Pazar, Kasım 19, 2006

Irak: Yeni Barış Stretejisi

Savaş Nurettin

Irak , aslında sadece bir zengin ülke isminden ibaretti, şimdi ise ABD, Avrupa, Ortadoğu deyince akla gelen tek isim haline geldi. Aynı zamanda şii/sünni, Kürt/Arap çatışması ile Kürtlerin Kerkük’ü işgal ve Türkmen katliamlarıyla özdeş bir kavram haline geldi.
Adına, Süper güçler seçim kampanyaları yürütüp iktidara geliyor, global politikaların merkezi oluyor. Ülkelerin çatışma coğrafyası ve yeni dünya düzeninin ibret tablosuna dönüşüyor.

Son gelişmeler de, demokrasinin ve demokrasi kılıfıyla yürütülen işgal stratejilerinin başarısızlığının kanıtlandığı ülke özelliğini kazandırıyor Irak’a.

Irak, ’Süper’’ güçlerin sivilleri öldürdüğü, insanlığın onurunu zedelediği, işkence ve tecavüz suçlarını işlediği, sahte politikaların, yalan seçim ve referandumların yapıldığı, diktatör avının yeni diktatör ve katiller yarattığı bir ülkedir artık.

ABD seçim sonuçları, Bush’un liderliğinde kaybedilen amerikan imajını kurtarmak için bir fırsat gibi görülürken, içerden ve dışarıdan uyarılarla, devrilme tehditleriyle sarsılan Maliki, hükümetindeki sallantılarla boğuşmakta. Irak’ta bir iç savaşın varlığı daha ne kadar süre saklanabilecektir sorusuna, hükümet bugünkü krize girinceye kadar cevabını vermek doğru olur. İktidarda yapılan lider değişiklikleri ve Sünnilerin hükümete dahil edilmesi mezhep çatışmalarını ve mezhep içi çatışmaları engellememiştir. İç savaşı ise, bağımsızlığını ilan etmek için fırsat kollayan Kürt grupları memnuniyetle karşılamakta ve desteklemektedirler. İç savaşın çıkarlarıyla en çok örtüştüğü Kürt grupları, Irak’taki bütün siyasi çıkmazların arkasında duruyor. Kerkük’ü de Irak’tan koparmak isteyen tek grup olarak Irak’ın siyasi ve toprak bütünlüğüne en büyük tehdidi oluşturmasından dolayı da Irak’ı hem içeriden hem de dışarıdan savaş ve çatışmaya sürüklemektedir.

Kürt grupları, Kerkük’ü işgal politikaları nedeniyle Irak’ın büyük çıkmazı konumunda. ABD’nin Irak stratejisini de fiyaskoya dönüştüren Kürt politikaları, Buş iktidarını tehlikeye sokmuştur.

Kürtlerin işgalci politikalarına destek veren Buş’un, iktidarını ve ABD’nin fiyasko imajını kurtarması için demokratlarla yapacağı işbirliğinde Kürt destekçiliğinden vazgeçmesi ve Kerkük stratejisini değiştirmesi zorunlu hale gelmiştir. Silahlı işgal stratejisi ile demokrasi paradoksu, demokratik devlet bilinci bulunmayan işgalci, şoven ve diktatörler yaratmıştır. Yüzeysel demokratik aksesuar ile dünya kamuoyunu aldatmayı başaran ABD’nin yanı sıra, Kerkük’ü işgal amacıyla seçim hilelerine göz yuman batı ülkeleri ve medyası da tarihi bir insanlık ayıbına alet olmuştur.

ABD’nin, başarısız Irak stratejisini savaş politikaları üzerine kurması nedeniyle, silahlı Kürt peşmergelerini piyon olarak kullanmayı gerekli kılmıştı.

ABD’deki güç dengelerinin değişmesi ile Irak stratejisindeki yeni arayışlar,Türkiye’nin dünyada ve bölgede uyguladığı politikalardan faydalanılarak artık Irak’ta barış politikaları üzerine yeni stratejiler üretmesi kaçınılmazdır. Bu bağlamda Kerkük sorununu çözmek ve durumu normalleştirmek, Kürt savaş ve işgal politikalarını engellemekle mümkün olacaktır.