Pazartesi, Nisan 03, 2006

Irak Egemenliğinin Parçalanması -3-

Savaş NURETTİN

Güney ve Şiiler
Fiili Din Devleti


İşgal güçlerinin güneyden başlattığı operasyon sonucu Saddam rejiminin yıkılmasıyla birlikte bölgede ciddi güvenlik sorunu yaşanmıştır. Şehir ve köylerde soygun, adam kaçırma ve benzeri diğer suçların artmasıyla birlikte bölge sakinleri evlerden oluşturduğu küçük güvenlik gruplarıyla asaişi sağlamaya çalışmışlardır.

Otorite boşluğunu şii sivil hayatında her zaman önemli konumu bulunan camilere bağlı bu organizasyonlar dolmuştur. Kişiler arası hukuki sorunlara bakan geleneksel küçük bir şeria mahkemesine ilaveten dini liderler tarafından idare edilen yeni polis güçleri de kurulmuştur.

Ancak bu özel yerel hükümetlerin, büyük ekonomik ve altyapısal sorunları karşılayacak gücü sözkonusu değildir. Saddam döneminin ambargo ve savaş yıkıntılarını sadece petrol gelirleriyle düzeltmek mümkündü.

Sonucunda de facto hükümete dönüşen bu bu yapılanmalar 2005 ocak yerel seçimleriyle birlikte de liderliklerini resmileştirmiş oldular.

Sessiz ve geniş bir gayri resmi sosyal devrim, ABD işgalini takip eden iki yıl işerisinde şii kontrolündeki güneyi, fiili bir islam devletine dönüştürmüştür.

Gelişmeler Sadr Şehrine kadar uzanır. Sadrcı hareketi tarafından kontrol edilen bölgenin güvenliği hareketin milis gücü Mehdi ordusu tarafından sağlanır. Güneye kadar uzanan benzer milisler de Mehdi ordusunun rolüne sahiptir. Fakir ve orta sınıf şiilere göre imanın koruyucuları bu milis üyeleri, üniformalı polislerden Bağdat üniversite kampuslarına kadar Irak’ın hertarafına sızmış durumdalardır.

Basra
Zengin petrol rezervlerine sahip Irak’ın ikinci büyük şehri Basra’da güvelik ingiliz ordusuna aittir ancak iç sorunların çözümünde söz mahalli kurumlara aittir.
Resmi bir idarenin yokluğundan faydalanan şii grupları, hukuk ve düzeni sağlamak, şiddeti önlemek için politik organızasyonlar kurarak kontrolü elegeçirmek için büyük çabalar harcamışlardır. Bugün içişleri bakanlığını elinde bulunduran Irak İslami Yüksek Devrim Konseyi (IIYDK) 2004 yılının ortalarında şehir üzerinde etkin bir hegomonya kurmuştur. Fazile gurubuyla birlikte yeni kurulacak polis gücüne milis üyeleri gönderilerek 2005 sonbahar itibarıyla %90 oranında bir çoğunluk sağlamışlardır(WashingtonPost). Şehirde ne işgal güçleri ne de ulusal hükümet idari veya hukuki bir güce sahip olamamıştır.
IIYDK ve Fazile Basra’da Şeriat hukukunu uygulama imkanı dahi bulmuştur.(Telegraph)

Durumu engellemeye çalışan İngiliz, polis gücünden tepki almış Basra Yerel Meclisinden işbirliğinin durdurulması kararı çıkmıştır.
Irak Hükümeti’nin bu gelişmelerde en küçük rolü olmamıştır.
Güneydeki diğer şii şehirlerinde de benzer gelişmeler yaşanmıştır.
İşgal güçleriyle Şii fanatikler arasındaki en bariz anlaşmazlık şeriat kanunu ve İran ile kültürel ve ticarğ komşu ilişkileri konusunda yaşanmıştır.

Iraklı siyasilerin ekonomik sorunların çözümündeki beklentileri, ABD öncülüğündeki işgal güçlerinin politikalarıyla uyuşmamaktadır. Nitekim Amerikalılar fakirleşen, Uluslararası Para Fonu’nun politikaları altında ezilen devlet iktisadi teşebbüslerinin yeniden yapılandırılmasında maddi desteği sağlamamıştır.
İşgal güçleri genel olarak sözkonusu yerel yönetimlere karşı düşmanca tavırlar sergilemektedir.

Devamı:
Kuzey ve Kürtler