Pazar, Nisan 09, 2006
ABD'nin umudu İran
RAKİN ELMECALİ
İbrahim Caferi'nin Irak başbakanlığından uzaklaştırılması ve alternatifinin seçilmesinin istenmesi, gizlice yürütülen İran-ABD anlaşmasının bir parçası olabilir mi? İran'ın, Irak'la ilgili kararlarda ortak haline geldiği açık. Ve İran'ın Irak'a 'uzanması' için ABD ve Britanya'nın çizdiği sınırları aşmasına yardımcı olan Caferi'nin Tahran'ın onayı olmaksızın çekilmesi mümkün değil. Bu, ABD ile İran arasındaki Irak diyaloğunu akla getiriyor. Yani, ABD İran'ın Irak'taki rolünü sağlamlaştırmasına ve Irak'taki Sünni rolünün sınırlandırılmasına destek olacak ve Irak'taki bölünme ve gerginlik devam edecek. Buna karşılık, Washington Tahran'dan özellikle Lübnan ve Filistin'deki etkisine son vermesini isteyecek.
Türkiye'nin çıkarlarıyla çatışıyor Ayrıntılar bir yana ABD ile İran arasındaki uzlaşma ve yakınlaşma şöyle bir varsayıma dayanıyor: Araplar ortada yok, bu durum açıkça ABD'nin Irak'ın Arap kimliğini yok etme çıkarıyla kesişiyor. Bu yüzden de İran'la pazarlık yapılması mümkün. Ayrıca ABD, İran'a Körfez ve Ortadoğu'daki planlarını yavaş yavaş hayata geçirmesine destek olacak sınırlı bir rol vermeyi engel olarak görmüyor. Dikkat çeken ise ABD'nin desteklediği İran rolünün tehlikesine yönelik uyarıda bulunanın Araplar değil Türkiye olması. Bu noktada, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlıca katıldığı ve konuşma yaptığı Arap Birliği zirvesindeki sözleri zirvenin en belirgin olayı oldu. Ayrıca ABD-İran anlaşmasının nedenlerini ortaya çıkarmayı amaçlayan Türkiye siyasetindeki hareketlenme, bu şaibeli anlaşmanın olumsuz yansımalarına karşı koymak için gösterilen en önemli çaba. Erdoğan, Araplara Türkiye'nin Washington'ın bölgedeki en yakın dostu ve müttefiki olduğunu net biçimde hatırlattı, ama ABD Türkiye ve Araplar aleyhine olan çıkarlarını hayata geçirmekte tereddüt etmiyor. Şayet İran ve Türkiye ile İslam kardeşliği bazında ilişki kurmak istiyorsak, İran ve Türkiye'nin kendi çıkarlarını güttükleri gerçeğini göz ardı etmemeliyiz. Bu talep, her ikisinin de hakkı. Ama İran, açılmak ve bazı askeri kolaylıklar elde etmek istiyor. Tahran, Arapları vurmakla başlayan ABD planı doğrultusunda hareket ederek bazı taleplerini elde edebilir. Bu durum bizleri son zirvede kendini görülen endişe verici ölüm haline dair uyanık davranmaya sürüklemeli. (Ürdün gazetesi Düstur, 4 Nisan 2006)