Pazar, Kasım 13, 2005

Paylaşılamayan Türkmenler

Irak’li Gruplarin Türkmen Politikaları ve Seçim Tezgahlari

Savaş Nurettin

Irak’a demokrasinin gelmesiyle birlikte hergün yeni siyasi gelişmeler yaşanmaktadir.
Bu siyasi gelişmeler, bütün ihtimallerin öngörülmesine rağmen şaşırtıcıdır.

Bunun en basit örneği, İslam karşıtı ABD’nin, İran nüfuzlu Şii gruplarının Irak’ta iktidarı ele geçirmesine müsamaha göstermesidir.

İktidari sünnilerden alip şiilere devretmek ve bunun sonucunda Sünni-Şii çatişmasi yaratmak gibi bir çok sebebi olabilir. Halbuki Irak’ı İran’a vermek, pire icin yorgan yakmak misali ABDnin menfaatelerine ters düşmesi gerekirdi.

Bu gelişmeler, Irakli siyasi grupların günlük politikalarına da yansımaktadır. İşgal altında demokrasi zorbalığının çelişkileri bütün şaşırtıcı gelişmelere açık, dürüstlükten uzak ve hergün yeni mikroplarin türediği sağlıksız bir ortam yaratmaktadır.

Ocak seçimlerindeki ihlaller ve referandum sonuçlarındaki tutarsız rakamlar, önümüzdeki Aralik seçimleri için uyarıcı sinyaller vermektedir.

Bu gelişmelerden en cok zarar gören Türkmenlerdir.

Sözünü ettiğimiz gelişmeler, Türkmenlerin dengelerde hareket ettiği sırada parçalanmalarına dahi yol açmaktadır. Bunun detaylarına girmeden diğer grupların Türkmen politikalarına dikkat çekmek gereklidir.

Sünni Araplar dahil, Sii ve Kürt gruplarının müdahaleleri bir Türkmenleri paylaşım kavgasının sonucudur.

Özellikle Kürt gruplarından gelen müdahaleler, Türkmenlere zarar veren diğer gruplardan daha etkili olmaktadır.

Türkmenlerin paylaşımı sorununun Irak siyasi tarihinin en yeni dönemi, Körfez Savaşı ile birlikte Kürt gruplarının, Kuzey Irak siyasi faaliyetlerinde *tabela Türkmen partileri* kurmasıyla başlamıştır. Politikaların, Kuzey Iraktan bugünkü Irak geneli ve hatta ortadoğuya yayılmasıyla büyüyen boyutu, Türkmenlerin paylaşımı politikalarının da büyümesi sonucunu doğurmuştur.

Artık uluslararası müdahalelerin de etkilediği iç politikalar, Türkmenlerin Irak politik dengelerinde paylaşımı sorununun tarafımızdan doğru ve yeterli derecede değerlendirilmemesi aleyhte sonuçlar doğurmaktadır.

Ocak seçimlerindeki alternatif Türkmen isim ve listeler, oy kaymaları ve Şii grupların seçim vaadlerinin ardından Barzani ve Talabaninin Türkmen siyasilere vaad ve müdahaleleri(gelecek yazılarda detaylarıyla ele alınacaktır), en son referandumda yine dış müdahaleler sonucu EVET/HAYIR oylamasında çıkan çatlak sesler, sözü edilen paylaşım kavgalarının birer basit sonuçlarıdır.

Önümüzdeki seçimlerin hazırlık aşamasında dahil benzeri müdahaleler kendisini göstermeye başlamıştır. Şii, Sünni ve Kürt siyasi grupları arasında seçim organizasyonu konusunda sıcak bir pazarlık başlamıştır. Bu pazarlıkların ortasında özellikle avrupa ülkelerindeki Türkmen kuruluşlarına müdahaleler kendini göstermeye başlamıştır. Örneğin gayri etnik, diğer bir ifadeyle Arap mezhebi grupları, Türkmenler arasında benzer ayrımı körükleme planları yapmaktadır. Bu planların sonucunda, pazarlık çatışmalarında Türkmenleri tarafların birinin yanına çekerek diğerine üstünlük kurmayı hedeflemektedirler. Söz konusu müdahaleler Türkmen toplumu, kuruluşları ve hatta yönetimlerine dahi yapılması planlanmaktadır.

Türkmenler, bu paylaşım kavgasını doğru ve daha iyi değerlendirerek, çıkarlarına zarar gelmesine müsaade etmemelidir.