Çarşamba, Ocak 31, 2007
AVRUPA PARLAMENTOSU’NUN IRAK RAPORU ÜZERİNE
Sinem KAYA
31/01/2007
E-mail: s.kaya@globalstrateji.org
2003 işgalinden sonra gündemden düşmeyen Orta Doğu, Irak ve son günlerde daha da ilgi çeken Kerkük konularına AB’nin kayıtsız kaldığı geniş çevrelerce bilinen bir gerçektir. Amerika’nın Irak’ta işler sarpa sardıktan sonra, geri adım atmaya başlaması sayesinde gözler uluslararası arenada AB’ye çevrildi. Omuzlarında bu sorumluluğu hisseden Almanya dönem başkanlığındaki AB, yeni yılda Irak’la daha fazla ilgilenme hedefini netleştirdi. Bunun ilk adımı olarak da 2 – 10 Ocak tarihleri arasında Irak’a bir heyet göndermiştir. Heyet, ziyaret dönüşü 22 sayfalık raporunu Parlamento Başkanı Barosso’ya sunmuştur; bu değerlendirme de bu rapor çerçevesinde yazılacaktır. Heyette Avrupa Parlamentosundan iki üye (Andre Brie ve Paulo Casaca), Azores Üniversitesinden Tomaz Dentinho ve Diyala eski Valisi Abdullah El Cuburi bulunmaktaydı. Brie ve Casaca son birkaç yıldır Irak’ı yakından takip eden üyelerdir. Brie sekiz, Casaca ise üç kez Irak’ı ziyaret etmiştir. Tüm bu ziyaretlerin asıl amacı Avrupa ve Irak Parlamentoları arasında yakın ilişkiler kurulması ve bunun teşvik edilmesidir. >> Global Strateji
Salı, Ocak 30, 2007
ITC Başkanı Sadettin Ergeç'e Yönelik Bir Bombalı Saldırı Düzenlendi...
Türkmeneli TV 30.01.2007
Irak Türkmen Cephesi Başkanı Sadettin Ergeç'e Yönelik Bir Bombalı Saldırı Düzenlendi...Muharrem Törenlerine Katılmak Üzere Tazehurmatu ve Türkmen Beşir Köyüne Giden ITC Lideri Ergeç'in Araç Konvoyu Güzergahına Döşenen 3 Ayrı Bomba Patlatıldı... Tazehurmatu-Beşir Yolu Üzerinde Gerçekleşen Saldırıda Ölü Ve Yaralı Yok...
Kerkük'e peşmerge kontrgerillaları
Kerkük'te tansiyon yükseliyor. Mesut Barzani'nin atmaya hazırlandığı son adım Ankara'yı çok kızdıracak.
Irak Kürdistan Demokrat Parti (IKDP) Başkanı Mesut Barzani, referandum tartışmaları nedeniyle Ankara'nın dikkatle izlediği Kerkük'e peşmerge kontrgerillalarını yolluyor.
Bin kişiden oluşacak kuvvet, 1 Mart'a kadar şehre yerleşecek. Kerkük'ün güvenliğini, 2004'ten bu yana peşmergelerden oluşan Irak 4. Tümen sağlıyor. 70 binden oluşan peşmerge kuvvetinin yanı sıra Irak ordusunda 11 bini Barzani, 5 bini de Devlet Başkanı Celal Talabani'ye bağlı toplam 16 bin peşmerge görev yapıyor.
ELİT BİRLİK
Peşmerge Özel Kuvvetler Komutanlığı, Kerkük'te görev yapacak birliği özel olarak seçiyor. 15 Şubat'tan itibaren Kerkük'ün dış mahallelerine yerleşecek olan özel kuvvetlerin, Türkmenlerin mahallelerinde konuşlanacak olması, Türkmenler arasında tedirginliğe neden oluyor.
PKK'YLA ÇALIŞIYORDU
Peşmerge Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı, Türkiye'nin de çok yakından tanıdığı Aziz Veysi komuta ediyor. Bir dönem PKK örgütüyle birlikte çalışan Veysi, Türkiye tarafından düzenlenen bir operasyonla yakalanan Şemdin Sakık'ın ifadelerinde de yer almıştı. >>Akşam
Pazartesi, Ocak 29, 2007
Irak Dosyasi
Bu dosya MİT, Genelkurmay Dış İşleri Dairesi ve Emniyet Genel Müdürlüğü
İstihbarat Dairesi'ne de intikal ettirilmiştir.
Irakta başta Kürtler olmak üzere ve Şiiler olmak üzere 2 grup
bulunmaktadır. Şii'lerin Bedir Tugaylarına ve Kürt Peşmerge'lerden oluşan
milis güçlere, silahlı direnişçilere karşı güçlü kalabilmek için ABD ve Irak
Ticaret Bakanlığı yetki vermiş bulunmaktadır >>internetajans.com
Cuma, Ocak 26, 2007
Kerkük Merkezli Bölgesel Çatışmalar
Savaş NURETTİN
Yarım asırlık bir zulmün son aşamalarına yaklaşırken Kerkük, iç siyaset, diş politika, milli hisler, güvenlik veya ekonomik kaygılar.. hatta soydaş veya kardaş, bu sebeplerin biri veya fazlasıyla, dünya ve bölge devletlerinin yanısıra nihayet Türkiye’nin de gündeminde yer almaya başlamıştır.
Önce Baker raporu dile getirdi, daha sonra MİT raporu ve ardindan BM derken ABD’li başkan adayı senatör John McCain ve nihayet Hükümet KERKÜK dedi. Hepsi de Kerkük’e dikkat çekti. Daha düşük bir tonla da ”Kerküklü Türkmenler” dendi.
Hepsinden önce ITC öncülügünde Türkmenlerin kendileri, Kerkük’e giden TBMM üyeleri, Ümit Özdağ, Ayşe Karabat, Güler Kömürcü, Vedat Yenerer, Hasan Celal Güzel ve benzeri parmakla sayılacak kadar az sayıda Türk gazeteci yazar son 4 yıldır Kerkük konusunda sürekli uyarıcı mesajlar verdiler.
ABD’nin Buş planları, Irak’ı ve bölgeyi ateşe sürüklerken, çatışma ve kaos ortamında oldu bittilerle Irak Anayasasına yerleştirilen Referandum maddesindeki randevu tarihi 2007, Irak’ta adeta yeni bir dönemin ve dolayısıyla bölgenin içine sürükleneceği çatışma tehlike sirenleri çalmaya başladı: KERKÜK REFERANDUMU.
Referandum, bölge ülkelerinin Irak’a müdahalesini zorunlu kılmaya başlamıştır. ABD, İran’nın müdahalelerine dair ispatlardan sözetmeye başlayarak kontra baskı stratejisi geliştiriyor. Türkiye ise Kerkük’ün Peşmerge kontrolünün engellenmesi ve PKK üzerinde durarak, bölge ile ilgili hassasiyetleri gerekçesiyle meclisi bir askeri harekat için hazırlarken, kapalı kapılar ardında, bölgeye yayılacak bir iç çatışma ve ABD’nin muhtemel İran saldırısı hesapları da yapılıyor. ABD’ye rest politikasıyla direnen İran, ciddiyetini Şii milisler ile Talabaniyi destekleyerek Kerkük’ü işgal hesapları yaparak gösteriyor. Talabani ile Irak’ın toprak bütünlüğü anlaşmalarının ardında ise Barzani’ye karşı Kürtler üzerinde egemenlik kavgası yatmaktadır.
Irak’ta biri şii diğeri sünni ve üçüncüsü de ”ithal” cephe, Iraklı ve ithal askeri güçlerle çatışırken, Peşmerge meclisi Irak’tan ayrılmanın son rutuşlarını atıyor. ABD, planları doğrultusunda Irak’ı catışma ortamına süreklediyse de henüz tam anlamıyla kontrolü sağlamış değildir. İran’ın Irak nüfusunu kırmakta zorlanan ABD, Kerkük ve PKK karşılığında Türkiye’nin desteğini arıyor. Türkiye ise referandum sonucu Kerkük’te çıkacak iç savaşın yanısıra ABD’nin kışkırttığı mezhep çatışmalarının bölgeye yayılmasından endişe ediyor.
Önce Baker raporu dile getirdi, daha sonra MİT raporu ve ardindan BM derken ABD’li başkan adayı senatör John McCain ve nihayet Hükümet KERKÜK dedi. Hepsi de Kerkük’e dikkat çekti. Daha düşük bir tonla da ”Kerküklü Türkmenler” dendi.
Hepsinden önce ITC öncülügünde Türkmenlerin kendileri, Kerkük’e giden TBMM üyeleri, Ümit Özdağ, Ayşe Karabat, Güler Kömürcü, Vedat Yenerer, Hasan Celal Güzel ve benzeri parmakla sayılacak kadar az sayıda Türk gazeteci yazar son 4 yıldır Kerkük konusunda sürekli uyarıcı mesajlar verdiler.
ABD’nin Buş planları, Irak’ı ve bölgeyi ateşe sürüklerken, çatışma ve kaos ortamında oldu bittilerle Irak Anayasasına yerleştirilen Referandum maddesindeki randevu tarihi 2007, Irak’ta adeta yeni bir dönemin ve dolayısıyla bölgenin içine sürükleneceği çatışma tehlike sirenleri çalmaya başladı: KERKÜK REFERANDUMU.
Referandum, bölge ülkelerinin Irak’a müdahalesini zorunlu kılmaya başlamıştır. ABD, İran’nın müdahalelerine dair ispatlardan sözetmeye başlayarak kontra baskı stratejisi geliştiriyor. Türkiye ise Kerkük’ün Peşmerge kontrolünün engellenmesi ve PKK üzerinde durarak, bölge ile ilgili hassasiyetleri gerekçesiyle meclisi bir askeri harekat için hazırlarken, kapalı kapılar ardında, bölgeye yayılacak bir iç çatışma ve ABD’nin muhtemel İran saldırısı hesapları da yapılıyor. ABD’ye rest politikasıyla direnen İran, ciddiyetini Şii milisler ile Talabaniyi destekleyerek Kerkük’ü işgal hesapları yaparak gösteriyor. Talabani ile Irak’ın toprak bütünlüğü anlaşmalarının ardında ise Barzani’ye karşı Kürtler üzerinde egemenlik kavgası yatmaktadır.
Irak’ta biri şii diğeri sünni ve üçüncüsü de ”ithal” cephe, Iraklı ve ithal askeri güçlerle çatışırken, Peşmerge meclisi Irak’tan ayrılmanın son rutuşlarını atıyor. ABD, planları doğrultusunda Irak’ı catışma ortamına süreklediyse de henüz tam anlamıyla kontrolü sağlamış değildir. İran’ın Irak nüfusunu kırmakta zorlanan ABD, Kerkük ve PKK karşılığında Türkiye’nin desteğini arıyor. Türkiye ise referandum sonucu Kerkük’te çıkacak iç savaşın yanısıra ABD’nin kışkırttığı mezhep çatışmalarının bölgeye yayılmasından endişe ediyor.
Perşembe, Ocak 25, 2007
Osmanlı Eyalet Sınırları, Şii Federalizmi ve Irak’taki Enerji Anlaşmazlığı
İki farklı Şii federalizm vizyonunu benimseyenler arasında rekabet olmasına şaşırmamak gerekir. Güneyde ayrı bir mini-bölge oluşturulması halinde Irak’taki Şiilerin büyük çoğunluğu kendilerini ana petrol bölgesinin dışında bulacaktır. Bunun yerine daha kapsamlı bir Şii üstbirimi kurma vizyonu gerçekleşirse petrol geliri paylaşımı daha adil olacak ve geleneksel olarak İran ile güçlü bir ilişkisi olan parti durumunu sağlamlaştıracaktır.
Salı, Ocak 23, 2007
PEŞMERGELER FİRAR EDİYOR
1997'de Kerkük'te gizli sayım : Türkmenler %51.4
Aksiyon, Kerkük’teki nüfus tartışmalarına ışık tutacak belgelere ulaştı. Muhaberat’ın hazırladığı gizli sayım raporlarına göre 97’de Kerkük’ün yarıdan fazlası Türkmen.
Devrik Irak lideri Saddam Hüseyin’in ülkedeki Türkmen nüfusunu tespit ettirmek için 1997’de gizlice sayım yaptırdığı ortaya çıktı. Irak istihbarat servisi Muhaberat tarafından gerçekleştirilen sayım, sadece Kerkük kentinde 334 bin Türkmen’in yaşadığını ortaya koyuyor. İstihbaratın Saddam Hüseyin için özel olarak hazırladığı rapora göre o dönemde resmî nüfusu 650 bin olan Kerkük’ün yüzde 50’sinden fazlası Türkmen. Araplaştırma politikaları çerçevesinde ülkenin birçok bölgesindeki etnik kimlikleri sayım oyunlarıyla olduğundan az ya da ‘Arap’ olarak gösteren Saddam Rejimi, 1997 sayımlarında Kerkük’te sadece 60 bin Türkmen’in yaşadığını ‘resmî rakam’ olarak dünyaya ilan etmişti. İstihbarat sayım sonuçları ise tam tersine nüfusun çoğunun Türkmen olduğu tespitini yapıyor. Saddam döneminin son resmi sayımı olması sebebiyle başta bölgesel Kürt yönetimi olmak üzere birçok siyasi çevre tarafından itibar edilen 1997 sayımlarındaki resmî rakamların gerçeği çarpıttığı da ortaya çıkıyor.Nisan 2003’ten beri kente Kürt göçü ile gündeme gelen Kerkük’ün demografik yapısı artık uluslararası bir sorun haline geldi. Saddam’ın yaptırdığı gizli sayım “Türkmenlerin azınlık olduğu” tezlerini çürütüyor. Yeni demografik oyunlar da kapıyı kapatıyor. Baskılar sebebiyle kendini Türkmen olarak tanımlamayan yüzbinlerce kişiye rağmen, Kerkük’te baskın nüfus Türkmenlerden oluşmuş.Gizli sayımın resmî belgelerini Bağdat’ta bulan Irak Türkmenleri Adalet Partisi Başkanı Enver Bayraktar, Kerkük’teki nüfus rakamlarını gerçekçi buluyor. Ancak ülke genelinde Türkmen nüfusunun gizli tespitini yapan bu sayım ve raporlarda da çarpıtma olduğunu dile getiriyor: “O gün 650 bin civarında olduğu söylenen Kerkük nüfusunun yüzde 50’sinden fazlası Türkmen olarak tespit edilmiş. Üstelik ‘Araplaştırma’ politikaları ve üzerlerindeki baskılara rağmen Kerkük’te baskın Türkmen nüfusu olduğu, Muhaberat kanalıyla Irak gizli kayıtları arasına girmiş.”Bağdat, Kerkük, Musul, Telafer, Diyala ve Selahaddin’deki Türkmen nüfusunu sayımdan hemen sonra gizlice tespit ettiren Saddam Hüseyin, kendisine ulaşan raporlarda Türkmenlerden ‘Türkmen Ekalliyeti’ yani azınlık diye bahsediyor. BM KARNELERİ ESAS ALINMIŞÇarpıtılmış resmî rakamlarda Kerkük’ün sadece yüzde 10’unun Türkmen olduğu havası oluşturulmuş. Oysa Irak İstihbarat Teşkilatı’nın vatandaşlara dağıtılan 1996 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla başlatılan Petrol Karşılığı Gıda Yardımı karnelerini esas alarak hazırladığı sonuçlar sadece Kerkük’te 334 bin Türkmen yaşadığına işaret ediyor. Yani kentin nüfusunun yarısından fazlası Türkmen. İstihbarat raporu, Irak’taki toplam Türkmen nüfusunu ise çelişkili bir şekilde 509 bin olarak gösteriyor. Saddam Hüseyin’in işgalden 6 yıl önce yaptırdığı sayımla ilgili belgeler, Iraklı Türkmen siyasiler vasıtasıyla Aksiyon’a ulaştı. Belgelere göre, bugün ateş hattında yer alan Kerkük’ü de içine alacak şekilde Irak’ın 5 vilayetindeki Türkmenler tespit edilmiş. Bağdat, Musul, Kerkük, Diyala ve Selahaddin’deki BM karnelerinde kendilerini Türkmen olarak yazdıranlar Irak Muhaberatı kayıtlarına girmiş. 16-24 Ekim 1997 tarihleri arasında yapılan tespitler 4 Kasım 1997’de Saddam’a iki sayfalık rapor halinde sunulmuş.Kerkük’e bağlı 7, Musul’a bağlı 5, Bakuba’ya bağlı 9, Tikrit’ e bağlı 3 nahiye ve merkezleriyle Bağdat’ı kapsayan istihbarat araştırmasında Irak’taki toplam Türkmen nüfusu 2 milyondan fazla olması gerekirken, bunun dörtte biri nispetinde düşük gösterilmiş. Irak uzmanları ve Kerküklü siyasiler, baskı sebebiyle Türkmen olduğunu söyleyemeyen, ‘Araplaştırma’ politikaları ve gelecek korkusu nedeniyle kayıtlara dahi girmeyen yüz binlerce kişinin de hesaba katılması gerektiğine dikkat çekiyor.Belgeleri Bağdat’ta resmî kayıtlar arasından bulan Irak Türkmenleri Adalet Partisi Başkanı Bayraktar, “Baskılara rağmen Kerkük’teki baskın Türkmen varlığı Saddam’ın istihbarat sayımlarında bile açık şekilde ortaya çıkmış.” diyor. İstihbarat sayımında Kerkük, Irak Devrim Komuta Konseyi’nin 1976’da değiştirdiği isimle Al Tamim şeklinde kaydedilmiş. Merkez nüfusu 321 bin 708 olarak gösterilen Kerkük’ün civarındaki Tuzhurmatu, Altınköprü, Karahasan, Dibis, Dakuk, Hevice Riyad, Zaap Abbasi gibi kaza ve nahiyeler de kayıtlara girmiş. Toplam nüfus 334 bini geçmiş. TELAFER EN AZ 10 KAT KÜÇÜLMÜŞ! Ninova ismiyle istihbarat raporunda yer alan Musul ise Saddam Rejimi’nin Araplaştırma politikalarını gösteren bir sayım sonucu ortaya koyuyor. Musul ve civarındaki toplam Türkmen nüfusu 46 bin 314 olarak gösteriliyor. Oysa bugün Türkmen nüfusu 350 binin üstündeki Telafer de o dönem Musul’a bağlıydı. İstihbarat raporunda da ilginç şekilde Telafer’in nüfusu sadece 24 bin olarak gösterilmiş. Bakuba ya da Diyala olarak adı geçen vilayetin nüfusu 78 bin olarak ortaya konmuş. İstihbarat raporu dipnotlarına yansıyan bilgiye göre Diyala’ya bağlı Bayat’ta 61 binden fazla Türkmen vatandaş çıkmasına ‘çok şaşırıldığı’ vurgulanmış.Saddam Hüseyin’in doğum yeri Tikrit, Selahattin adıyla kayda girerken bölgede Türkmen nüfusu sadece 26 bin civarında gösterilmiş. Tuzhurmatu, Samarra gibi kazaları da içine almış. Bağdat ve çevresi ise komik şekilde “çok düşük Türkmen varlığı bulunuyor” diye not edilmiş. İstihbarat sayımına göre Bağdat’ta sadece 15 bin 85 Türkmen olduğu kayıtlara geçirilmiş. Oysa başkentte o dönemde 150 bin Türkmen olması gerekiyor. Saddam’ın baskısından çekindiği için Bağdat’taki birçok Türkmen’in kimliğini gizlediği de düşünülüyor.‘SADDAM BİLE DAHA İNSAFLIYDI’Irak Türkmenleri Adalet Partisi Başkanı Bayraktar, 1991 yılında yaşanan I. Körfez Savaşı’ndan sonra halka dağıtılan karnelerin sayımlarda esas alındığını hatırlatıyor. Petrol Karşılığı Gıda Programı çerçevesinde hemen herkesin karne ile yaşadığını kaydeden Bayraktar, Kerkük’le ilgili ilginç bir tartışmaya da kapı aralıyor: “Türkmen nüfusu Saddam’ın tüm baskısına rağmen 500 binden fazla çıkmış. Kerkük’te bugünkü ağırlığın kimde olduğunu da ortaya koyacak tespitleri Saddam, istihbaratçıları kanalıyla yaptırmış. Kerkük’e dönen Kürtlerin de biz göç ettirildik, bu yüzden dönüyoruz sözleri var. BM’nin o günkü raporlarına göre Kerküklü Kürt sayısı 11 bin 700’dür. Bunun da belgeleri var.” Bayraktar’a göre bugün Kerkük’ün etrafına yüz binlerce insanı yığarak demografik değişiklik peşinde koşan kimi partilere de verilecek en güzel cevaplardan biri Saddam’ın gizli kayıtlarına giren Türkmen nüfusu olmalı: “Çünkü o bile bugünkü durumdan daha insaflı.”Kerkük İl Meclis üyesi Hasan Turan da Enver Bayraktar gibi BM kayıtlarında bile Kerküklü Kürt göçünün 11 binlerde sınırlı olmasına karşın bugün yüzbinlerce Kürt vatandaşın getirilip Kerkük etrafında konuşlandırılmasını eleştiriyor. Turan, Nisan 2003’te toplam nüfusu 870 bin olan Kerkük’ün son göçlerin ardından 1,3 milyon sınırına dayandığını hatırlatıyor.Her iki Türkmen Meclis üyesi, Kerkük Şehir Meclisi Başkanı Rızgar Ali’nin de Kent bülteninde 2005’te Kerkük’e dışarıdan gelen Kürt sayısını 317 bin olarak zikrettiğine dikkat çekiyor: “Eğer giden 11 bin ise gelen yüzbinleri nasıl açıklayacaksınız?” Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan Millî İstihbarat Teşkilatı raporlarında da Kerkük’e dışarıdan taşınan Kürt nüfusu 600 bin diye dile getirilmişti.Irak Türkmeneli Partisi Başkan Yardımcısı Ali Mehdi Sadık ise farklı sıkıntılara parmak basıyor. Öncelikle Irak’ta hiçbir zaman sağlıklı bir nüfus sayımı yapılmadığına işaret ediyor. Mehdi, sadece 1957 sayımına göre 560 bin Türkmen olduğuna dikkat çekiyor. 1997’de hem resmî sayım sonuçlarında hem istihbarat sayımında Irak’ta 509 bin kişinin yaşadığının gösterilmesi tamamen yanıltıcı.Çarpıtılmamış son sayım olarak 1957’de yapılan sayımlar gösteriliyor. O sayımın neticelerine göre Kerkük’ün yüzde 40’ı Türkmen, yüzde 35’i Kürt, yüzde 24’ü Arap ve yüzde 1’i Hıristiyan olarak kayıtlara geçti. Saddam rejimi binlerce insanı sürgüne uğrattı. Nisan 2003’ten sonra ise Kürt nüfusu inanılmaz hızla arttı.38 BİN DAVA BİTMEDEN REFERANDUM OLMAZMehdi Sadık, bugün ülkedeki Türkmen nüfusunun 2,5 milyon ila 3 milyon arasında olduğunu söylüyor. Kürt nüfusu ise Türkmenlerden bir buçuk kat fazla; yani bugünün rakamlarıyla 4,5-5 milyon civarında olmalı. Bir başka önemli husus ise demografik değişimler sonrasında ortaya çıkan davalar. Saddam dönemindeki yer değişimleriyle ilgili Türkmen, Arap ve Kürtler arasında yaşanan sorunlu mülkiyetlerle ilgili bugün 38 bin dava var. Ali Mehdi, Kerkük’e özel statü verilmesi, Türkmen, Kürt, Araplara 32’şer, Hıristiyanlara 4 sandalye verilerek krizin aşılmasını, 8 yıl sonra da referandum yapılmasını önerdiklerini hatırlatıyor: “Bize göre bu davaların bitmesi bile 8 yıla sığmayacak. Kaldı ki şimdi yeni davalar yolda. Türkmenlerin arazi ve konutlarını işgal eden Kürtlere karşı davalar açılıyor. İşte normalleşme bunun için isteniyor. Kerkük, kimsenin değil, hepimizin ve Irak’ın bir parçasıdır.”Saddam’ın istihbarat kaynaklı sayımını değerlendiren Irak uzmanı Güçlü Demirci, belgelerin Türkmen varlığını tanıma konusunda Saddam rejiminin, adil olmamakla birlikte bugünkü ABD ve Kürt politikalarından daha insaflı olduğu ortaya koyduğuna dikkat çekiyor. Uzmanlara göre, Nisan 2003’ten beri Kerkük merkezli ‘demografik ayak oyunlarına’ dikkat çeken Türkiye’nin elindeki bir başka koz da işgalin hemen ardından yapılan tapu kayıt ve nüfus tespit güncellemeleri. Başbakanlık koordinatörlüğünde yapıldığı bilinen çalışmalar çerçevesinde özellikle Kerkük’teki mülk sahipliği konusunda Türkiye’nin önümüzdeki günlerde masaya koyabileceği kozları da yer alıyor. Görünen o ki demografik oyunlara karşı bundan sonra belgeler konuşacak.
Pazartesi, Ocak 22, 2007
ITC İngiltere Temsilcisi Azadlık Radyosuna konuştu
ITC İngiltere Temsilcisi Asıf Serttürkmen Türkmenistan, İran ve Orta Asya’ya yayın yapan AZATLIK radyosuna Kerkük ve Türkmenlerin durumunu konuştu. Serttürkmen kendisine sorulan soruları şu şekilde yanıtladı:
Soru: Sayın Serttürkmen Kerkük te son durumlar nedir?
Serttürkmen: Kerkük’teki son durumları açıklamadan önce, sizlere ve bütün Orta Asya Türklerine buradan seslenerek, Kerkük’te 10 Nisan 2003 tarihinden sonra neler olduğunu açıklamak istiyorum. Kırmızı çizgiler çiğnenerek Kerkük peşmergeler tarafından istila edilmiştir. Bu güçler tarafından Tapu ve Nüfus daireleri tamanıyla yok edilmiştir. Bunun yanında bütün hükümet müdüriyet ve biroları yağmalanmıştır, Irak’ın kuzeyinden ve Iran, Türkiye ve Suriye gibi komşu ülkelerden yüzbinlerce Kürt Türkmenlerin Saddam rejimi tarafından el konulan gayri-menkullarına ve eski hükümet ve askeriye binalarına yerleştirilmiştir. Türkmelerin malları yağmalanmıştır. Kerkük’te bütün Müdüriyetler Kürtlerin eline geçmiştir ve Türkmenler işsiz kalmıştır. ABD güçleri desteğiyle Kürtler şehre hakim olmuştur. Bunun yanında Kerkük’ün %90 güvenlik güçleri Kürtlerin kontroluna geçmiştir. Türkmenler kendi şehirlerinde yabancı olmuştur.
Şehrin demografik yapısını değiştirmek amacıyla bugüne kadar Kerkük’e 600 bin Kürt yerleştirilmiştir. Kürt partileri tarafından, Kerkük’te Kürt çoğunluğunu sağlamak, 2007 sonunda yapılacak referandumu kazanmak ve sonunda Kerkük’ü Kürt bölgesine bağlamak hedefleniyor.
Kerkük’te Türkmenleri göçe zorlamak için değişik metotlar kullanılmaktadır. Türkmen vatandaşları para karşılığı kaçırılıyor ve bazı Türkmenler parayı ödedikten sonra öldürülüyor. Kerkük’te meydana gelen bütün patlamalar Türkmen semtlerinde meydana geliyor ve sadece Türkmenler ölüyor. Bütün bu olayların yanında ve işin en kötüsü Irak hükümeti sessiz ve seyirci kalıyor.
Soru: Türkiyeden beklentileriniz nedir?
Serttürkmen: Herşeyden önce Türkiye Cumhuriyetinin Irak toprak bütünlüğünü korumak için yoğun diploması gayretleri görünmektedir, çünkü Irak'taki yaşanan kargaşa komşu ülkeleride rahatsız etmektedir ve Irak’ın istikrarı bölgenin istikrarı demektir.
Türkiye, Irak’ta yaşayan bütün kesimlere eşit mesafede davranmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti 1988 yıllarında Saddam rejiminden kaçan 500 bin Kürt'e kapılarını açmıştır. Bugün Kerkük’te bir katliam yaşanmaktadır ve Türkmenleri tahlikeli günler beklemektedir. Biz Türkmenler Irak’ın asıl unsurlarından sayılarak meşru haklarımıza kavuşmamız için sadece Türkiye değil bütün ülkelerden, geç olmadan acil destek ve yardım bekliyoruz.
Soru: Irak ve Türkmenler için ne istiyorsunuz?
Serttürkmen: Irak bizin vatanımızdır ve Türkmenler herşeyden önce bir Irak vatandaşıdır. Vatanımızda meşru haklarımızın tanılmasını istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Irak Türkmen Cephesi bütün mahfillerde Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmuştur ve savunmaya devam edecetir.
ITC İngiltere temsilciliği
21 Ocak 2007
Soru: Sayın Serttürkmen Kerkük te son durumlar nedir?
Serttürkmen: Kerkük’teki son durumları açıklamadan önce, sizlere ve bütün Orta Asya Türklerine buradan seslenerek, Kerkük’te 10 Nisan 2003 tarihinden sonra neler olduğunu açıklamak istiyorum. Kırmızı çizgiler çiğnenerek Kerkük peşmergeler tarafından istila edilmiştir. Bu güçler tarafından Tapu ve Nüfus daireleri tamanıyla yok edilmiştir. Bunun yanında bütün hükümet müdüriyet ve biroları yağmalanmıştır, Irak’ın kuzeyinden ve Iran, Türkiye ve Suriye gibi komşu ülkelerden yüzbinlerce Kürt Türkmenlerin Saddam rejimi tarafından el konulan gayri-menkullarına ve eski hükümet ve askeriye binalarına yerleştirilmiştir. Türkmelerin malları yağmalanmıştır. Kerkük’te bütün Müdüriyetler Kürtlerin eline geçmiştir ve Türkmenler işsiz kalmıştır. ABD güçleri desteğiyle Kürtler şehre hakim olmuştur. Bunun yanında Kerkük’ün %90 güvenlik güçleri Kürtlerin kontroluna geçmiştir. Türkmenler kendi şehirlerinde yabancı olmuştur.
Şehrin demografik yapısını değiştirmek amacıyla bugüne kadar Kerkük’e 600 bin Kürt yerleştirilmiştir. Kürt partileri tarafından, Kerkük’te Kürt çoğunluğunu sağlamak, 2007 sonunda yapılacak referandumu kazanmak ve sonunda Kerkük’ü Kürt bölgesine bağlamak hedefleniyor.
Kerkük’te Türkmenleri göçe zorlamak için değişik metotlar kullanılmaktadır. Türkmen vatandaşları para karşılığı kaçırılıyor ve bazı Türkmenler parayı ödedikten sonra öldürülüyor. Kerkük’te meydana gelen bütün patlamalar Türkmen semtlerinde meydana geliyor ve sadece Türkmenler ölüyor. Bütün bu olayların yanında ve işin en kötüsü Irak hükümeti sessiz ve seyirci kalıyor.
Soru: Türkiyeden beklentileriniz nedir?
Serttürkmen: Herşeyden önce Türkiye Cumhuriyetinin Irak toprak bütünlüğünü korumak için yoğun diploması gayretleri görünmektedir, çünkü Irak'taki yaşanan kargaşa komşu ülkeleride rahatsız etmektedir ve Irak’ın istikrarı bölgenin istikrarı demektir.
Türkiye, Irak’ta yaşayan bütün kesimlere eşit mesafede davranmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti 1988 yıllarında Saddam rejiminden kaçan 500 bin Kürt'e kapılarını açmıştır. Bugün Kerkük’te bir katliam yaşanmaktadır ve Türkmenleri tahlikeli günler beklemektedir. Biz Türkmenler Irak’ın asıl unsurlarından sayılarak meşru haklarımıza kavuşmamız için sadece Türkiye değil bütün ülkelerden, geç olmadan acil destek ve yardım bekliyoruz.
Soru: Irak ve Türkmenler için ne istiyorsunuz?
Serttürkmen: Irak bizin vatanımızdır ve Türkmenler herşeyden önce bir Irak vatandaşıdır. Vatanımızda meşru haklarımızın tanılmasını istiyoruz ve bunun için mücadele ediyoruz. Irak Türkmen Cephesi bütün mahfillerde Irak’ın toprak bütünlüğünü savunmuştur ve savunmaya devam edecetir.
ITC İngiltere temsilciliği
21 Ocak 2007
Cumartesi, Ocak 20, 2007
Kanal Avrupa TV'de "KERKÜK 2007 KADER YILI" özel programı
Kanal Avrupa TV'nin tartıştma programı ''Yüz Yüze'' Kerkük'ün kader yılı 2007 Referandum'unu masaya yatırıyor. Türkmeneli'de Türkmenlerin durumu ve Kerkük'ün statüsü konusunu Türkmenler anlatıyor.
ITC VE TÜRKMEN Yetkilileri ile Canlı yayın Bağlantısı
ITC Berlin Temsilcisi Ganim Osman
ITC Londra Temsilcisi Asıf Serttürkmen
Iraqiyoon Türkmen Evi Yöneticisi Kasım Kerküklü
Türkmen Siyasi Komitesi Genel Sekreteri Savaş Nurettin
ve Diğer Türkmen Dernek Yöneticileri ile canlı bağlantı
21 Ocak Pazar saat 21:00 - 23:00 (avrupa saati)
Kanal Avrupa TV , Türksat Uydudan ve İnternetten Canlı Yayın
54 /Kanal Avrupa /11882 /Vertical /Batı /2965/ 5/6 / 200
Cuma, Ocak 19, 2007
Kerkük stratejisinin ana hatları
İslam diniyle ve Türkmen kimliğimizle iftihar ediyoruz
ITC Londta Temsilcisi Asıf Serttürkmen Demokrasi TV’ye konuştu:
Iraklı kimliğimizle gurur duyuyoruz
ITC Londta Temsilcisi Asıf Serttürkmen,Londra’da Arapça yayın yapan Demokrasi TV’ye konuştu. Kerkük ve Türkmen konularının yanı sıra ABD askerlerinin geçtiğimiz hafta bir grup İranlı yetkiliyi Erbil’de göz altına alması konusunun masaya yatırıldığı programda ITC Londra Temsilcisi Asuf Serttürkmen, Kürt partilerin Kerkük’ün demografisini değiştirdiğini ifade etti.
Kürt partilerin, Kürtlerin Kerkük’e gelmesi için kendidlerine cüzi paralar karşılığında arazi sattıklarını belirten Serttürkmen, şimdiye kadar 600 binden fazla Kürdün Kerkük’e yerleştirildiğini söyledi.
Serttürkmen, Irak’ın kuzeyi Erbil, Süleymani ve Türkiye, Suriye ile İran’dan getirilen Kürtlerin Türkmenler’e ait arazilere yerleştirildiğini, bunun üzerine Saddam döneminde 850 bin olan Kerkük nüfusunun 1.5 milyona yükseldiğini, Kürt partilerin amacının bu yıl yapılması beklenen referandum sonuçlarının kendi leyhlerine olmasını garantiye almak olduğununun altını çizdi.
Son günlerde Kerkük’teki Türkmen semtlerinde artan şiddete de temas eden ITC Londra Temsilcisi Serttürkmen, “Kürt milisleri Türkmen işadamlarını tehdit ediyor. Kürtlere para vermeyi reddeden Türkmen işadamlarının iş yeri ve evleri ateşe veriliyor. Çarşamba günü Korya Polis Merkezine karşı düzenlenen saldırıda onlarca Türkmen hayatını kaybetti ve yaralandı. Kerkük’teki tüm kurumlar Kürt grupların kontrolünde. Polis, ordu ve diğer kurumları Kürt partileri kontrol ediyor. Dairelerde Kürtler hakim. Eğitim Dairesi Müdürü defalarca öldürmeye çalışıldı. Eski eğitim müdürü öldürüldü.” dedi.
Türkmenlerin kökeni hakkındaki soru üzerine Serttürkmen şöyle konuştu: “ Biz tarihi ve coğrafi olarak Irak’a aitiz. Bununla da gurur duyuyoruz. Dinimiz olan İslam diniyle ve Türkmen kimliğimizle iftihar ediyoruz. Ülkemiz Irak uğrunda birçok fedakarlıkta bulunduk. ITC, Irak’ın birliği için aktif rol oynamaktadır. Irak’ın kuzeyinde Irak bayrağını taşıyan tek taraf ITC’dir.”.
Türkmen kenti Telafer’deki duruma da temas eden Serttürkmen, buradaki halkın baskı altında tutulduğunu, Hasanköy ve Sarayköy gibi mahallelerin yerle bir edildiğini, birçok Türkmen gencin tutuklanarak Erbil, Zaho ve Musul’a gönderildiğini, halkın toplu göce maruz kaldığını belirtti.
Türkçe’ye çeviren: Dilşat Terzi
Perşembe, Ocak 18, 2007
Kopenhag'da Şehitlerimizi Anma Töreni
DAVET
Aziz Türkmenler,
16 Ocak Türkmen liderlerinin sehit edilmesinin 27. yili anisinamevlüd-i serif töreni düzenlenecektir. Sehit liderlerimizin anisinaduzenleyecegimiz mevlüt töreninde program söyledir;
1- Kuran-i Kerim – mevlüt okunmasi
2- Türkmen katilimcilarin günün anlam ve önemini belirten konusmalar
3- 2007 yili Kerkük meselesinin görüsülmesi
Irak Türkleri Kültür ve Yardimlasma Dernegi
Kopenhag-Danimarka
NOT: aileler icin ayri bolum ayirtilmistir
Yer: Hamletsgade 18 (Norrebro Hallen Yani)2200 Kobenhavn
tarih: 21 Ocak 2007
saat: 15:00-20:00
Salı, Ocak 16, 2007
Milli Mücadele Yoluna Devam Ediyoruz
Şehit Türkmen Liderlerine Sesleniş
Savaş NURETTİN
''Kerkük, Erbil, Köprü Yolu
Etrafı Düşman Dolu,
Kerkük elden gidiri
Kurtar bizi Anadolu'' Nurettin Karakaplan
Savaş NURETTİN
Canımızdan aziz Şehit Türkmen Liderlerimiz,
Bugün 16 Ocak, siz Türkmen liderlerimizin idam edildigi bu tarih, bizleri 27 yıl öncesine götürmekte ve Irak tarihinde karşı karşıya oldugumuz Türkmenleri yok etme politikalarını tekrar hatırlatmaktadır. Sizlerle anılarımızda yaşadığımız benzer olayları bugun hala fiilen yaşıyoruz. Türkmenleri yok etme çabaları o gün oldugu gibi bu gün de devam ederken siz aziz liderlerimizi idam eden diktatörlerin yerini yeni diktatörler almaktadır. Topraklarımızı ele geçirerek zengin yer altı kaynaklarımızı bizden çalmak istemektedirler.Bu sebeple Türkmenleri yok etmek amacıyla sürdürdükleri katliamlar, dün oldugu gibi bu gün de , ancak bu sefer Kürt diktatörler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Vasiyetiniz üzere, bütün katliamlara rağmen Türkmenler vatanlarına sarılmaktan vazgeçmemekte ve sonsuza dek bu topraklar üzerinde varolmaya devam etmek için mücadele vermektedirler.
Sizleri temin ederiz ki, Türkmenlerin günümüze dek en ağır soykırımlarına karşı gösterdiği, sizlerin mirası milli duruşu sürdürecektir. Bu gün Türkmenleri yok etmek isteyen diktatör Talabani ve Barzani de başarısız olacak, akibetleri de eski diktatör Saddam gibi olacaktir.
Türkmenler olarak, milli duruşumuzu kırmak amacıyla lider kadromuzun idam edilmesiyle maruz kaldığımız etnik temizlik saldırıları karşısında, milli mücadele bayrağını bırakmayarak yolumza devam etmekteyiz.
Kurduğunuz kadrolar genişlemiş ve dünyanın dört bir yerinden Türkmeneli için mücadele verilmektedir. Verdiğiniz mücadele, gösterdiğiniz milli ruh ve inanç Kerkük’ü ayakta tutmaktadır. Çizdiğiniz yol uğruna, nice yiğitler şehit düşmektedir. Yoldan çıkanlar ise toplumca en ğır cezaya çarptırılmaktadır.
Yarattığınız Irak Türkmen kimliği bugün dünyaca kabul görmektedir. Oluşturduğunuz akılcıl siyaset bugün silahlı katiller karşısında tereddütsüz direnmektedir.
Yüce Allah Mekanınızı Cennet Etsin, Huzur İçinde Yatın
Bugün 16 Ocak, siz Türkmen liderlerimizin idam edildigi bu tarih, bizleri 27 yıl öncesine götürmekte ve Irak tarihinde karşı karşıya oldugumuz Türkmenleri yok etme politikalarını tekrar hatırlatmaktadır. Sizlerle anılarımızda yaşadığımız benzer olayları bugun hala fiilen yaşıyoruz. Türkmenleri yok etme çabaları o gün oldugu gibi bu gün de devam ederken siz aziz liderlerimizi idam eden diktatörlerin yerini yeni diktatörler almaktadır. Topraklarımızı ele geçirerek zengin yer altı kaynaklarımızı bizden çalmak istemektedirler.Bu sebeple Türkmenleri yok etmek amacıyla sürdürdükleri katliamlar, dün oldugu gibi bu gün de , ancak bu sefer Kürt diktatörler tarafından gerçekleştirilmektedir.
Vasiyetiniz üzere, bütün katliamlara rağmen Türkmenler vatanlarına sarılmaktan vazgeçmemekte ve sonsuza dek bu topraklar üzerinde varolmaya devam etmek için mücadele vermektedirler.
Sizleri temin ederiz ki, Türkmenlerin günümüze dek en ağır soykırımlarına karşı gösterdiği, sizlerin mirası milli duruşu sürdürecektir. Bu gün Türkmenleri yok etmek isteyen diktatör Talabani ve Barzani de başarısız olacak, akibetleri de eski diktatör Saddam gibi olacaktir.
Türkmenler olarak, milli duruşumuzu kırmak amacıyla lider kadromuzun idam edilmesiyle maruz kaldığımız etnik temizlik saldırıları karşısında, milli mücadele bayrağını bırakmayarak yolumza devam etmekteyiz.
Kurduğunuz kadrolar genişlemiş ve dünyanın dört bir yerinden Türkmeneli için mücadele verilmektedir. Verdiğiniz mücadele, gösterdiğiniz milli ruh ve inanç Kerkük’ü ayakta tutmaktadır. Çizdiğiniz yol uğruna, nice yiğitler şehit düşmektedir. Yoldan çıkanlar ise toplumca en ğır cezaya çarptırılmaktadır.
Yarattığınız Irak Türkmen kimliği bugün dünyaca kabul görmektedir. Oluşturduğunuz akılcıl siyaset bugün silahlı katiller karşısında tereddütsüz direnmektedir.
Yüce Allah Mekanınızı Cennet Etsin, Huzur İçinde Yatın
''Kerkük, Erbil, Köprü Yolu
Etrafı Düşman Dolu,
Kerkük elden gidiri
Kurtar bizi Anadolu'' Nurettin Karakaplan
2007 Kerkük Paneli-SONUÇ BİLDİRGESİ
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla
Irak'ın toprak ve millet olarak birliğine inanarak, değişik sosyal ve etnik oluşumları, dini, mezhepsel ve siyasi bağlılıkları olan tüm vatandaşların haklarını gözetme gerekliliği ve Kerkük'ün geleceği hakkında ortak Iraklı politik görüşü netleştirme ilkelerinden yola çıkarak, Global Strateji Enstitüsü'nce 15 Ocak 2007 tarihinde Ankara'da Kerkük 2007 adı altında, Irak'ın değişik siyasi gruplarının katılımıyla bir panel düzenlenmiştir. Bu atmosfer doğrultusunda aşağıdaki noktalar üzerinde uzlaşma sağlanmıştır:
1. Irak'ın toprak bütünlüğü, doğal kaynaklarının ve sınırlarının korunması ve Irak halkının tüm oluşumlarının haklarının tanınması, içte ve bölgede istikrarın sağlanması açısından birbirine bağlı olan şartlardan biridir.
2. Hak ve yükümlülüklerde eşit vatandaşlık ilkesini pekiştirmeyi engelleyen anlaşmazlıkları gidermek için, diyalog ve etkin ulusal barış, temel ilkeler olarak kabul edilir.
3. İhtilaflı bölgeler için çözümler üretilmesi, normalleştirme ve referandumun, anayasanın gözden geçirilmesi sonrasına kadar durdurulması.
4. Anayasanın 140. maddesinin değiştirilmesi konusunda ; Kerkük şehrinin özel statüsünü göz önünde bulundurulmasını garanti edecek şekilde, geçici dönem için Geçici İdari Yasası 53. maddesinin tüm fıkralarının esas alınması.
5. Kerkük bir Irak şehridir. Kerkük'ün tüm Iraklılar için özelliği vardır. Kerkük'ün akıbeti, belirli bir tarafı değil Irak halkının tamamını ilgilendirir.
6. Her gün Kerkük’te vuku bulan ve insan haklarını çiğneme kapsamına giren, zorla göçe tabi tutma, demografik yapıyı değiştirme, adam kaçırma, adam öldürme ve haklara tecavüz eylemlerini durdurmak için, Irak hükümetinden ve uluslar arası örgütlerden talepte bulunulması.
7.Anayasada belirtildiği gibi, Kerkük konusunda hakemlik yapmak üzere seçkin bir zatın belirlenmesi için BM'den talepte bulunulması.
Kerkük : 2007 paneline katılanlar
15 Ocak 2007 Ankara
video >>
Irak'ın toprak ve millet olarak birliğine inanarak, değişik sosyal ve etnik oluşumları, dini, mezhepsel ve siyasi bağlılıkları olan tüm vatandaşların haklarını gözetme gerekliliği ve Kerkük'ün geleceği hakkında ortak Iraklı politik görüşü netleştirme ilkelerinden yola çıkarak, Global Strateji Enstitüsü'nce 15 Ocak 2007 tarihinde Ankara'da Kerkük 2007 adı altında, Irak'ın değişik siyasi gruplarının katılımıyla bir panel düzenlenmiştir. Bu atmosfer doğrultusunda aşağıdaki noktalar üzerinde uzlaşma sağlanmıştır:
1. Irak'ın toprak bütünlüğü, doğal kaynaklarının ve sınırlarının korunması ve Irak halkının tüm oluşumlarının haklarının tanınması, içte ve bölgede istikrarın sağlanması açısından birbirine bağlı olan şartlardan biridir.
2. Hak ve yükümlülüklerde eşit vatandaşlık ilkesini pekiştirmeyi engelleyen anlaşmazlıkları gidermek için, diyalog ve etkin ulusal barış, temel ilkeler olarak kabul edilir.
3. İhtilaflı bölgeler için çözümler üretilmesi, normalleştirme ve referandumun, anayasanın gözden geçirilmesi sonrasına kadar durdurulması.
4. Anayasanın 140. maddesinin değiştirilmesi konusunda ; Kerkük şehrinin özel statüsünü göz önünde bulundurulmasını garanti edecek şekilde, geçici dönem için Geçici İdari Yasası 53. maddesinin tüm fıkralarının esas alınması.
5. Kerkük bir Irak şehridir. Kerkük'ün tüm Iraklılar için özelliği vardır. Kerkük'ün akıbeti, belirli bir tarafı değil Irak halkının tamamını ilgilendirir.
6. Her gün Kerkük’te vuku bulan ve insan haklarını çiğneme kapsamına giren, zorla göçe tabi tutma, demografik yapıyı değiştirme, adam kaçırma, adam öldürme ve haklara tecavüz eylemlerini durdurmak için, Irak hükümetinden ve uluslar arası örgütlerden talepte bulunulması.
7.Anayasada belirtildiği gibi, Kerkük konusunda hakemlik yapmak üzere seçkin bir zatın belirlenmesi için BM'den talepte bulunulması.
Kerkük : 2007 paneline katılanlar
15 Ocak 2007 Ankara
video >>
Pazartesi, Ocak 15, 2007
Kerkük 2007 Harekatı
Savas NURETTIN
Baker raporunun aciklanmasinin ardından Kerkük, bölge ülkeleri ve özellikle Türkiye'nin AB'den bile öncelikli gündemi haline gelmiştir. ITC'nin üst düzey temaslarında ve bütün Türkmenlerin her platformda dile getirdiği, üç yıldan beri süre gelen Kerkük sorunu, artik TBMM gündemine taşınacak noktaya gelmiştir. Buş'un yeni Irak planını açıklamasıyla birlikte, ITC ve Ankara'da büyük bir hareketlilik yaşanmaya başlamıştır. Başbakan Erdoğan'ın, Kerkük sorununu Parti meclis salonuna taşımasindan hemen önce, sözlerinin zeminini hazırlayan MİT'in Kerkük uyarısı gelmisti. Kerkük'e askeri müdahalenin artık meclis kararıyla gerçekleştirilmesi için bütün hazırlıklar tamamlanmış ve süreç başlatılmıştır. ITC başkanı Dr. Sadettin Ergeç'in de Türkiye'yi Kerkük'e davet etmesiyle, kararin altyapısı oluşturulmuş oldu. Türkiye'nin yazarları, uluslararası uzmanları, siyasi ve askeri çevreleri Türk Milleti ve TBMM'ne Kerkük ile ilgili gerekli mesajları verdi. Muhalefetin de destek verecegi aciklanan sinir ötesi operasyon karari, mecliste görüsülerek onaylanmasi an meselesidir. Türkmeneli uydu televizyonunun dünyaya yayınladığı gelişmeler karşısında Kürt parti başkanları Barzani ve Talabani, durumun ciddiyetini kavramış olsa gerek ki ses cikaramiyorlar.
"Buş'tan Taktik-İtiraf"
Buş'un yeni askeri planı, yorumcularca şüphe ile karşılandı. Irak savaşının başarısız olduğunu da gösteren bu planın Irak'ta güvenliği sağlayacağına inanmayı da güçlendiriyor.
Buş'un yeni planı güvenlik politikası niteliğinde olup, itirafinin da kabul ettiği hatasının düzeltilmesi izlenimini yaratma taktigidir.
Beyaz Saray'dan çıkan plan ile ilgili dokümanlarda, sıralanan sekiz hatadan biri yeni stratejiye netlik kazandırmaktadır. Şu ana kadar uygulamaya çalışılan demokratik ve ekonomik kurumlar ile politik gelişmelerin güvenliği sağlayacağı beklentisinin sonuç vermediği ifade ediliyor. Ancak Iraklıların güvenliği tam anlamıyla sağlanmadan, demokratik yapılanmanın mümkün olmayacağı anlaşılmış görünüyor. Diğer bir hatanın da güvenlik sorununun Sünni direnişin tek başına tehdit oluşturduğu ancak zamanla benzeri farklı direnişlerin daha büyük tehdit oluşturduğu, güvenlik sorunu teşkil ettiği sonucuna varılmasıdır.
Beyaz Saray ayrıca, operasyonel hedef ve taktiğin nasıl değiştirileceğini de açıklıyor. Ancak bütün çabalara rağmen somut başarı olmadan kaybedilen güvenin geri kazanılması mümkün olmayacaktır.
ABD güçlerinin ikiye katlanması ve Irak hükümetinin ordusuna takviyenin güvenliğin sağlanması başarıyla sonuçlandığı takdirde, haftalar mı ya da aylar mı süreceğine bağlı olarak, Buş'un ABD iç politikasında tekrar kazanmasına yardımcı olması beklenmektedir. Herhangi bir çekilmenin muhtemel gelişmeler ile ilgili yaratacağı belirsizlik ve yeni plan ile daha fazla ABD askeri kaybı gibi gerçekler varlığını sürdürmektedir.
Yeni plan ile birlikte, Irak işgalinde iki farklı yaklaşımın yarıştığını görüyoruz. Birincisi ve Buş'un da üzerine strateji geliştirdiği yaklaşıma göre 'sadece zafer hedefi yoksa, başarısızlığa karşı gelinecektir' , diğer teorisyenler ise 'başarı, desteğin devamı konusunda temel etkendir'.
ABD'li komutanlara göre 2-3 yıl (ABD seçimlerinin yapılacağı yıllar) sonra sonucun görülebileceği yeni Irak planlarında Buş'un Iraklı ortağı Irak Hükümetinin kontrolden çıkması, başarısızlık ve çekilme demek olacaktır. Bu sebeple de Buş, Irak Hükümetine ABD desteğinin sadece mezhep gruplarının direnişinin kırılması durumda söz konusu olabileceği şart koşuyor. Böylece başarısızlığın faturası hükümete kesilecektir. Herşeye rağmen çözüm beklenen artan ABD askeri sayısı, 2 yıl önceki askeri sayısından daha azdır. En önemli fark ise taktik değişikliğine göre yeni askerler, Iraklı halkla yakın temas kuracak ve böylece direnişe ulaşabilecektir.
Cumartesi, Ocak 13, 2007
Meclis'e Kerkük için oturum çağrısı
AK Parti Balıkesir Milletvekili Turhan Çömez, TBMM''nin Kerkük özel oturumuyla acilen toplanmasını istedi.>>>
13.01.2007 00:06
Cuma, Ocak 12, 2007
Kerkük'ün işgali
İstihbarat birimlerine ulaşan görüntülerde Kerkük dışından getirilen Kürtler için inşa edilen evler dikkat çekiyor. Devlete ait araziler, Kerkük'e yerleşecek Irak Kürtleri için parasız dağıtılıyor. video
Çarşamba, Ocak 10, 2007
Kerkük hiç kimseye eğilmeyecek
7 Aralık 2007 tarihinde Kanada Hamilton şehrinde Baba Gurgur Türkmen Merkezi tarafından (Kerkük hiç kimseye eğilmeyecek) adı altında bir sempozyum düzenlenmiştir. Sempozyuma Ontario eyaletinde yaşayan Türkmen siyasetçileri, Türkmen dernekleri ve büyük sayıda Türkmenlerde katılmıştır. Sempozyumun açılışını London Ontario Türkmen Merkezi başkanı Halit Sarkahya Kuran-ı kerimden ayetler okuyarak daha sonra Türkmen ve Irak şehitlerine birer fatiha da okundu. Daha sonra Baba Gurgur Türkmen Merkezi başkanı konuşmasını bitirdikten sonra Irak Türkmen Cephesi İngiltere Temsilcisi Asıf Serttürkmen konuşmaya davet edildi>>>>
Salı, Ocak 09, 2007
Yuvada Birleşme
Savas Nurettin
savasn@gmail.com
Türkmen lider Dr. Necdet Koçak'ın, 'Ağaç budandıkça yeşerir' sözünü
hatırlıyoruz. Her verdiğimiz şehit, işgal edilen ITC binası, yağma
edilen her Türkmen malı, Türkmen yavrusunun akıttığı her göz yaşı
karşısında, budanan ağaç misali yeşeriyoruz.
Dünyanın en gelişmiş savaş teknolojilerinin ve ordularının desteğiyle
bile ne milli ruhumuzu, ne de maneviyatımızı yıkabildiler. Zaman zaman
ciddi yaralar aldık. ITC ve Türkmen kurultayını dağıtmayı
amaçlayanlar, Türkmen'in kendilerinden farkını bilemezlerdi. Bugün
Türkmenler daha da güçlü bir şekilde birleşiyor.
Büyük Birleşme
Bir grup Türkmen siyasinin başlattığı 'Türkmen Koordinasyon Kurulu'
Türkmen siyasi Kuruluşlarının Irak Türkmen Cephesi'nde tekrar
birleşmesini sağlamak amacıyla bir dizi görüşme başlattı. Irak'ın
işgali sonucu ortaya çıkan olumsuz siyasi şartlar sebebiyle zarar
gören Türkmenler, 2007 yılında artık yaralarını sarıp tek vücut olmayı
arzu ediyor. Siyasi çalışmalarını ITC dışından yürüten Karar Partisi,
Türkmeneli Partisi ve Türkmen Milliyetçi Hareket Partisi ve diğer
Türkmen siyasi hareketleri, Türkmen halkının birleşmek üzere baskı ve
arzusunu memnuniyetle karşılamaktadır. Türkmenlerin, bölücü fitnelere
karsi yaptigi cagri uzere harekete gecen Türkmen ileri gelenleri ve
yazarlarinin siyasi ittifak cagrilari ve son olarak Irak Türkmen
Cephesi Baskani Dr. Sadettin ERGEC'in (ITC bütün Türkmenlerin
yuvasidir) aciklamasi da bu girisimin basarili olacagini
göstermektedir.
Böylesine tarihi bir fırsatın idrakında 2007 yılını Kerkük yılı ilan
eden Türkmenler, Kerkük'ün idari kontrolünü ve güvenliğini sağlamayı
talep etmektedir. Bu taleplerin hayata geçirebilmesi için öncelikle
yayılan gücün merkezde toplanarak tek güç olması şartının yerine
getirilmesi amaçlanmaktadır. Iraqiyoon.com Türkmen evinde düzenlenen
panele Kerkük'ten katilan Kerkük il meclisi üyesi Ali Mehdi söz konusu
girisimleri ile ilgili bilgi verdi ve öneminin altini cizdi. Kerkük il
Meclisi Türkmen üyeleri ve Türkmen politikacilarin da aralarinda
bulundugu bir grup Turkmen heyeti, hafta icerisinde Ankara'da bir
araya gelecek. Heyet ayrica, önce Prof.Dr. Ümit Özdag'in düzenleyecegi
ve daha sonra da Global Arastirmalar Merkezinin düzenleyecegi Kerkük
konferanslarina davetli olarak katilacak.
Beklenen Siyasi Gelişmeler
Kerkük'ün Peşmergeler tarafından işgal edilmesi beklenen en büyük
tehlike. Kerkük'ü nüfus kaydırmaları ile işgal etmeyi amaçlayan Kürt
siyasileri, Baker-Raporu'nun referandumun ertelenmesi önerisinin
ardından Kerkük'ü Peşmerge milisleri ile işgal etmeye hazırlanmaya
başlamıştır.
Türkmenler ABD Devlet Başkanlığı Seçim gündeminde
Kerkük ve Türkmenler ABD Devlet Başkanlığı seçimlerinin ana teması
ABD'de Demokratların karar mekanizmasına etkin bir şekilde dahil
olmaları, Cumhuriyetçileri harekete geçirmiştir. Kerkük sorununun bir
an önce çözüme kavuşturulması Buş ve Cumhuriyetçilerin en önemli
gündem maddesi. Özellikle Cumhuriyetçi Başkan adayı J. McCain'nin
Kerkük'te Türkmen etnik temizliğine yönelik uyarısı Kerkük'te hatalı
politikaların artık değiştirilmesi gerektiği inancında olduklarını
göstermektedir. Bu değişim, Türkiye Cumhuriyeti ve ITC'nin bölge
politikalarını bir yansımasıdır. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar
Büyükanıt'ın Şubat ayında ABD'ye gerçekleştireceği ziyaretin
gündeminde de yine Kerkük var: ziyarette, Kerkük nüfusuna kayıtlı
olmayan Kürtlerin bölgeye yerleştirildiğine, Türkmenlerin göçe
zorlandığına dikkat çekilecek, 'Yıl sonundaki referandum ertelenmeli'
görüşü bir kez daha yinelenecek.
Bush'un basina sizan yeni guvenlik stratejisine gore Irak hükümetinin
direniş ile mücadele kapsamında Bağdat'a askeri takviye ihtiyacı
sebebiyle de Kuzey'den Bağdat'a Peşmerge kaydırılacak. 2500 peşmerge
Irak'ta ilk defa direnisin merkezinde gerçek bir direnişle direk sicak
catismada karşı karşıya gelecek. Peşmerge'nin Bağdat'ta Sünni-Şii
çapraz ateşinde kalması Kürt siyasileri tedirgin eden diğer bir
gelişme.
Kürt Partileri Krizde
KYB'nin yüksek siyasi kadrosundan Nawshirwan Mustafa, partide
Talabani'den sonraki adam, Hama Tofiq Rahim, parti liderlik üyesi ve
reformcu diye bilinen Omer Seyid Ali gibi önemli isimler de
istifasini istiyor. Bu gelisme üzere partiden catlak sesler yükselmeye
baslamistir. Gerekce olarak ne kadar da görevin kötüye kullanilmasi,
yolsuzluk ve fonlarin yagmalanmasi gibi gorunse de aslinda krizin
KYB-KDP catismasindan kaynaklandigi artik kimseden saklanamayacak
dereceye gelmistir. Partili ve hangi gruba bagli oldugu belirsiz
fertler tarafindan KYB'nin Talabani liderligine yonelik elestirilerin
yer aldigi bildiriler dagitilmistir. Bildiride özellikle Talabani'nin
dün 07 Ocak 2007 tarihi itibariyle yeni kadro ile gerceklestirdigi
toplanti elestiriliyor. Dün yapilan toplantiya katilanlarin listesi
Talabani'nin yeni kadrosunun aile üyeleri ve yakin akrabalarindan
olustugunu gösteriyor. Esi Hero Talabani KurdSat TV sahibi, oglu Kubat
Kürt yerel Yönetimi ABD temsilcisi, diger oglu Bavel KYB özel
Kuvvetler sefi, Bavelin kayinpederi Mulla Bahtiyar KYB politbüro,
kuzen Bayaz Talabani Kürt Yerel Yönetimi maliye bakani ve bu gibi cin
temsilciliginden Londra temsilcilgine kadar aile fertlerinden olusan
bir kadro. KDP'nin Irak'taki gelismelere hazirlik anlaminda bölge
liderligi icin KYB'de kargasa yarattigi olasilgi da zeten hep
varolmustur. KYB sempatizanlari, son yillarda KDP üyelerinin, kendi
ifadeleri ile "kizil baş-sargililar"in baskilarindan sikyet
etmektedir.
savasn@gmail.com
Türkmen lider Dr. Necdet Koçak'ın, 'Ağaç budandıkça yeşerir' sözünü
hatırlıyoruz. Her verdiğimiz şehit, işgal edilen ITC binası, yağma
edilen her Türkmen malı, Türkmen yavrusunun akıttığı her göz yaşı
karşısında, budanan ağaç misali yeşeriyoruz.
Dünyanın en gelişmiş savaş teknolojilerinin ve ordularının desteğiyle
bile ne milli ruhumuzu, ne de maneviyatımızı yıkabildiler. Zaman zaman
ciddi yaralar aldık. ITC ve Türkmen kurultayını dağıtmayı
amaçlayanlar, Türkmen'in kendilerinden farkını bilemezlerdi. Bugün
Türkmenler daha da güçlü bir şekilde birleşiyor.
Büyük Birleşme
Bir grup Türkmen siyasinin başlattığı 'Türkmen Koordinasyon Kurulu'
Türkmen siyasi Kuruluşlarının Irak Türkmen Cephesi'nde tekrar
birleşmesini sağlamak amacıyla bir dizi görüşme başlattı. Irak'ın
işgali sonucu ortaya çıkan olumsuz siyasi şartlar sebebiyle zarar
gören Türkmenler, 2007 yılında artık yaralarını sarıp tek vücut olmayı
arzu ediyor. Siyasi çalışmalarını ITC dışından yürüten Karar Partisi,
Türkmeneli Partisi ve Türkmen Milliyetçi Hareket Partisi ve diğer
Türkmen siyasi hareketleri, Türkmen halkının birleşmek üzere baskı ve
arzusunu memnuniyetle karşılamaktadır. Türkmenlerin, bölücü fitnelere
karsi yaptigi cagri uzere harekete gecen Türkmen ileri gelenleri ve
yazarlarinin siyasi ittifak cagrilari ve son olarak Irak Türkmen
Cephesi Baskani Dr. Sadettin ERGEC'in (ITC bütün Türkmenlerin
yuvasidir) aciklamasi da bu girisimin basarili olacagini
göstermektedir.
Böylesine tarihi bir fırsatın idrakında 2007 yılını Kerkük yılı ilan
eden Türkmenler, Kerkük'ün idari kontrolünü ve güvenliğini sağlamayı
talep etmektedir. Bu taleplerin hayata geçirebilmesi için öncelikle
yayılan gücün merkezde toplanarak tek güç olması şartının yerine
getirilmesi amaçlanmaktadır. Iraqiyoon.com Türkmen evinde düzenlenen
panele Kerkük'ten katilan Kerkük il meclisi üyesi Ali Mehdi söz konusu
girisimleri ile ilgili bilgi verdi ve öneminin altini cizdi. Kerkük il
Meclisi Türkmen üyeleri ve Türkmen politikacilarin da aralarinda
bulundugu bir grup Turkmen heyeti, hafta icerisinde Ankara'da bir
araya gelecek. Heyet ayrica, önce Prof.Dr. Ümit Özdag'in düzenleyecegi
ve daha sonra da Global Arastirmalar Merkezinin düzenleyecegi Kerkük
konferanslarina davetli olarak katilacak.
Beklenen Siyasi Gelişmeler
Kerkük'ün Peşmergeler tarafından işgal edilmesi beklenen en büyük
tehlike. Kerkük'ü nüfus kaydırmaları ile işgal etmeyi amaçlayan Kürt
siyasileri, Baker-Raporu'nun referandumun ertelenmesi önerisinin
ardından Kerkük'ü Peşmerge milisleri ile işgal etmeye hazırlanmaya
başlamıştır.
Türkmenler ABD Devlet Başkanlığı Seçim gündeminde
Kerkük ve Türkmenler ABD Devlet Başkanlığı seçimlerinin ana teması
ABD'de Demokratların karar mekanizmasına etkin bir şekilde dahil
olmaları, Cumhuriyetçileri harekete geçirmiştir. Kerkük sorununun bir
an önce çözüme kavuşturulması Buş ve Cumhuriyetçilerin en önemli
gündem maddesi. Özellikle Cumhuriyetçi Başkan adayı J. McCain'nin
Kerkük'te Türkmen etnik temizliğine yönelik uyarısı Kerkük'te hatalı
politikaların artık değiştirilmesi gerektiği inancında olduklarını
göstermektedir. Bu değişim, Türkiye Cumhuriyeti ve ITC'nin bölge
politikalarını bir yansımasıdır. Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Yaşar
Büyükanıt'ın Şubat ayında ABD'ye gerçekleştireceği ziyaretin
gündeminde de yine Kerkük var: ziyarette, Kerkük nüfusuna kayıtlı
olmayan Kürtlerin bölgeye yerleştirildiğine, Türkmenlerin göçe
zorlandığına dikkat çekilecek, 'Yıl sonundaki referandum ertelenmeli'
görüşü bir kez daha yinelenecek.
Bush'un basina sizan yeni guvenlik stratejisine gore Irak hükümetinin
direniş ile mücadele kapsamında Bağdat'a askeri takviye ihtiyacı
sebebiyle de Kuzey'den Bağdat'a Peşmerge kaydırılacak. 2500 peşmerge
Irak'ta ilk defa direnisin merkezinde gerçek bir direnişle direk sicak
catismada karşı karşıya gelecek. Peşmerge'nin Bağdat'ta Sünni-Şii
çapraz ateşinde kalması Kürt siyasileri tedirgin eden diğer bir
gelişme.
Kürt Partileri Krizde
KYB'nin yüksek siyasi kadrosundan Nawshirwan Mustafa, partide
Talabani'den sonraki adam, Hama Tofiq Rahim, parti liderlik üyesi ve
reformcu diye bilinen Omer Seyid Ali gibi önemli isimler de
istifasini istiyor. Bu gelisme üzere partiden catlak sesler yükselmeye
baslamistir. Gerekce olarak ne kadar da görevin kötüye kullanilmasi,
yolsuzluk ve fonlarin yagmalanmasi gibi gorunse de aslinda krizin
KYB-KDP catismasindan kaynaklandigi artik kimseden saklanamayacak
dereceye gelmistir. Partili ve hangi gruba bagli oldugu belirsiz
fertler tarafindan KYB'nin Talabani liderligine yonelik elestirilerin
yer aldigi bildiriler dagitilmistir. Bildiride özellikle Talabani'nin
dün 07 Ocak 2007 tarihi itibariyle yeni kadro ile gerceklestirdigi
toplanti elestiriliyor. Dün yapilan toplantiya katilanlarin listesi
Talabani'nin yeni kadrosunun aile üyeleri ve yakin akrabalarindan
olustugunu gösteriyor. Esi Hero Talabani KurdSat TV sahibi, oglu Kubat
Kürt yerel Yönetimi ABD temsilcisi, diger oglu Bavel KYB özel
Kuvvetler sefi, Bavelin kayinpederi Mulla Bahtiyar KYB politbüro,
kuzen Bayaz Talabani Kürt Yerel Yönetimi maliye bakani ve bu gibi cin
temsilciliginden Londra temsilcilgine kadar aile fertlerinden olusan
bir kadro. KDP'nin Irak'taki gelismelere hazirlik anlaminda bölge
liderligi icin KYB'de kargasa yarattigi olasilgi da zeten hep
varolmustur. KYB sempatizanlari, son yillarda KDP üyelerinin, kendi
ifadeleri ile "kizil baş-sargililar"in baskilarindan sikyet
etmektedir.
Kerkük:2007 Paneli
kerkuk.net 08.01.2007
Irak’taki belli güç ve grupların Kerkük’ün Statüsü ile ilgili düşüncelerini Türk ve dünya kamuoyu ile paylaşmalarını sağlamak ve bu konudaki dayatmaları engellemek düşüncesi ile, Global Strateji Enstitüsü tarafından 15 Ocak 2007 günü 09:30 – 17:30 saatleri arasında "Kerkük: 2007" konulu bir panel düzenlenecektir.
Irak’taki siyasi, dini ve etnik grup temsilcilerinin görüşlerini ortaya koyacağı panele katılım davetiye ile olacaktır. Paneli takip etmek isteyenlerin Enstitümüzle irtibat kurmaları gerekmektedir.
Saygılarımızla
GLOBAL STRATEJİ ENSTİTÜSÜ
İLETİŞİM BİLGİLERİ:
Adres :
Mithatpaşa Cad. No: 46/4 Kızılay/ANKARA
Telefon :
+90.312 430 26 09
Fax :
+90.312 430 39 48
E-Posta :
bilgi@globalstrateji.org
info@globalstrateji.org
Irak’taki belli güç ve grupların Kerkük’ün Statüsü ile ilgili düşüncelerini Türk ve dünya kamuoyu ile paylaşmalarını sağlamak ve bu konudaki dayatmaları engellemek düşüncesi ile, Global Strateji Enstitüsü tarafından 15 Ocak 2007 günü 09:30 – 17:30 saatleri arasında "Kerkük: 2007" konulu bir panel düzenlenecektir.
Irak’taki siyasi, dini ve etnik grup temsilcilerinin görüşlerini ortaya koyacağı panele katılım davetiye ile olacaktır. Paneli takip etmek isteyenlerin Enstitümüzle irtibat kurmaları gerekmektedir.
Saygılarımızla
GLOBAL STRATEJİ ENSTİTÜSÜ
İLETİŞİM BİLGİLERİ:
Adres :
Mithatpaşa Cad. No: 46/4 Kızılay/ANKARA
Telefon :
+90.312 430 26 09
Fax :
+90.312 430 39 48
E-Posta :
bilgi@globalstrateji.org
info@globalstrateji.org
Pazartesi, Ocak 08, 2007
Kerkük seçmen kütüğüne 227 bin Kürt yazıldı Araziler, Türkmenler'den alınıp taksim edildi
Muratlı: ABD gerçeği gördü
Kerkük'ten yükselen çığlık!
Pazar, Ocak 07, 2007
bazı Türkmen fraksiyonları ve Türkiye’deki bazı mahfillerin yıpratma faaliyetlerinin hedefi, ITC. olmamalıdır
ITC.; Emperyalist güçlerin, onların güdümündeki çeşitli Kürt, Arap ve hatta besleme bazı Türkmenlerin önemli hedefidir. O coğrafyada, bu kadar ağır bir yükün altında ezilmeden mücadeleye çalışmak bile cesaret ve feragat ister. Sadece ITC.’ye değil bütün kuruluşlarına sahip çıkma basiretini gösterecek bir Türkmen Toplumu Irak sahnesindeki şerefli yerini er veya geç alacaktır.>>>
ITC Alman Kanalinda
Irak'ın, ölüm cezasına mahkum edilen devrik lideri Saddam Hüseyin, asılarak idam edilmesile ilgili, ve 2007 yılında Kerkük'te yapılması ön görülen refrandum ve Türkmenlerin geleceğile ilgili Berlin'de uydu üzerinden yayın yapan Alman, Türk TD1 TV. Almanya Aktüel programının canlı yayına katılan Irak Türkmen Cephesi Berlin Temsilcisi Ganim Authman ve Kerkük'ten programa Telefonla katılan Irak Türkmen Cephesi Genel Başkanı ve Irak Ulusal Meclis üyesi Sayın Saadettin Ergeç Saddam Hüseyn'in idami ve Türkmenlerin geleçeği ile ilgili açıklamalarda bulunmuşlardır...
Saddam'in Ölüsü
Savaş Nurettin
Batı Noel bayramını kutlarken ve yeni yıla girerken Müslüman aleminde de özel bir sevinç vardı. Batı takvimi yeni yıl kutlarken, Müslümanlar hacı oluyor ve kurban bayramını kutluyordu. Çatıştığı ve iki ayrı medeniyet olduğu iddia edilen iki ayrı dinin, yılın en anlamlı günleri birlikte kutlanıyordu. Her iki dine mensup dünya milletleri yılın en mutlu günlerini yaşıyordu. Ne Buş ne Saddam ne de başka bir diktatör kimsenin umurunda değildi. Özellikle Müslüman dünyası hacı olmanın, Arafat dağına ulaşmanın öylesine kutsal yüksek duyguları içerisinde son düşünecekleri kişiler, bayramlaşma sohbetlerinin gündemine oturtuldu. Buş, eski meslektaşı Saddam’ı yeni yıla denk gelen bayram sabahı asarak dünya gündemini işgal etti.
Dünya medyası ve yazarlar, Saddam’ın ölüsünün de prim yapabileceği düşüncesine kapıldılar. Halbuki Saddam Iraklılar için zaten bitmiş ve Buş için de son hamle idi.
Türkmen Göçü
Ülkedeki kötü gidişat, Iraklıları göçe zorlamaktadır. Savunmasız halk topraklarını silahlı milislere terk etmek zorunda kalmaktadır. Bu durumdan en çok zarar gören Türkmenlerdir. Türkmenlerin yaşadığı topraklar göç konusuna ayrı bir ehemmiyet kazandırmaktadır. Bu bölgede Türkmen varlığı, bölgenin ve yer altı zenginliklerinin garantisi konumundadır. Bu nedenle de Türkmenlere karşı gerçekleştirilen göçe zorlamaların zaman kaybetmeden engellenmesi gerekmektedir1. Ekonomik ve istikbal kaygısı sebeplerinden daha acil can güvenliği kaygısıdır. Uluslararası güvenlik organizasyonlarının, Türkmenlerin göçe zorlanmasını engellemek amacıyla, Türkmen bölgelerinde güvenlik tedbirleri alınmasına zorlanması gerekmektedir. Bölgedeki Türkmen gerçeğini yansıtması bakımından ITC Türkiye Temsilcisi Sn. Ahmet Muratlı’nın ’uluslar arası İmigrasyon Sempozyumunda ‘Türkmen Göçü’2 sunumu, göç ettirilen Türkmenlerin Kerkük’e geri dönmesine ve dolayısıyla Kerkük’ün normalleştirilmesine vurgu yapan önemli bir çalışmadır.
Kerkük’ün Türkmen Gerçeği
ITC başkanı Dr. Sadettin Ergeç’in geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada, Anayasa değişikliği yapılmadığı takdirde normalleştirmenin gerçekleşemeyeceğini belirtmiştir3. 2007‘yi Kerkük yılı ilan eden Türkmenler Kerkük’ün Türkmen gerçeğini dünya kamuoyuna anlatmak amacıyla bir dizi çalışma programı hazırlamıştır. Bu konunun bütün batı ülkelerde gündeme getirilmesi amacıyla başta Avrupa Parlamentosu olmak üzere bütün karar merkezlerine başvurmaktadır. Türkmenler, tarafsız bir hakem olmadan Kerkük’te referandumun4 engellenmesi için Kerkük ve Avrupa sokaklarında mitingler düzenlemeye hazırlanıyor.
Cumartesi, Ocak 06, 2007
McCain'den Kerkük Uyarısı
Amerikan siyasetinin önemli isimlerinden ve 2008'deki başkanlık yarışının güçlü adaylarından Cumhuriyetçi senatör John McCain'den Irak'ın kuzeyine ilişkin Türk görüşlerine destek... >>>
Cuma, Ocak 05, 2007
BM Irak -DUYURU
BMMYK (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) yaptığı bir açıklamada Avrupa ve Iraklı mülteci alan ülkelere yönelik bir açıklama yapmıştır. BMMYK yaptığı açıklamada, oturma izni bekleyen Iraklıların, Irak’taki mevcut durum göz önünde bulundurularak Irak’a geri gönderilmelerinin tehlikeli olduğunu ve bu nedenle de oturma izni verilmesini talep etti.BM, açıklamasında Iraklı mültecilerin iltica taleplerinin Irak’taki geçmiş yıllardaki durum yerine ülkedeki yeni sosyal, ekonomik ve politik durum göz önünde bulundurularak yeniden gözden geçirilmesini gerektiğini bildirdi.Bu açıklamaya paralel olarak Irak’ta Türkmenlerin yeni dönemdeki durumu uluslar arası bir önem kazanmaktadır. Türkmenleri bugün ve gelecekte bekleyen tehlikeler bu vesile ile dile getirilmelidir. Türkmenlerin, iltica bekledikleri ülkelerde ilgili mülteci kurumlarına başvurarak bugün Kerkük ve Türkmen bölgelerinde yaşanan Kürt asimilasyon, işgal, silahlı baskı ve kaçırma olaylarının yanı sıra olumsuz ekonomik ve sosyal problemleri gerekçesiyle iltica taleplerini yenilemeleri gerekmektedir.Bu amaçla Türkmen derneklerinin iltica bekleyen Türkmenlerle irtibata geçerek başvurularının yenilenmesi konusunda yardımcı olması önem arz etmektedir. Konu ile ilgili Irak Türkmen Cephesinin hazırladığı raporlar ve bildirilerden faydalanarak ilgili ülkelerde Türkmenler adına toplu başvurular yapılabilir.
NOT: gerekli belge ve kaynaklar için Türkmen siyasi komitesi ve ITC Avrupa temsilcileri ile irtibata geçebilirsiniz.
Saygılarımızla,Genel Sekreter
turkmenkomite@gmail.com
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)