Kürt Bölge Hükümeti, Türkiye'yi, komşu ülkelerin içişlerine müdahale etmemeye ve bu ülkelerin egemenliklerine saygılı olmaya çağırdı. Arap partiler ise Kerkük'ü Kürt idaresine katma konusunda bölge ülkelerinin takındığı karşı tutumun göz önünde bulundurulmasını ve "kalıcı anayasa maddelerine göre konunun bir Arap işi olması" nedeniyle kentin kaderini belirlemede Arap Birliği'nin de söz sahibi olmasını istedi.
Erdoğan Ankara'da Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile düzenlediği bir basın toplantısında, Türkiye'nin Kerkük için "özel konum"a olumlu yaklaştığını söylemişti.
İran ve Türkiye Kürdlerin petrol zengini kenti kendi idaresine katma isteklerine karşı çıkıyor. Buna karşılık iki Kürd partisi, Celal Talabani'nin KYB ile Mesud Barzani'nin KDP, Türkiye'yi ülkenin içişlerine müdahale etmekle suçluyor.
Kürtler, geçen hafta yaptığı bir açıklamada, yatırımların yanı sıra idarenin ulusal gelir içindeki payı ve yurt dışındaki Irak konsolosluk ve elçiliklerindeki bölge temsilciliklerinin genişletilmesi konusunda merkezi hükümetle yaşanan görüş ayrılıklarını çözmeye yönelik görüşmeleri askıya aldığını ilan etmişti. Bölge hükümeti bu bağlamda Irak Petrol Bakanlığının yatırımlar ve petrol sözleşmeleri konusunda Bakanlığa bilgi verilmesi yönündeki tutumunda ısrar etmesi durumunda bağımsızlık ilanı yoluna gitmeyi ima etmişti.
Bu arada Irak Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı Ahmed el Ubeydi el Hayat'a yaptığı açıklamada, "Irak partileri bölge ülkelerinin içişlerimize müdahale etmesine karşıdır. Ancak Türkiye Hükümetinden yapılan açıklamalar, Irak'ın içişlerine müdahale ya da bir ihlal niteliği taşımıyor. Tersine bölgesel görüşler olup hükümetin bu görüşlere saygılı olması gerekir" dedi. El Ubeydi, "Arap ve kabilesel partiler ve örgütler kentte Türkmenler ,Kürtler ve Araplara özgü özelliklere saygı duyulması gerektiği noktasındaki tutumlarını hiçbir şekilde değiştirmeyecektir. Ancak kalıcı anayasanın öngördüğü şekliyle Irak'ın Arap Birliği'nin temel ve etkili bir üyesi olması nedeniyle, bu Birliğin de konuya müdahil olmasını istiyoruz" diye konuştu.
Öte yandan Türkmen partileri de Türkiye'den gelen çağrıları olumlu karşıladı. Irak Milli Türkmen Partisi Genel Başkanı Cemal Şan, "Türkiye'den yapılan açıklamalar sorunun ulusal anlaşma ve uzlaşma yoluyla çözülmesini hedeflemektedir" açıklamasını yaptı. Şan, "Kerkük'ün ilhakına ve 140. Maddenin şu an uygulanmasına karşı çıkan Arap ve bölge ülkelerinin tutumları açık seçik tutumlardır. Kerkük sorununu şu an çözme konusunda ısrar edilmesi, ülkenin ekonomik ve siyasi krizlerin yanı sıra güvenlik krizlerine eklenecek yeni krizler içine sokulması anlamına gelir" dedi.
Şan, Türkmen partilerinin hükümetten Kerkük'ü özel bir federal konuma kavuşturacak bir yasa çıkarmasını istediğini belirterek, "Bu şekilde kentin yönetimi Kürdler, Araplar, Türkmenler ve Keldo-Asurilere bırakılmış olacaktır" dedi.
*el Hayat gazetesi/19 Kasım 2006