Savaş NURETTİN
Irak Turkmen Cephesi’nin onbirinci kuruluş yıldönümü törenlerine Türkiye’den onlarca siyasetçi ve yabancı diplomat katıldı. Başbakan Yardımcısı ve dışişleri bakanı Abdullah Gül’ün de katıldığı tören, son günlerdeki gelişmeler bakımından anlamlı siyasi mesajlar içeriyor.
Özellikle ABD’li Rice’in Ankara ve Bağdat ziyaretlerine denk gelmesi mükemmel isabetli bir zamanlamadır. ITC’nin davetiyesi cebinde Rice ile görüşen Gül’ün gündeminde sadece PKK ve Iran yoktu elbette. Gündemde Türkmenler, Türkmeneli ve Kerkük de vardı. Ancak Gül Rice’e bu konuda ne iletmişti. Gazetelerden Gül’ün Ric’i Kerkük konusunda uyardığını biliyoruz. Ancak esas merak edilen Rice Bağdat’tayken anlaşıldı. Resepsyonun ve Gül-Rice görüşmesinin yansıması ITC Ankara ve resepsyona katılan diğer yurt dışı temsilciliklerinden geldi.
Elalaf gazetesinin röpörtaj haberinde çok net bir siyasi tavır sözkonusu. ITC, macera-perest ve yamalama politikalara karşıdır. Bölgenin siyasi tarihinden alınan dersler de gösteriyor ki ’’elini veren kolunu kaptırıyor’’ misali bugün federalizm, yarın merkezden ayrılma ve sonrasında da bağımsızlık gelecektir. Resepsyona katılan yerli yabancı herkes ve sağduyulu Türkmenler biliyor ki Türkmenleri bu senaryoların içerisinde asimile planları bekliyor. Başlangıçta savaş ve kaosun yarattığı günlük geçim sıkıntılarını giderecek geçici yardımlar ve gelecekle ilgili göz kamaştıran parlak vaadler gelecektir.
Ardından okullarda Kürtçe eğitim ana dille eğitim sayılacaktır. Kerkük başta olmak üzere Türkmen bölgelerinde resmi dil Kürtçe yapılacak ve artık heryerde konuşulması zorunlu hale getirilecektir. Bunun gibi yüzlercesi…….
Türkmenin, mikroplara karşı gelişen bağışıklık kabiliyeti nedeniyle güçlü direnci, sömürgeciler ve uşaklarını daha sert yaptırımlara zorlayacaktır.
Türkmenler, böylece Kerkük petrollerini Kürtlerden isteyen teslimiyetçi zihniyeti ve Haklarımızı Erbil’de arayanları redederek, Irak’ın yönetiminde ve idaresinde ortak olduğunu Bağdat ve Washington’a göstermiştir.
Irak Turkmen Cephesi’nin onbirinci kuruluş yıldönümü törenlerine Türkiye’den onlarca siyasetçi ve yabancı diplomat katıldı. Başbakan Yardımcısı ve dışişleri bakanı Abdullah Gül’ün de katıldığı tören, son günlerdeki gelişmeler bakımından anlamlı siyasi mesajlar içeriyor.
Özellikle ABD’li Rice’in Ankara ve Bağdat ziyaretlerine denk gelmesi mükemmel isabetli bir zamanlamadır. ITC’nin davetiyesi cebinde Rice ile görüşen Gül’ün gündeminde sadece PKK ve Iran yoktu elbette. Gündemde Türkmenler, Türkmeneli ve Kerkük de vardı. Ancak Gül Rice’e bu konuda ne iletmişti. Gazetelerden Gül’ün Ric’i Kerkük konusunda uyardığını biliyoruz. Ancak esas merak edilen Rice Bağdat’tayken anlaşıldı. Resepsyonun ve Gül-Rice görüşmesinin yansıması ITC Ankara ve resepsyona katılan diğer yurt dışı temsilciliklerinden geldi.
Elalaf gazetesinin röpörtaj haberinde çok net bir siyasi tavır sözkonusu. ITC, macera-perest ve yamalama politikalara karşıdır. Bölgenin siyasi tarihinden alınan dersler de gösteriyor ki ’’elini veren kolunu kaptırıyor’’ misali bugün federalizm, yarın merkezden ayrılma ve sonrasında da bağımsızlık gelecektir. Resepsyona katılan yerli yabancı herkes ve sağduyulu Türkmenler biliyor ki Türkmenleri bu senaryoların içerisinde asimile planları bekliyor. Başlangıçta savaş ve kaosun yarattığı günlük geçim sıkıntılarını giderecek geçici yardımlar ve gelecekle ilgili göz kamaştıran parlak vaadler gelecektir.
Ardından okullarda Kürtçe eğitim ana dille eğitim sayılacaktır. Kerkük başta olmak üzere Türkmen bölgelerinde resmi dil Kürtçe yapılacak ve artık heryerde konuşulması zorunlu hale getirilecektir. Bunun gibi yüzlercesi…….
Türkmenin, mikroplara karşı gelişen bağışıklık kabiliyeti nedeniyle güçlü direnci, sömürgeciler ve uşaklarını daha sert yaptırımlara zorlayacaktır.
Türkmenler, böylece Kerkük petrollerini Kürtlerden isteyen teslimiyetçi zihniyeti ve Haklarımızı Erbil’de arayanları redederek, Irak’ın yönetiminde ve idaresinde ortak olduğunu Bağdat ve Washington’a göstermiştir.