Pazar, Mayıs 14, 2006

Şehit M. Kemal Yayçılı ve Türkmen Hareketi


Bazı insanlar vardır, davası uğruna şehit düşeceklerini bilirler. Bu yüzden de mücadelede korku nedir bilmezler. Milli hislerin herşeyin üstünde olduğu bu muazzam sıfat M. Kemal Yayçılı’da vardı.

1992 yılında Şaklava’da açılan ilk IMTP bürosunda gönüllü hizmet veren 18-25 yaşları arası dört Türkmen gencinin, Kerkük’e bir görevle gidip Saddam rejimi tarafından tutuklandıktan sonra şehit oldukları haberi geldiğinde Yayçılı, ‘’bu olay haklı Türkmen davasının muvaffak olacağına dair bir delildir, ancak şehitlerimizi hiç unutmamalı ve onları ömür boyu sevgiyle anmalıyız’’ sözlerini oradaki herkes hatırlmaktadır.
O dört genç Türkmen şehidinin isimleri uzun süre gizli tutulduğu için isimsiz kahramandırlar.

Yayçılı’nın bu sözlerinden, bir gün haklı Türkmen davası uğruna şehit olmak istediğini anlıyoruz.
Nitekim o yıldan, şehit düştüğü güne kadar vatan topraklarından ayrılmayı hiç istemedi. Çünkü davanın ve liderliğin merkezden yapılacağına inanmştır. Bu inanç öyle büyüktü ki ailesine çok bağlı olmasına karşın yıllarının büyük kısmını vatan topraklarında geçirmeyi tercih etmiştir.

Bu yıllar içerisinde yapıcı ve birleştirici bir Türkmen lideri olduğunu gördük. Nitekim özellikle bugünlerde onun eksikliğini hepimiz hissediyoruz. Siyasi ve tarih bilgisi çoktu. Özellikle Türklüğü ve Türk tarihini çok iyi bilirdi ve bilgilerini sürekli yeniler ve kendini geliştirirdi. O bir Türk aşığı idi. Yayçılı köyünde tek başına kaldığı zamanlarda bir ağaç daldasında Nihal Atsız romanlarını okuduğunu bizzat kendisinden dinledim. Dilimizin esir tutulduğu topraklarımızda Türklük şuurunun yüceliğinden sözediyordu.

Son derece samimi bir insan olduğundan çevresiyle ilişkileri imrenilmeyecek gibi değildi. Siyasi müzakere kabileyeti nedeniyle nerdeyse bütün görüşmelerden galip çıkıyordu. Son derece gelişmiş ikna kabiliyeti vardı. En gergin ortamlarda dahi sakinliği ile çok hızlı ve rasyonel kararlar alabiliyordu. Diğer önemli bir özelliği de tarafların ortak menfaatlerini çok iyi analiz edip bileştirici formüller kurgulayabilmesiydi. Yayçılı için, davada sınır ve başarısızlık sözkonusu değildi.

Vatan aşkıyla yaşayan bizlerin O’nu rahmetle andığımız bugünlerde, hizmetimize Yayçılı’nın cesur ve kabiliyetli kişiliğinden feyz alarak devam etmeliyiz.

Savas NURETTIN