum Erteleniyor


Irak Çalışma Grubu Raporu ve Türkmenler





Savaş Nurettin


Kerkük’ün Statüsü "Irak Destek Grubu"nun programında uluslar arası çözüm önerilmektedir.

Irak’taki kötü gidişatı değiştirecek çözümler getirmesi beklenen Irak Çalışma Grubu’nun hazırladığı rapor yayınlandı.

Rapor incelendiğinde, Türkmenler bakımından önemli noktalarda yanlışlıklar içermekte ancak Kerkük’ün statüsü ile ilgili uluslar arası çözüm önerilmektedir.

Raporun 6. 18. 30. 65. ve 66. sayfalarında ele alınan konularda Türkmenlere yer verilmektedir.

Raporun Irak’taki güvenlikle ilgili bölümünün değerlendirme başlığı altında çatışan tarafların bölgelere göre ayrımında Türkmenler, Kerkük’te Kürtlerle çatışan grup olarak nitelendirilmektedir. Aynı bölüm altında Kuzey Kürt yönetimi güvenli bölgelerin içerisinde sayılırken, Kerkük’ün dahil edilmediği anlaşılmaktadır.

Mevcut durumun değerlendirilmesi başlığı altında politikalara ayrılan bölümün ulusal uzlaşma alt başlığı, raporun 18. sayfasında, Kerkük’ün geleceği ile ilgili çözümsüzlüğün gerekçesi olarak Kürtlerin Kerkük’ün statüsü ile ilgili anayasada 2007 referandumu üzerinde ısrar ettiği, Arap ve Türkmenlerin itirazları ve bu referandumun çatışmaları artırma ihtimalinin yüksek olduğunu belirtiyor. Hemen sonrası cümlede de Iraklı liderlerin genellikle parçalanmaya karşı olduğu yer almaktadır.

Raporun 30. sayfasında Türkiye Uluslar arası destek başlığı altında bölge ve komşular bölümünde geçiyor. Türkiye’nin Kürt bölgesinde iş yatırımlarının ve Kürt yöneticilerle her alanda işbirliğine değinirken, iç dinamiklerine tehlike oluşturacak Kürt milliyetçiliğine karşı politikalar güttüğünü ve Türkmenleri destekleyerek, Kerkük’ün Kuzey yerel yönetimine bağlanmasını engellediğinden söz ediyor.

Ulusal uzlaşma konusunda öneriler bölümünün 27. maddesinde yapılan hataların düzeltilmesi gibi nitelendirebilecek öneriler söz konusu, madde, dışlanan bütün grupların tekrar hükümete davet edilmesi gerekliliğini vurgularken Türkmenler de zikrediliyor. (Sayfa 65)

Yine öneriler bölümünde madde 30, Kerkük’ün statüsü ile ilgili. Bu önemli konu tartışmaya yer vermeyecek şekilde kısa ve öz bir şekilde Kerkük'ün statüsünün uluslar arası mahkemede çözülmesi önerilmektedir. Bu öneriden referanduma yer kalmayacağı anlaşılmaktadır. Zaten öneri maddesinde, bölgede çatışmayı önlemek için Kerkük referandumunun ertelenmesini ve ‘Yeni Diplomatik Ataklar’ başlığı altında kurulması önerilen ‘Irak Destek Grubunun’ programında uluslar arası çözüm ile kavuşturulması önerilmektedir.

‘Irak Destek Grubu’nun ise Türkiye başta olmak üzere, komşu ülkeler, Mısır ve Suudi Arabistan gibi merkezi Arap ülkeleri, AB ülkeleri ve BM güvenlik konseyi üyesi ülkelerden oluşması önerilmektedir.


Raporda Iraklı grupların gösterildiği haritada Türkmenler, Yezidi, Hırıstiyan ve Yahudi gibi dini azınlıklar arasında gösterilmektedir. Bu hatanın düzeltilmesi için Türkmenlerin bu konuda ciddi bir atılım gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Çarşamba, Aralık 06, 2006

Peşmerge yasaklansın

Milliyet 05.12.2006
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç, ABD'nin yeni Irak politikasının belirlenmesinde rol oynayan eski ABD Dışişleri Bakanı James Baker'a bir mektup gönderdi.>>>>

ITC İngiltere Temsilcisi Haber’e konuştu Türkmenler’in umudu BM’de


kerkuk.net 05.12.2006
Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak halkını Saddam zulmünden kurtarma bahanesiyle bu ülkeye gerçekleştirdiği işgal üçüncü yılını birkaç ay sonra tamamlayacak. Irak halkı bugün Saddam rejimini mumla arar hale geldi. En çok dışlanan ve etkilenen toplum ise Türkmenler oldu. Türkmenler umutlarını Türkiye ve BM’ye bağlamış durumda.>>>>

Salı, Aralık 05, 2006

Nihat Bayatli Chirac ile görüstü

Türkmen Siyasi Komitesi Sekreterya üyesi sayın Bayatlı, Fransız Cumhurbaşkanı Chirac ile görüştü.
Türkmenlerin Fransa temsilcisi Sayın Nihat Bayatlı, Irak ile ilgili gerçekleştirilen bir toplantıda Türkmenlerin Irak'ta asimilasyon tehdidi ile karşı karşıya olduğunu iletti.
Sayın Nihat Bayatlı, "Irak 3 yılı aşkın işgal altındadır... Ve bu işgal sonunda çok büyük sorunlar yaşanmıştır. Dolayısıyla ABD güçlerinin en yakın zamanda Irak'tan çekilmesini dileriz ki Iraklılar kendi ülkelerinin yönetimini ele alıp ulusal çıkarlarını gözetebilsinler" dedi.
Bayatlı ayrıca Türkmenler ile ilgili hazırladığı raporu Fransız cumhurbaşkanına takdim etti. Görüşmede Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Türkmenlerin Irak'ta önemli bir unsur olduğunu belirterek, "Irak Anayasası, Türkmenlerin tüm haklarını eksiksiz tanımalıdır" dedi.

Pazartesi, Aralık 04, 2006

ITC Liderinin Irak Çalışma Grubu Eşbaşkanlarına Gönderdiği Mektup:


Mr. James Baker
Mr Lee Hamilton
Beyaz Saray
Irak Çalışma Grubu
Eşbaşkanları
USA

kerkuk.net 04.12.2006

Cumartesi, Aralık 02, 2006

Kerkük Savaşı

Savaş Nurettin
İşgal ile başlayan Irak’ın ilk savaşının ardından, siyasi ve dini çatışmalarla ikinci savaşını yaşıyor. Demokrasi ve istikrar ümitleri yerine kaos, çatışma ve parçalanma uzun süredir devam ediyor. Geçici hükümet, Caferi ve şimdi Maliki, üç yılda istikrarı sağlayamayan üçüncü hükümet de sadece ve sadece üçüncü ve son savaşı önleyebilmiştir. Kerkük savaşını. ABD’nin de kontrolünü büyük ölçüde elinden bırakmamasıyla Kerkük, adeta ertelenmiş ve iç savaşın patlamayı beklediği Irak ve bölgenin en önemli sorunu.
ABD’de demokratların zaferi, Irak’ta çatışmaların kontrolden çıkarak doruğa ulaşması, Maliki hükümetine darbe tehditleri, Sadr yandaşlarının hükümetten desteğini çekmesi ve sonunda iç savaş emarelerinin ortaya çıkmasıyla artık korkulan döneme yaklaşılmıştır. Tohumları anayasada atılan iç savaş ve Kerkük savaşı, 2007 referandumuna, gerçekleştirildiği takdirde de sonucuna kilitlenmiş durumda.

Irak’ta kötü gidişatın en büyük sorumlusu Kürt siyasiler, Körfez Savaşı’nda başaramadıkları Kerkük işgalini tamamlamak amacıyla tarihin en büyük etnik temizliğini planlıyor. Siyasi, askeri ve idari cephelerden Kerkük Kürt işgali altındadır.Bir yandan Askeri bakımdan Kerkük’ün kontrolünü ABD’den devralmaya çalışırken diğer yandan idari kontrolü tamamı ile ele geçirmiş referandumu garantilemek amacıyla gerekli altyapı çalışmalarını sürdürmektedir. Referandum öncesi Mart 2007’de gerçekleştirilecek ‘normalleştirme’ aşamasında Kerkük’e Kürt nüfus akımını sağlamaktadır. Kerkük il meclisinde Türkmen üyelere baskılar yaparak emri vaki kararlar alınmaktadır. Normalleştirme komisyonunda Türkmen üyelerin yetersizliğine demokratik yollarla itiraza karşı ise, il meclisi Türkmen üyesi Ali Mehdi’nin, valinin emriyle peşmergelerce engellenmesi gibi sindirme uygulamalarına başvurulmaktadır. Kerkük gibi ihtilaflı diğer bölgelerde de Temmuz 2007’de sağlanacak bir konsensusun ardından Ekim 2007’de referandum gerçekleştirilmesi söz konusu. Referandumun güvenlik nedeniyle engellenmesinin dışında bütün idari yolsuzluklarla gerçekleştirilecek zorba referandumun sonucunda da Kerkük savaşı en korkulu ihtimal.
Referandumun engellenmemesini ve sonucundaki kazanımları garantilemeği amaçlayan Kürt siyasiler, askeri kontrolü de devralmayı planlıyor. Naçirvan Barzani, BBC’ye yaptığı açıklamada, bölgede güvenliği sağlayacaklarını vaad ediyor ve askeri kontrol talep ediyor. Kerkük’ü petrol nedeniyle değil, güvenlik nedeniyle kontrol etmek istediklerini idda eden Barzani, Bağdat hükümetini de ABD askeri mevcudiyetiyle bağlantılı olarak engellemek ile suçluyor.

Bu gelişmelere paralel olarak Kuzey cephesinin kontrolünden sorumlu ABD’li general Benjamin R. Mixon, uydu aracılığı ile Pentagon muhabirlerine verdiği brifingde, Kerkük’ün de dahil olduğu Balad, Musul, Tikrit ve Samarra’yı kapsayan altı vilayetin kontrolünü aşamalı olarak birinci ve ikinci tümenlerin devrinin gerçekleştirildiğini, Ocak’ta üçüncü ve Şubat 2007’ye kadar dört tümenin Irak kara kuvvetlerine devredilmiş olacağını söyledi. 11 milyon Iraklının yaşadığı bölgede 35 tabur yani 20-25 bin Iraklı asker bulunuyor.

Irak’ta girdiği bataklıktan kurtulmaya çalışan ABD ordusunun askeri kontrolü devredeceği, çoğunluğunu Kürt peşmergenin oluşturduğu ve hatta PKK sızmalarının da olduğu bilinen Irak ordusunun kontrolü devralması , ideolojik ve mezhep çatışmalarının ertelediği etnik savaşın ve dolayısıyla Kerkük savaşının başlaması anlamına gelecektir. Yeni bir cephe ve etnik çatışmaların başlangıcı bir iç savaşta Kürtleri bekleyen yeni bir bataklık. Bu gelişme batıl Kürt siyasi kazanımlarının sonu anlamına gelecektir.

Kerkük savaşıyla birlikte, sebeplerinin de beraberinde ortaya çıkacağı, dünya kamuoyundan gizlenen Kerkük’ün gerçek sahibi Türkmenler de Dünyanın gündemini meşgul edecektir.

Cuma, Aralık 01, 2006

Talafer'de Bölücü Broşürler

Türkmeneli TV
Talafer'de Türkmenler arası fitne tohumları ekilmeye çalışıldığı ortaya çıktı.
Şehirde Türkmenler arası ayrımcılığı körükleyici içerikli broşürler bulundu. Türkmenler arasında tepkiyle karşılanan bölücü broşürlerin, sadece ordu mensuplarını kapsamayan sokağa çıkma yasağının ardında bulunması dikkat çekti. Broşürlerin, Türkmen nufuslu Talaferde kaos yaratmak amacıyla dağıltıldığı tahmin ediliyor.

Osmanlı Salnamelerinde Telafer ve Kerkük


Ali Koçak

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü yayınları, Musul-Kerkük ile ilgili arşiv belgelerine göre (1525 1919); Kerkük, Osmanlı idaresine girmeden önce de Türkmenlerin elinde bulunmakta ve "Gökyurt"olarak adlandırmakta idi. Kanuni'nin Bağdat'ı fethi ile Musul bölgesindeki Osmanlı egemenliği kesinleşmiş ve Musul 6 sancaktan oluşan bir eyalet haline gelmişti. H. 1325 (1907) tarihli Musul salnamesinde ''Kerkük Sancağına Dair Malumat" başlıklı bölümde şu bilgiler yer almaktadır:
"Kerkük şehri; Kale, Karşıyaka ve Korya olarak üç bölgeden oluşur. Bu bölgelerde de 14 mahalle vardır. >>>>

Serttürkmen Anne Clywyd ile Türkmenleri ve Kerkük'ü görüştü

İngiltere başbakanı Tony Blair'in Irak'tan sorumlu İnsan hakları yetkilisi sayın Anne Clywyd, Irak Türkmen Cephesi Londra Temsilcisi sayın Asıf Serttürkmen'i makamında kabul etti.
Serttürkmen, Irak'ta işgalin başlamasından bugüne geçen süreçte Türkmenlerin uğradıkları insan hakları ihlalleri ve Anayasa konusunda karşılıklı bilgi alışverişinin yanısıra Kerkük'ün demografik yapısının değiştirilmesi, 2007'de beklenen referandum, il meclisinde yaşanan kanunsuz uygulamalar ve özellikle talafer'de yaşanan durumu görüştü.
Türkmen Temsilci, Sayın Anne Clywyd'e Bölgenin Türkmenlerin durumunu içeren bir dosya sundu.